-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابِ جَهَنَّمَ اِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَراماً
“Ey Rabbimiz, bizden cehennem azabını sav. Gerçek onun azabı daimî bir helâktır.” (Furkan, 65)
Hâlis kulların yaptıkları bir duâdır. Çok zaman bu duâyı gece teheccüd namazına kalktıkları zaman yaparlardı. Cehennemin şiddetinden korktukları için ondan Cenab-ı Hakka sığınıyorlardı. Çünkü cehennem en çirkin bir yerdir. Temiz insanlar Allah’ın gazabından korkarlar, cehennemden çekinieler, oraya girmemek ve o çirkin yere düşmemek için ne lâzımsa yapmağa gayret ederler. İşte bu âyetle bildirilen duâ bu hakikatı anlatmakta ve insanların nelerden sığınmalarının gerektiğinibildirmektedir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قَرَّةَ اَعْيُنِ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ اِمَاماً
“Ey rabbimiz, bize zevcelerimizden ve nesillerimizden gözler(imizin) bebeği olacak (Salih insanlar) ihsan et. Bizi takva sahiblerine rehber kıl.” (Furkan, 74)
Bu duânın da ahlaklı ve olgun mü’minler tarafından yapıldığını Cenab-ı Hak beyan etmektedir. Çünkü onlar yalnız kendilerine duâ etmekle kalmayıp, çoluk çocuklarına ve arkadan gelecek nesillerine hayırlı duâlar ederler. Cenab-ı Hak’tan hem hayırlı âile ve hem de hayırlı evlâd istemişlerdir. Çünkü insanın en sevindiği nokta, çocuğunun iyi yolda olmasını görmesidir. Ayrıca duâlarında helâl lokma istemişlerdir. Helâl lokma “ismi âzamdır” denilmiştir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا وَاَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِى وَعَدْتَهُمْ وَمَنْ صَلَحَ مِنْ آبَائِهِمْ وَاَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِوْ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
“Ey Rabbimiz, onları da, onların atalarından, zevcelerinden, salih olanları da kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine sok. Yegâne galib, hüküm ve hikmet sahibi olan şüphesiz ki Sensin, Sen.” (Mü’min, 8)
Bu duâ melekler tarafından mü’minler için yapılan duâdır. Çünkü melekler, iman sahiplerinin cehennemden kurtulmaları için duâ ettikleri gibi cennete girmeleri için de duâ eylemişlerdir. İmanlının çoluk çocuklarının da cennete girmesini istemişlerdir. Cennet rahat yeri olduğu için, insan rahat edince ister ki çocukları da rahat etsin. Meleklerin istedikleri cennet, hem analara hem babalara ve hem de onların evlâdlarınadır. Bizler ne mutlu insanlarız ki hakkımızda melekler dahi duâcıdırlar. Fakat bunların imanlı kullara duâ edecekleri yukarıdaki âyet-i kerimeden anlaşılmaktadır. Yoksa boşu boşuna duâya lâyık olmak mümkün değildir. Her şey çalışmaya ve gayrete bağlıdır.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اكْشِفْ عَنَّا الْعَذَابَ اِنَّا مُؤْمِنُونَ
“Ey Rabbimiz, bizden bu azâbı açıp kaldır. Çünkü biz iman edeceğiz.” (Duhan, 21)
Kıyâmetin dehşeti görülünce, kullar yukarıdaki duâyı yapacaklar ve “Ya Rab bizden bu azabı kaldır” diye sızlanacaklardır. Görecek oldukları şiddetli dumandan korkacaklar ve ondan kurtulmak için çâre arayacaklardır. Halbuki Peygamberimizi duymuşlar, Kur’an’ın sesini duymışlar, fakat kendilerine gelmemişler. Belâyı görünce toparlanmışlar, fakat iş işten geçmiştir. Bu duâdaki “duhan” bir kaç manaya geliyor. Kıyametin şiddetli haberini verecek olan dumandır, yahut ta kıtlık sebebiyle dünyayı zindan şeklinde görme belâsıdır. Nitekim Ebu Süfyan, Peygamberimize yalvarmış: “Açlıktan ölüyoruz, duâ et de bu açlıktan kurtulalım,” demiş. Resûlullah duâ buyurdu. Kıtlık kalktı, bolluk geldi. Fakat sözlerinde durmadılar, gene eskisi gibi kötülüklerine ve küfürlerine devam ettiler.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلاِخْوَ انِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِاْلاِيْمَانِ وَلآتجْعَلْ فِى قُلُوبِنَا غِلاًّ لِلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا اِنَّكَ رَوُفٌّ رَحِيمٌ
“Ey Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi yarlığa. İman etmiş olanlar için kalblerimizde bir kin bırakma. EY Rabbimiz, şüphesiz ki Sen çok esirgeyicisin.” (Haşr, 10)
Bu duâ, ashabdan sonra gelen mü’minlerin duâsıdır. Onlar imanda kendilerini geçenlere duâ etmişlerdir. Kalblerinde kin ve düşmanlığın bulunmamasını istemişler ve bu hususta Hz. Allah’ın yardımını dilemişlerdir. Bu duâ bizim için bir duâ nümunesidir. Nasıl yalvaracağımızı düşünmeyelim. İşte Kur’an diliyle duâ budur. Bundan daha müessir duâ yoktur.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفِى وَمَانَعْلِنْ وَمَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْ شَيْءٍ فِى اْلاَضِ وَلآ فِى السَّمَاءِ
“Ey Rabbimiz, ne gizler, ne açıklarsak şüphe yok ki Sen bilirsin. Zaten yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.” (İbrahim, 38)
Bu duâyı İbrahim aleyhisselâm yapmıştı. Her halimizi bilen Allah’a sığınmış ve yalvarmıştı. Kalbimizdeki neş’eyi ve sıkıntıyı sen bilirsin, demek istemişti. Her şeyimiz Allah’a âyandır, O’nun bilmediği hiçbir şey yoktur. İnsanlardan gizlediğimizi O’ndan gizleyemeyiz. Her şeyin yaratıcısı ve koruyucusu O’dur. Gizli ve aşikâr hepsi O’nun bilgisi dahilindedir. Dua ederken bu noktaları bilerek yalvaralım ve isteyelim.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّ اجْعَلْنِى مُقِيمَ الصَّلآةِ وَمِنْ ذُرِّيَّتِى رَبَّنَا وَتَقَتَّلْ دُعَاءِ
“Ey Rabbim, beni dosdoğru namaz kılmakta berdevam et. Zürriyetimden de (böylece namaz kılanlar yarat.) Ey Rabbimiz, duâmı kabul et.” (İbrahim, 40)
Bu duâ yine İbrahim Peygamber tarafından yapılmıştır. Namaza devam etmemizi ve çocuklarımızın da namazdan lezzet almalarını istiyorsak, bu duayı yapmalıyız.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اغْفِرْ لِى وَلِوَ الِدَىَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
“Ey Rabbimiz, (kıyamette) hesap için ayağa kalkacağımız gün beni, ana ve babamı ve bütün iman edenleri yarlığa.” ( İbrahim, 41)
İbrahim aleyhisselâm kendisinin affını, anne ve babasının ve bütün mü’minlerin bağışlanmasını istemiş ve bizlere bu çeşit duâ etmemizi öğütlemiştir. Kıyamet günü için birbirimize duâ etmemiz lazımdır. Çünkü yalnız kendimize duâ etmemiz geçerli değildir. Kur’an’daki duâlar hep çoğul halindedir. Tek kişi için değil, herkes için duâ etmeliyiz. İşte bu duâ bize bir rehberdir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَداً
“Ey Rabbimiz, bize tarafından, bir rahmet ver ve işimizden bizim için bir kurtuluş yolu hazırla.” ( Kehf, 10)
Bu duâyı ashabı kehf yapmışlardır. Bunlar Rum eşrafından birkaç delikanlı idi. Hükümdar Dakyanos’un şerrinden Allah’a sığınmışlar ve bu duayı yapmışlardır. Bunların sayıları hakkında ihtilaf vardır. Yedi yahut sekiz kişi olmaları kesindir. Hükümdarın İsa Peygamberin dininde bulunanları putperest yapmak ve putlara kurban kesmelerini istemesi, kesmeyenleri öldürmesi üzerine firar edip mağaraya girmişler ve orada böylece duâ ve niyazda bulunmuşlardır.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْ حَمْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّ احِمِينَ
“Ey Rabbimiz, iman ettik. Bizi yarlığa, bizi esirge. Sen esirgeyenlerin en hayırlısısın.” ( Mü’minûn, 109)
Allah’ın merhametine sığınmak için şu duâya devam etmek gerekir. Çünkü bu duâyı bir çok peygamberler yapmışlardır. Hem mağfiret hem rahmet istemek için yapılan duâdır.
Âdem aleyhisselâmla karısı Havva anamız buna benzer duâlarda bulunmuşlardır. Duâlarının sayesinde Cenab-ı Hak onların tövbelerini kabul buyurmuş ve ayrılıklarına son vererek, Arafat’ta Cebel-i Rahmet denen yerde onları birleştirmiştir. Bizler de bu duâya çok devam etmeliyiz. Ancak dünya ve ahretimiz mamur olur.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا لآتَجْعَلْنَا مَعَ الْقَوْمِ اظَّالِمِينَ
“Ey Rabbimiz, bizi zâlimler güruhu ile beraber bulundurma.” ( A’raf, 47)
Bu duâ kötülüklerden uzaklaşmak ve zalimlerle beraber olmamak için yapılır. Zalim insanların Allah’ın nazarında zerre kadar değerleri yoktur. Zulüm kıyametin karanlığı demektir. Zulmedene, başkasının hakkını yiyene zalim denir. Zalimlerin sonu haraptır. Bir millet küfür ile yaşar da zulüm ile yaşamaz.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اغتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْ مِنَا بِالْحَقِّ وَاَنْتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ
“Ey Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasında Sen hak olanı hükmet. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (A’raf, 89)
Bu duâyı Şuayb aleyhisselâm, kavminin küfürde israr etmeleri ve iman etmeyeceklerini anlaması üzerine yapmıştır. Onların zülum hareketlerinden vazgeçmelerini istemiştir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اَفْزِغْ عَلَيْنَا صَبْراً وَ تَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ
“Ey Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır, bizi Müslümanlar olarak öldür.” ( A’raf, 120)
Bu duâ Firavun’un zulmü altında inleyen, iman ehli sihirbazların duâsıdır.Allah’a sığınmışlar, kuvvetli bir sabır istemişler ve müslüman olarak ölmelerini dilemişlerdir. Bu duâ bize bir rehberdir. Daima Mevlâ’dan geniş sabır ve imanla ölmeyi istemeliyiz.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا لآ تَجْعَلْنَا فِتْنَةٌ لِلْقَوْمِ الظَّا لِمِينَ
“Ey Rabbimiz, bizi o zâlimler gürûhuna bir fitne (mevzuu) yapma.” (Yunus, 85)
Musa aleyhisselâmın kavminin duâsıdır. Bu duâ insanın korku esnasında duâ etmesinin çok büyük tesiri olduğunu gösteriyor. Öyle ise her insanın önce Hakka tam manasiyle tevekkül etmesi, arkasından duâya baş vurması lâzım geliyor. Ancak sıkıntı geldiğinde duâya baş vurup, rahatlık anında duâyı unutmak iyi bir hareket değildir. Allah’a hem genişlik zamanımızda hem de darlık zamanımızda duâ etmemiz gerekiyor.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّى اَسْكَبْتُ مِنْ ذُرِّيَتِى بِوَادٍ غَيْرِ ذِى زَرْعِ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا
فَااجْعَلْ أَفْئِدَةً مِنَ النَاسِ تَهْوِى اِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُمْ مِنَ اشَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ
لِيُقِيمُوا الصَّلآةَ
“Ey Rabbimiz, ben evlâdlarımdan kimisini Senin mukaddes evinin yanında ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Sebebi şudur ki Rabbimiz; dosdoğru namaz(larını) kılsınlar. Artık Sen insanlardan bir kısımın gönüllerini onlara meylettir. Kendilerini bazı meyvelerle rızıklandır ki Sana şükretsinler.” (İbrahim, 38)
İbrahim aleyhisselâm bir çok duâlarda bulundu. Bir duâsı da budur.İbrahim aleyhisselâm bu duâyı İsmail aleyhisselâmın annesini o ıssız vâdide bıraktığı zaman yapmıştı. Karısı Sare’nin ısrarı üzerine kucağında Hz. İsmail ile birlikte bir kırba su ve bir torba hurma ile Allah’a emanet edip geriye dönüp, geleceği zaman Hacer: “Ya İbrahim, bizi kime bırakıp gidiyorsun?” dediğinde: “Sizi Allah’a emanet ediyorum.” Diye cevap verdi. Hacer suyu içti, oğlunu emzirdi. Su bitince Sefa ile Merve arasında bir kimse görebilmek ümidiyle koştu.Fakat kimseyi görmedi. Çünkü o zaman oralarda kimseler yokyu. Sefa’ya üç çıkış, Merve’den dört iniş yaptı, bir de baktı ki İsmail aleyhisselâmın ayaklarını vurduğu yerden Zemzem suyu çıktı. Etrafını çevirdi ve Allah’a şükretti. Hülasa, İbrahim aleyhisselâmın duâsı kısa zamanda kabul olundu. Orası bir İlâhî bereket yeri oldu. Bu hususta daha geniş tafsilât tefsirlerde geçiyor, fakat biz bahsi fazla uzatmamak için bu kadarlıkla yetiniyoruz.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّكَ مَنْ تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ اَخْرَيْتَهُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ اَنْصَارِ
“Ey Rabbimiz, hakikat Sen kimi o ateşe sokarsan şüphesiz onu hor ve hakir edersin. Zâlimlerin hiçbir yardımcıları da yoktur.” (Âl-i İmran, 192)
Akıllı insanların duâsı böyle olur. Cehenneme girmemek için, ahretin rezaletinden sakınmak için bu çeşit duâ yapmak çok yerindedir. Bu duâda cesedin azabindan ruhun azabının daha fazla olduğuna da işâret vardır. Çünkü ahretin rezaleti, cesede değil, ruha aittir. Onun için burada rezaletten de Allah’a sığınmıştır. Bu duâyı sık sık yapmamız çok yerinde olacaktır. Çünkü her birimizin ahretteki durumumuz kritiktir. Rezillikle karşılanacak hallerimiz vardır. Bu bakımdan ruhumuz sıkıntı içerisine kalmasın diye Hakka yalvarmalıyız.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِياً يُنَادِى لِلْلإِيمَانِ اَنْ آمِنُوا بِرَبَّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّنَافَااغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّآتِنَا وَتَوَفَنَا مَعَ ا ْلاَبْرَارِ
“Ey Rabbimiz, doğrusu biz, ‘Rabbinize inanın’ diye (insanları) imana çağıran bir dâvetçiyi işitip hemen imana geldik. Ey Rabbimiz, artık bizim günahlarımızı yarlığa, kusurlarımızı ört, canımızı da iyilerle beraber al.” (Âl-i İmran, 193)
Yine bu duâ da bir önceki duâyı yapan akıllı kişilerin duâsıdır. Bunlar duâlarında üç şey istemişlerdir: 1-Günahlarının bağışlanması, 2-Günahlarının örtülmesi, 3-Ölülerinin iyilerle beraber olmasıdır.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا وَآتِنَا مَاوَعَدْتَنَا عَلَى رُسُلِكَ وَلآ تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ اِنَّكَ لآ تَخْلِفُ الْمِيعَادِ
“Ey Rabbimiz, peygamberlerine karşı bize vaad ettiklerini ver bize. Kıyamet günü yüzümüzü kara çıkarma. Şüphe yok ki Sen asla sözünden dönmezsin.” (Âl-i İmran, 194)
Akıllı kişilerin son duâları budur. Kıyametin rezaletinden ve dehşetinden kurtulmak istiyorlar. Ayrıca Allah’ın bol lütf-u keremine mazhar olmak ve vaat ettiğini dilemek suretiyle duâ ediyorlar. Allah ise, verdiği sözden dönmez.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا ظَلَمْنَا اَنْفُسَنَا وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتُرْ حَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَسِرِينَ
“Ey Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz, bizi esirgemezsen herhalde (maddî ve manevî en büyük) zarara uğrayanlardan olacağız.” ( A’râf, 23)
Hz. Âdem ile Havva anamızın duâları çok ilginçtir. Kendileri yapmış oldukları hatayı anlamışlar ve Allah’tan bağışlanmalarını istemişlerdir. Çünkü bağışlanma ve affetme Allah’a mahsustur. O’nun bağışlamadığı kimse ebediyyen perişandır. İnsan kusursuz değildir, fakat yaptığı kusuru anlayıp hemen tövbe etmesi lâzımdır. Zira Hz. Âdem’in bu duâsı bize bir kılavuz hükmündedir. Cenab-ı Hakkın Âdem ile Havva’ya “Şu ağaçtan yemeyin.” demesine rağmen onlar aynı ağaçtan yemeleri üzerine hataya düşmüşlerdir. Sonra yaptıkları hatayı anlayıp Allah’a sığınmışlardır. Bizler de böyle hallerde hemen Allah’a yalvarmamız ve gereken duâları yapmamız lâzımdır.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
"Dua" özünüzdeki Allah esmâsından gelir;
beyninizden, o amaca yönlendirilmiş dalga olarak açığa çıkar ve hedefe ulaşır!
ALLAH CC ebeden razı olsun
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
Alıntı:
Nuralanur Nickli Üyeden Alıntı
"Dua" özünüzdeki Allah esmâsından gelir;
beyninizden, o amaca yönlendirilmiş dalga olarak açığa çıkar ve hedefe ulaşır!
ALLAH CC ebeden razı olsun
Ecmain Kardeşim. Allah c.c razı olsun.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا ظَلَمْنَا اَنْفُسَنَا وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتُرْ حَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَسِرِينَ
“Ey Rabbimiz, kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz, bizi esirgemezsen herhalde (maddî ve manevî en büyük) zarara uğrayanlardan olacağız.” ( A’râf, 23)
Hz. Âdem ile Havva anamızın duâları çok ilginçtir. Kendileri yapmış oldukları hatayı anlamışlar ve Allah’tan bağışlanmalarını istemişlerdir. Çünkü bağışlanma ve affetme Allah’a mahsustur. O’nun bağışlamadığı kimse ebediyyen perişandır. İnsan kusursuz değildir, fakat yaptığı kusuru anlayıp hemen tövbe etmesi lâzımdır. Zira Hz. Âdem’in bu duâsı bize bir kılavuz hükmündedir. Cenab-ı Hakkın Âdem ile Havva’ya “Şu ağaçtan yemeyin.” demesine rağmen onlar aynı ağaçtan yemeleri üzerine hataya düşmüşlerdir. Sonra yaptıkları hatayı anlayıp Allah’a sığınmışlardır. Bizler de böyle hallerde hemen Allah’a yalvarmamız ve gereken duâları yapmamız lâzımdır.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
“Ey Rabbimiz, biz îman ettik.Artık bizim günahlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru.” (Âl-i İmran, 16)
Bu duâ, günahlarımızın bağışlanması için yapılmalıdır. Ağlayıp sızlamalı ve çâreler aramalı, gereken zamanlarda ve bilhassa seher vakitlerinde cehennemden kurtulmak için yalvarmalıdır. Yalvaran kulunu Allah sever.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
“Ey Rabbimiz, biz îman ettik. Artık bizim günahlarımızı yarlığa ve bizi o ateşinazabından koru.” (Âl-i İmran, 16)
Bu duâ, günahlarımızın bağışlanması için yapılmalıdır. Ağlayıp sızlamalı ve çâreler aramalı, gereken zamanlarda ve bilhassa seher vakitlerinde cehennemden kurtulmak için yalvarmalıdır. Yalvaran kulunu Allah sever.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَنَا آمَنَا بِمَا اَنْزَلْتَ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ
“Ey Rabbimiz, Senin indirdiğin (o kitaba) inandık, o Peygambere de tâbî olduk. Artık bizi /birliğin ve Peygamberlerini tanıyan) şâhidlerle beraber yaz.” (Âl-i İmran, 53)
Bu duâ Hz. İsa’nın seçkin cemaati, Havârîler tarafından yapılmıştır. Onlar imanlarında sağlam ve amellerinde dürüst oldukları için bu ismi almışlardır. İsa aleyhisselâm, Yahudilerin îman etmeyeceklerini anlayınca üzülmüş ve kendisine yardımcı istemiştir. Kendisine yardım etmek üzere söz veren bu kişiler ortaya çıkmış ve yukarıdaki duâyı yaparak sözlerini te’yid etmişlerdir. İnsan insana her zaman muhtaçtır. Bizler birbirimize muhtaç olduğumuzu, karşılıklı yardım yapmakla yükümlü bulunduğumuzu unutmamamız gerekmektedir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرافَنَا فِى اَمْرِ نَا وَثَبَّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
“Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı yarlığa. (Muharebede) ayaklarımızı iyice diret. Kâfirler gürûhuna karşı bize yardım et.” ( Âl-i İmran, 147)
Hak yolunda harbeden kişiler bu çeşit duâ ederler ve etmişlerdir. Bunlar hem maddî alanda bütün silâhlara yapışmışlar, düşmana karşı göğüs germişler, ölürsek şehid, yaralanırsak gazi oluruzparolasını savunmuşlar; bununla beraber manevî desteğe muhtaç olduklarını, duâ yapma ihtiyacından bulunduklarını da anlamışlar ve yukarıdaki duâyı defalarca yapmışlardır.
Öyle ise bizler de her çeşit silâhları hazırlayacak ve düşmanın üzerine atılacağız; atılırken, içimizden ve dilimizden de yüce Allah’a sığınacağız ki, iki kanatla düşmana saldırmış olacağız. O zaman zafer inşaallah garantilidir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا آتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَفِ ا ْلآخِرَةِ حَسَنَةٌ وَقِنَا عَذَابَنَّارِ
“Ey Rabbimiz, bize dünyada da iyi hal ver, ahrette de iyi bir hal ver ve bizi o ateş (cehennem) azabından koru.” ( Bakara, 201)
İnsanların en önemli duâlarından birisi de bu duâdır. Çünkü bundan hem dünya ve hem de ahret istekleri mevcuttur. Ne yalnız dünya için ve ne de yalnız ahret için istemeli, istenecekse her iki dünya için istemeliyiz. Bu duâyı Cenab-ı Hak bize öğretmiş ve böyle duâ edin demek istemiştir. Dünyada sağlık, âfiyet, bol rızık, ahrette cennet, cemal ve cehennem korkusundan korunmak gibi hususlar istenmelidir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا لآتُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً اِنَّكَ اَنْتَ الْوَ هَّابُ
“Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize kendi cânibinden bir rahmet ver. Şüphesiz bağışı en çok olan Sensin, Sen.”( Âl-i İmran, 8)
Gerçek bilginlerin duâsı işte böyle olur. Nasıl ki bir evin temizlenmesi için önce o evin içindeki pislikleri çıkarmak şarttır. Ondan sonra içi güzel temizlenir. Hakiki bilginler de kalblerinde bulunan çeşitli ahlâki pisliklerin çıkarılmasını ve ondan sonra iyi hislerle bezemesini istemişlerdir. Tasavvuf dilinde buna (Tahliye) ve (Tehliye) denir. Yani önceden boşaltma, içerdeki bozuk fikirleri ve niyetleri çıkarma. Sonra da içi iyi hislerle ve güzel duygularla donatma ve güzelleştirme, demektir. Hepimizin görevi bu olmalı ve duâlarımız bu yönde yapılmalıdır. Her mümin bu çeşit duâyı bol bol yapmalıdır. Demek bilginlerin duâları iki esasa dayanmaktadır: Birisi kalblerinin kötüye meyl etmeyip istikamet üzere olmasıdır. İkincisi: Allah’tan rahmet ve merhamet istemeleridir.
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
رَبَّنَا اِنَّكَ جَامِعُ النَّاسِ لِيَوْمٍ لآ رَيْبَ فِيهِ اِنَّ اللَّهَ لآيُخْلِفُ الْمِعَادِ
“Ey Rabbimiz, muhakkak ki Sen, (vukuunda) hiçbir şüphe olmayan bir günde insanları toplayacak olansın. Şüphesiz Allah sözünden caymaz.” ( Âl-i İmran, 16)
Yine bilginler, bu duâ ile Allah’tan rahmet ve hidayet istediler ve bize önderlik yapmış oldular. Onlar demek istemişler ki: “ Ya Rabbi, duâmızdan maksadımız, dünyada nimetinden mahrum olmadığımız gibi, âhirette de mes’ut olmaklığımızdır.”
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
rebbena inneke camiunnası liyevvilla reybe fiih.. innellahe la yuhliful miad
-
Cevap: DUA DERYASI (rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadet
DUÂ AYETLERİ
Duâ ile ilgili Âyet-i Kerîmeler:
رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا اِنَّكَ اَنْتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
“Ey Rabbimiz, bizden (şu hizmeti) kabul buyur. Şüphesiz hakkiyle işiten, kemaliylen bilen Sensin, Sen.” ( Bakara, 127)
Bu duâ Hz. İbrahim aleyhisselâm tarafından yapılmıştır. O büyük insanın Kur’an yolu ile bize tâlim ettirilen bir hayli duâları vardır. Bu duâyı Beytullah’ın temellerini yerden kaldırdıkları zaman yapmıştır. Bu duâsına oğlu Hz. İsmail de katılmıştır. Oğlunun Hz. İbrahim’e Beytullah’ın yapılmasında büyük yardımları dokunmuştur. Yapının çamurunu ve taşını taşımıştır. Kâbe, daha önceden mevcut bulunan temelleri üzerine kurulmuş ve yükseltilmiştir. Onun için ev yapan kimse bu duâyı okumalı ve kazasız, belâsız evde oturabilmesi için Allah’tan mehil ve kuvvet istemelidir. Bir ev yaparsam kurban keseceğim, diye nezr etmek söz vermek iyi bir şey değildir. Çünkü kendi kendimizi borçlandırmış oluyoruz. Mutlaka verdiğimiz sözü yerine getirmeliyiz.