Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
ÖLÜ ADINA SADAKA VERMEK VE ONA DUA ETMEK
950. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e bir adam;
- Annem ansızın öldü. Öyle sanıyorum ki, şayet konuşabilseydi, sadaka verilmesini vasiyyet ederdi. Şimdi ben onun adına sadaka versem, sevabı ona ulaşır mı? diye sordu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de:
- "Evet" buyurdu.
Buhârî, Cenâiz 95, Vasâyâ 19; Müslim, Zekât 51. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 15; Nesâî, Vasâyâ 7; İbni Mâce, Vasâyâ 8
951. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İnsan ölünce, şu üçü dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlat. "
Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâyâ 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
ÖLMEK ÜZERE OLAN KİMSEYE KELİME-İ TEVHİD TELKİNİ
919. Mu'âz radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kimin son sözü, "Allah'tan başka ilah yoktur" (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer. "
Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el-Müstedrek, I, 351
920. Ebû Sa'îd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz!"
Müslim, Cenâiz 1, 2. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
ÖLENİN HALİNİ GİZLEMEK
ÖLÜDE GÖRÜLEN HOŞA GİTMEYEN HALLERİ SÖYLEMEKTEN KAÇINMAK
930. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in âzad ettiği kölesi Ebû Râfi' Eslem radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ölüyü yıkayıp da onda gördüğü hoş olmayan halleri gizleyen kimseyi Allah Teâlâ kırk kere bağışlar. "
Hâkim, Müstedrek, I, 362. Ayrıca bk. Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 395
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
ÖLECEĞİNİ ANLAYAN KİMSENİN YAPACAĞI DUA
913. Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in bana yaslanarak:
-"Allahım, beni bağışla, bana merhamet et ve beni refîk-i a'laya ilet!" diye dua ettiğini duydum.
Buhârî, Merdâ 19, Fezâilüs-sahâbe 5, Megâzî 83, 84, Rikâk 42, Daavât 28; Müslim, Selâm 46, Fezâilu's-sahâbe 85, 87. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 76; İbni Mâce, Cenâiz 64.
914. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i, ölüm döşeğinde, yanıbaşındaki su kabına elini daldırıp yüzüne sürerken gördüm. O, böyle yapıyor sonra da "Allah'ım ölümün şiddet ve sıkıntılarına karşı bana yardım et" diye dua ediyordu.
Tirmizî, Cenâiz 7. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 64
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
MEZAR BAŞINDA VAAZ VE NASİHAT ETMEK
947. Ali radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Bakîü'l-ğarkad Kabristanı'nda bir cenazenin defni için bulunuyorduk. Derken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elinde baston olduğu halde yanımıza geldi, oturdu. Biz de çevresine oturduk. Başını eğdi ve bastonuyla yere birşeyler çizmeye başladı. Sonra da şöyle buyurdu:
- "İçinizde, cennet veya cehennemdeki yeri önceden bilinmeyen kimse yoktur. " Orada bulunanlar:
- Ey Allahın Resûlü! Biz akıbetimizi ezeldeki o yazıya havale edip ameli bırakalım mı? dediler. Hz. Peygamber:
"- (Hayır) siz görevinizi yapmaya bakın. Herkes niçin yaratıldı ise onu kolayca elde eder" buyurdu.
Râvi hadisin bundan sonraki kısmını da rivayet etti.
Buhârî, Cenâiz 83, Tefsîru sûre( 92 )3, 4, 5, 7, Kader 4, Tevhîd 54; Müslim, Kader 6-8. Ayrıca bk. Tirmizî, Kader 3; İbni Mâce, Mukaddime 10
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
MEZAR BAŞINDA DUA
ÖLÜYÜ DEFNETTİKTEN SONRA DUA VE İSTİĞFAR ETMEK, KUR'AN OKUMAK İÇİN BİR SÜRE MEZAR BAŞINDA OTURMAK
948. Ebû Abdullah veya Ebû Leylâ künyeleriyle de bilinen Ebû Amr Osman İbni Affân radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir ölü defnedildikten sonra kabri başında durdu ve şöyle buyurdu:
" Kardeşinizin bağışlanmasını isteyiniz ve Allah'tan ona başarılar dileyiniz. Çünkü o şu anda sorgulanmaktadır".
Ebû Dâvûd, Cenâiz 69
949. Amr İbni'l-Âs radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
"Beni kabrime defnettiğiniz zaman, bir deve kesip etini parçalayacak kadar mezarımın başında bekleyin ki, sizin varlığınızla yeni hayatıma alışma imkânı bulayım ve Rabbimin elçilerine vereceğim cevapları hazırlayayım. "
Müslim, îmân 192
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
KÜÇÜK ÇOCUKLARI ÖLEN ANNELERİN KAZANACAĞI SEVAP
954. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Henüz ergenlik çağına ulaşmamış üç çocuğu ölen her müslümanı Allah, çocuklara olan rahmet ve şefkati sebebiyle cennete koyar. "
Buhârî, Cenâiz 6, 91; Müslim, Birr 153. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 64; Nesâî, Cenâiz 25; İbni Mâce, Cenâiz 57
955. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Herhangi bir müslümanın (ergenlik çağına ermemiş) üç çocuğu ölürse, o kimseye cehennem ateşi ancak Allah'ın yemini yerine gelecek kadar kısa bir süre dokunur. "
Buharî, Cenâiz 6, Eymân 9; Müslim, Birr 150. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 64; Nesâî, Cenâiz 25; İbni Mâce, Cenâiz 57
956. Ebû Sâid el-Hudrî radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir kadın Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi ve:
- Ey Allah'ın Resûlü! Senin sözlerinden hep erkekler yararlanıyor. Biz kadınlara da bir gün ayır, o gün toplanalım, Allah'ın sana öğrettiklerinden bize de öğret!" dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
- "Peki şu gün şurada toplanınız!" buyurdu.
Kadınlar toplandılar. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem de gidip Allah'ın kendisine öğrettiklerinden onlara öğretti. Sonra onlara:
- "Sizden (henüz ergenlik çağına gelmemiş) üç çocuğunu âhirete gönderen her kadın için bu çocuklar cehenneme karşı mutlaka siper olur" buyurdu.
İçlerinden bir kadın:
- "Bu durum iki çocuk gönderenler için de geçerli midir?" dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :
- "Evet, iki çocuk gönderen için de durum aynıdır" cevabını verdi.
Buhârî, İlim 36, Cenâiz 6, 91; İ'tisam 9; Müslim, Birr 152. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 13
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
HASTAYI ZİYARET ETMEK, CENAZEYİ UĞURLAMAK,
CENAZE NAMAZINI KILIP KABRE KONULURKEN ORADA
BULUNMAK VE GÖMÜLDÜKTEN SONRA MEZARIN BAŞINDA BİR SÜRE BEKLEMEK
896. Berâ İbni Âzib radıyallahu anhumâ'dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize, hasta ziyaretini, cenâzenin arkasından gitmeyi, aksırana "yerhamükellah" demeyi, yemin edenin yeminini yerine getirmesini, haksızlığa uğrayana yardım etmeyi, davet edenin davetini kabul etmeyi ve selâmı yaygınlaştırmayı tavsiye etti.
Buhârî, Cenâiz 2, Mezâlim 5, Nikâh 71, Eşribe 28; Müslim, Libâs 3. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 45; Nesâî, Cenâiz 53
897. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Müslümanın, müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâm almak, hasta ziyaret etmek, cenâzenin arkasından yürümek, davete icâbet etmek ve aksırana "yerhamükellah" demek. "
Buhârî, Cenâîz 2; Müslim, Selâm 4. Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 1
898. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
" Allah Teâlâ kıyâmet gününde şöyle buyurur:
-"Ey âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin". Âdemoğlu:
- Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim? der. Allah Teâlâ:
- "Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun? Ey Âdemoğlu! Beni doyurmanı istedim, doyurmadın" buyurur. Âdemoğlu:-
- Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl doyurabilirdim? der. Allah Teâlâ:
- "Falan kulum senden yiyecek istedi, vermedin. Eğer ona yiyecek verseydin, verdiğini benim katımda mutlaka bulacağını bilmez misin? Ey Âdem oğlu! Senden su istedim, vermedin" buyurur. Âdemoğlu:
- Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbi iken ben sana nasıl su verebilirdim? der. Allah Teâlâ:
- "Falan kulum senden su istedi, vermedin. Eğer ona istediğini verseydin, verdiğinin sevâbını katımda bulurdun. Bunu bilmez misin?" buyurur.
Müslim, Birr 43
899. Ebû Mûsâ radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Hastayı ziyaret edin, aç olanı doyurun, esiri kurtarın!"
Buhârî, Cihâd 171, Et'ime 1, Nikâh 71, Merdâ 4
900. Sevbân radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir müslüman, hasta bir müslüman kardeşini ziyarete gittiğinde, dönünceye kadar cennet hurfesi içindedir. "
- Ey Allah'ın elçisi, cennet hurfesi nedir? dediler. Resûl-i Ekrem;
- "Cennet yemişidir, " buyurdu.
Müslim, Birr 40-42. Ayrıca bk. Tirmizî, Cenâiz 2
901. Ali radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim demiştir:
"Bir müslüman, hasta olan bir müslüman kardeşini sabahleyin ziyarete giderse, yetmiş bin melek akşama kadar ona rahmet okur. Eğer akşamleyin ziyaret ederse, yetmiş bin melek onun için sabaha kadar istiğfar eder. Ve o kişi için cennette toplanmış meyveler de vardır. "
Tirmizî, Cenâiz 2. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 3; İbni Mâce, Cenâiz 2
902. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in hizmetinde bulunan yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona:
- "Müslüman ol!" buyurdu. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası:
- Ebü'l-Kâsım'ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da müslüman oldu.
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
"Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah'a hamdolsun" diyerek dışarı çıktı.
Buhârî, Cenâiz 80, Merdâ 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 2
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
HASTAYA VE ÖLÜM MAHKÜMLARINA İYİ BAKMAK
HASTANIN YAKINLARINA VE BAKICILARINA, ONA İYİ BAKMALARINI VE ONDAN GÖRECEKLERİ TEPKİLERE SABRETMELERİNİ TAVSİYE ETMEK; YİNE HAD, KISAS VE BENZERİ CEZALAR SEBEBİYLE ÖLÜMÜ YAKLAŞMIŞ OLANLARA İYİ DAVRANILMASINI HATIRLATMANIN GÜZELLİĞİ
915. İmrân İbni Husayn radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden bir kadın, zina sonucu gebe kalmış olduğu halde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi ve:
- Ey Allah'ın Resûlü! Had cezasını gerektiren bir suç işledim. Cezamı ver! dedi.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının velisini çağırtıp getirtti ve ona:
-"Bu kadına iyi bak. Çocuğunu doğurunca bana getir!" buyurdu.
Adam, aldığı talimatın gereğini yaptı ve kadını doğumdan sonra getirdi.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kadının üzerine elbisesinin iyice bağlanmasını söyledi, sıkı sıkı bağladılar. Sonra Hz. Peygamber'in emri üzerine taşlanarak öldürüldü. Sonra da Resûl-i Ekrem kadının cenâze namazını kıldı.
Müslim, Hudûd 24. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 24; Tirmizî, Hudûd 9; Nesâî, Cenâiz 64
Cevap: Siyer-i Nebi (s.a.v) Riyaz'üs Salihin
HASTAYA DUA ETMEK
HASTAYA NE DİYE DUA EDİLİR?
903. Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre, bir kimsenin herhangi bir yeri ağrıdığında veya yara bere olduğunda Hz. Peygamber parmağıyla şöyle yapar - râvi Süfyân İbni Uyeyne, şehâdet parmağını yere değdirip kaldırarak Hz. Peygamber'in nasıl yaptığını gösterdi- ve:
- "Bismillah, bu birimizin tükrüğüyle karışmış bizim yurdumuzun toprağıdır, Rabbımız'ın izniyle hastalarımıza iyi gelir" buyururdu.
Buhârî, Tıb 38; Müslim, Selâm 54. Ayr. bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; İbni Mâce, Tıb 36
904. Yine Âişe radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, aile fertlerinden biri hastalanınca, sağ eliyle hastayı sıvazlar ve şöyle dua buyururdu:
"Bütün insanların rabbı olan Allahım! Bunun ıstırabını giderip, şifa ver. Şifayı veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Buna, hiçbir hastalık izi bırakmayacak şekilde şifa ihsan et!"
Buhârî, Merdâ 20, 38, 40; Müslim, Selâm 46-49. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 18, 19; Tirmizî, Daavât 111; İbni Mâce, Cenâiz 64, Tıb 36, 39
905. Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, (talebesi) Sâbit'e -Allah ona rahmet etsin-
- Sana, Hz. Peygamber'in hastaya okuduğu duayı okuyayım mı? diye sordu. Sâbit de:
- Oku!. dedi. Bunun üzerine Enes şu duayı okudu:
"Ey insanların, ıstırabları gideren Rabbi, Allahım! Senden başka şifa verecek yoktur. Buna, hiçbir iz bırakmayacak şekilde şifa ver; şifa veren ancak sensin. "
Buhârî, Tıb 38, 40. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19
906. Sa'd İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Hastalığımda Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ziyarete geldi ve üç defa:
"Rabbim, Sa'd'ı iyileştir" diye dua buyurdu.
Müslim, Vasâyâ 8. Ayrıca bk. Buhârî, Merdâ 13, 30
907. Ebû Abdullah Osman İbni Ebül-Âs radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, (müslüman olduğundan beri) vücüdunda hissettiği bir ağrıdan dolayı Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e şikâyette bulundu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de ona şunu tavsiye etti:
- "Vücudunun ağrıyan yerine elini koy ve üç kere "bismillah" de, yedi kere de 'bendeki bu hastalığın şerrinden ve ileride yenileyip elem ve hüzün vermesinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım' de!"
Müslim, Selâm 67. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tıb 19; Tirmizî, Tıb 29, Daavât 125; İbni Mâce, Tıb 36
908. İbni Abbas radıyallahu anhumâ'dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
" Kim, henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder de onun başucunda yedi kere; " büyük arşın sahibi yüce Allah'dan seni iyi etmesini dilerim" diye dua ederse, Allah o hastayı iyi eder. "
Ebû Dâvûd, Cenâiz 8; Tirmizî, Tıb 32
909. İbni Abbâs radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, hasta bir bedevîyi ziyaret etti. Her hastayı ziyaret ettiğinde yaptığı gibi ona da, "Geçmiş olsun, hastalığın günahlarına keffâret olur inşallah" buyurdu.
Buhârî, Tevhîd 31, Menâkıb 25, Merdâ 10, 14
910. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Cebrâil aleyhisselâm, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek:
- Ey Muhammed, hasta mısın? diye sordu. Hz. Peygamber de:
- Evet, dedi. Cebrâil aleyhisselâm:
- Allah'ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah'ın adıyla sana okurum" diye dua etti.
Müslim, Selâm 40
911. Ebû Said el-Hudrî ve Ebû Hüreyre radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre, bunlar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğuna şahit oldular:
-"Kim, Allah'tan başka ilah yoktur ve Allah büyüktür", derse; Allah onu doğrulayarak: - "Benden başka ilah yoktur, ben büyüğüm" buyurur. Kul:
- "Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur", dediğinde, Allah Teâlâ, (o kulunu tasdik ederek) - "Benden başka ilah yoktur, ben tekim, eşim-ortağım yoktur" buyurur. Kul:
- "Allah'tan başka ilah yoktur. Mülk de O'nun, hamd de O'nundur", dediğinde Allah Teâlâ:
- "Benden başka ilah yoktur, hamd de benimdir, mülk de benimdir" buyurur. Kul:
- "Allah'tan başka ilah yoktur, güç kudret yalnız Allah'ındır", dediği zaman Allah Teâlâ;
- "Benden başka ilah yoktur, kuvvet ve kudret ancak benimdir, benimledir" buyurur.
Bu açıklamalardan sonra Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem sözüne devam ederek; "Bu duaları bir kimse hastalığında söyler de sonra ölürse, cehennem ateşi ona dokunmaz" buyurdu.
Tirmizî, Daavât 36