Allah razı olsun arzu çok güzel sözler..
Printable View
Allah razı olsun arzu çok güzel sözler..
Sağol canım teşekkür ederim. Rabbim cümlemizden razı olsun inşaAllah...
Allah razı olsun; Çok güzel vede özlü sözler,emeğinize sağlık.
Amin ecmain...Sağolun çok teşekkür ederim, Sizin de beğenen gönlünüze sağlık...
- Allah’ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp işitir, ne de kulağına ayıp gider.
- Müminin adeti önce düşünüp sonra konuşmaktır.
- Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür.
- Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur.
- Hüzünsüz bir neşe ve darlıksız bir bolluk olmaz.
- İnsan Allah’a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder.
- Kalp Kitap ve Sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır.
- Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin Allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür.
- Tasavvuf yolu zâhirî ve bâtınî hükümlere riayet etmeyi ve her şeyden fânî olmayı gerektirir.
- Yerini bilmeyene kader yerini öğretir.
- Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terketmedikçe kurtuluş mümkün değildir.
- Kur’an’dan, hakkında tartışarak değil, içindekilerle amel ederek faydalanın.
- Sûfî bâtınını ve zâhirini Allah’ın Kitabına ve Resulünün sünnetine uyarak arıtandır.
- O, sâfiyeti arttıkça vücud denizinden çıkar; iradesini, dilek ve ihtiyarını terkeder.
- Kalp sâlih olunca dâimî zikir elde edilir ve kalbin her tarafına Hakk’ın zikri yazılır. Böyle bir kalbin sahibinin gözleri uyuyabilir ama kalbi Rabbini zikreder.
- Sabır, hayrın temelidir.
- Sağlam bir kalp tevhid, tevekkül, yakîn, tevfik, ilim, iman ve kurbiyet ile dolar.
- Mürid tevbesinin gölgesinde, murâd ise Rabbinin inayetinin gölgesinde kâimdir.
- İnanan kimse Allah’tan başka kimseden korkmaz ve başkasından hiçbir şey beklemez.
- Zâhir fıkhını öğren, sonra bâtın fıkhına yönel.
- Zâhir ilimleri görünen kısmın ışığıdır. Bâtın ilimleri ise görünmeyen kısmın.
- Bâtın bilgisi, seninle Rabbin arasındaki ışıktır.
- Kaderin gelmesinden rahatsız olma, onu kimse döndüremez ve kimse engel olamaz.
- Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir.
- Bidâyetin zorluklarına sabrederseniz nihayetin rahatı size ulaşır.
- Bidâyet sıkıntıdır, nihâyet ise sükûn.
- Sâlihlerin kalpleri faydayı da zararı da Rablerinden bilir.
- Zühd ve tevhidi sağlam olan kişi, halkın elini ve varlığını görmez.
- Allah’tan başka veren ve üstün kılan görmez.
- Sıddîk gözünün, güneş ve ayın değil, Allah’ın nuruyla bakar.
- Hayânın hakikati, yalnızlıkta ve toplulukta Rab’dan utanmaktır.
- Kalp sırra, sır da Hakk’a itimat ederek sükûn bulur.
- Her çeşit hayır Allah katında, her çeşit şer de başkalarının yanındadır.
- İnsanlar arasında zenginle fakir ayırımı yapan kurtuluşa eremez.
- Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, Allah ise seni senin menfaatin için ister.
- Geçim yollarının yaratıcısını unutup geçim yollarına takılıp kalan, bakiyi unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahildir!
- Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa, Hak (c.c.) da bir topluluğa aittir.
- Tasavvuf yolu sâlihleri görüp onların sohbetlerini ezberlemekle katedilmez.
- Resulullah hariç her mahluk perdedir; Resulullah ise kapıdır.
- Hak’tan korkanın korkusu arttıkça kalbi ona korkuyu unutmayı öğretir. Onu Hakk’a yakınlaştırır. Ona müjdeler verir.
- Sûfîlerden biri demiş ki: “Fâsığın yüzüne ancak ârif kullar güler.”
- Bir şeyi hatırlamak Allah’ı unutturuyorsa, o şey o kişi için uğursuzdur.
- Kulun kalbi Rabbine erince Rabbi onu kimseye muhtaç etmez.
- Sûfîlerin geceleri gece, gündüzleri de gündüz değildir. Sûfîler ‘niçin’i, ‘nasıl’ı, ‘yap’-‘yapma’yı unutarak, kendilerini Rablerinin önüne atmışlardır. Sûfîler ahirete göre akıllı, dünyaya göre delidirler.
- Hakk’ı bulursan eşyayı ondan görürsün. Ne düşmanın kalır, ne üzerinde hakkın olan biri.
- Allah’ı bilen kimsenin O’na karşı iradesi kalmaz.
- Allah’tan başka herşey puttur.
- Allah’a ancak, O’ndan başka herşeyi terkeden kimseler yaklaşabilir.
- Eğer O’nu bilseydiniz başkasını inkar eder, sonra da O’nun gayrısını O’nun vasıtasıyla bilirdiniz.
- Teslim ol, rahat bul.
- Allah’ı arayan O’nu bulur.
- Faydayı ve zararı Allah’ın dışındakilerden bilenler Allah’ın kulu değildir.
- Tövbe, yönetim değişikliğidir.
- Sûfîlerden biri demiş ki: “İnsanlar hakkında Allah’a uy, Allah hakkında insanlara uyma!”
- O’nun uğrunda mücahede edene O hidayet yollarını gösterir.
- Veliliğin şartı gizlenmek, nebiliğin şartı açıklamaktır.
- Nasibin olanı kaybetmezsin, onu senden başkası yiyemez. O başkasının nasibi olmaz.
- Nasibini ona hırs göstermekle elde edemezsin.
- Günahların kötü bir kokusu vardır. Allah’ın nuru ile bakanlar bunu anlar, fakat halktan gizler, onları rezil etmezler.
- Akıllı kimse ölümü düşünen ve kaderin getirdiğine razı olandır.
- Allah Teâlâ rızıkların taksimini bitirmiştir. Rızıkta zerre miktarı artma ve eksilme olmayacaktır.
- Dünya herkesi boğacak kadar engin bir denizdir.
- Şöyle denilmiştir: “Şeriatın şahitlik etmediği her hakikat zındıklıktır.”
- Allah’ı tanıyan O’nu sever. O’nu seven O’na uyar.
- Zâhid olan kalptir, ceset değil.
- İlim kılıç, amel el gibidir. El olmadan kılıç kesmez. Kılıç olmadan da el kesmez.
- Kur’an’ın iki yönü vardır: O’nun elinde olan yönü, bizim elimizde olan yönü.
- Belâlar kula Cenab-ı Hakk’ın kapısını çalmayı öğretir.
- Derdi de yaratan O’dur, devayı da. O kendisini öğretmek için belâya mübtela kılar. Böylece hem belâ verebileceğini, hem de bunu kaldırabileceğini gösterir.
- Rabbinizin kereminden dileyin, icabet etse de etmese de O’ndan isteyin. Çünkü O’ndan istemek ibadettir.
- O’nu tanısaydınız, O’nun önünde dilleriniz lâl kesilirdi; kalpleriniz ve diğer uzuvlarınız her halinde edepli olurdu.
- Sâlihlerden birisine “Neyi arzu ediyorsun?” diye sorulduğunda, “Arzu etmemeyi arzu ediyorum.” diye cevap verdi.
- Sûfîlerin yolculukları Hakk’a kurbiyet ülkesinde son bulur.
- Yolculuk, kalbin yolculuğudur. Vuslat, sırların vuslatıdır.
- Allah’ın takdirini O’nun aleyhine delil yapmayın; çalışın, çabalayın.
- Kader üzerinde durup onu delil göstermemiz uygun değildir. Bilakis biz çalışır, çabalar ve ne itiraz, ne de tembellik etmeyiz.
- Sûfîler Allah Teâlâ’nın Kendisinden başka bir şey istemezler. Onlar nimeti değil, nimet bahşedeni, halkı değil Hâlık’ı isterler.
- Sevenle sevmeyen rıza halinde değil, hoşnutsuzluk halinde belli olur.
- Marifet ve ilim, öz ile kabuğu birbirinden ayırır.
- Akıllı kişi, işlerin başlangıcına değil, sonucuna bakar.
- İnsanların çoğunun helaki, küçük günahları sebebiyledir.
- İlim öyle bir şeydir ki sen bütün varlığını ona adadığın zaman o sana ancak bir parçasını verir.
- Bilgi hayat, bilgisizlik ölümdür.
- Bu ilim [tasavvuf ilmi], kitap sayfalarından değil, Allah erlerinin ağzından alınır.
- Dünya hikmettir, ahiret ise kudret. Hikmet alet ve sebeplere ihtiyaç duyar, kudret ise duymaz.
- Mümin dünyada, zâhid ahirette gariptir. Ârif ise Allah’ın dışındaki her yerde gariptir.
- Dünya nefslerin, ahiret kalplerin, Allah ise sırların sevgilisidir.
- Ârif, Allah’a her an bir öncekine göre daha yakındır.
- Ârif hem dünyada, hem de ahirette yabancıdır.
- Bu işin başı Allah’tan başka tanrı olmadığına şehadet etmek, son noktası ise bütün nesneler ve davranışların birbirinin aynı olmasıdır.
- Nefsine hiçbir hâli ve makamı nispet etme!
- Ademoğlunun başına gelen her türlü belâ, Rabbinden şikayet etmesi yüzündendir.
- Amelinin karşılığında ödüllendirilmeyi bekleyen, muhlis değildir.
- Ahireti isteyene dünyada zühd gerekir; Allah’ı isteyene ise ahirette zühd gerekir.
- Kazayı engelleyen dua, yine kazayı önlemesi mukadder olan duadır.
- Herşeyde O’nun isimlerinden bir isim mevcuttur, herşeyin ismi O’nun ismindendir.
Paylaşımınız için sağolun, emeğinize sağlık Allah(c.c) razı olsun.