Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Ebu Katâde (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Resulüllah (a.s.) ile beraber yola çıktık. Nihayet Kâha denilen yere vardığımızda bizden bir kısmı ihramlı, bir kısmı ihramsızdı. Bu arada arkadaşlarımın birbirlerine bir şey göstermeye çalıştıklarını gördüm ve hemen ben de o tarafa baktım. Birde ne göreyim bir yaban eşeği! Süratle atımı eğerleyip mızrağımla birlikte atıma bindim. Tam bu sırada kamçım yere düştü. İhramlı olan arkadaşlarıma: "Kırbacımı bana uzatıverin" dedim. Onlar cevaben: "Yemin olsun ki, bu av hususunda sana hiçbir şekilde yardımcı olamayız" dediler. Bunun üzerine kendim hayvandan inip kamçımı aldım ve tekrar bindim. Nihayet arkasından koşturarak yaban eşeğine bir tepe ardında yetiştim ve mızrağımı saplayıp onu öldürdüm. Daha sonra onu, arkadaşlarımın yanına getirdim. Bir kısmı onu yiyiniz, bir kısmı da onu yemeyiniz dediler. Peygamber (a.s.) ise önümüzde idi. Hemen atımı harekete geçirerek Peygamber'e yetiştim "O helaldır, onu yeyiniz" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2062
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Aişe (r.ah.) Hz. Peygamber'den (a.s.)
şöyle işittiğini haber vermiştir: "Dört çeşit hayvan vardır ki, bunların her biri fasıktır. Bunlar hem mîkat dışında (hıll) ve hem de, harem bölgesinde öldürülürler: Karga, çaylak, fare, saldırıp yaralayan köpek."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2068
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Abdullah b. Ömer'in (r.a.) naklettiğine göre:
Hz. Peygamber: "Beş çeşit hayvan vardır ki, ihramda olanın Harem'de iken onları öldürmesinde günah yoktur: (Bunlar) fare, akrep, karga, çaylak ve kuduz köpektir buyurmaktadır."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2073
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Kaab b. Ucre (r.a.) şöyle anlatır:
Hudeybiye gününde (Ravi Kavariri'ye göre) tenceremin (Ravi Abu Rabi'ye göre) taş kabın altına ateş yakarken Resulüllah (a.s.) yanıma geldi. Yüzümden bitler saçılıyordu.(Bunu görünce) Resulüllah (a.s.) bana: "Başındaki haşereler sana eziyet veriyor mu?" diye sordu. Ben: "Evet" cevabını verince, Allah Resulü (a.s.): "Öyle ise tıraş ol. Buna karşılık, üç gün oruç tut. Veya altı fakiri doyur. Yahutta bir kurban kes" buyurmuştur.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2080
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İbn Abbas (r.a.)
"Hz. Peygamber (a.s.) ihramlı iken kan aldırdı" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2087
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İbn Buhayne (r.a.)
"Peygamber (a.s.) Mekke yolunda, ihramlı iken başının ortasından kan aldırdı" demiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2088
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Ebu Eyyûb Ensari'nin (r.a.) şöyle dediğini
Abdullah b. Huneyn nakletmiştir: İbn Abbas beni bir mesele sormam için Ebu Eyyûb Ensari'ye gönderdi. Kendisini kuyunun iki direği arasında yıkanırken buldum. Ebu Eyyûb bir elbise ile vücüdunu perdeliyordu. Ona selam verdim. Sen kimsin? diye sordu. Ben, Abdullah b. Huneyn'im beni Abdullah b. Abbas gönderdi. Senden, Resulüllah (a.s.) ihramlı iken başını nasıl yıkardı? diye soruyor dedim. Ebu Eyyûb elini kendisini perdeleyen bez üzerine koydu ve bezi (başından göğsüne kadar) indirdi. Başı tamamıyla görünüyordu Sonra kendisine su döken kimseye: Dök! dedi. O, da başına su döktü. Ebu Eyyûb başını elleriyle ovarak, ellerini öne ve arkaya götürdü. Sonra da Resulüllah'ı (a.s.) işte böyle yıkarken gördüm, dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2091
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
İbn Abbas (r.a.) şöyle haber vermiştir:
Bir adam devesinden düşerek boynu kırılmış ve ölmüştü. Bunun üzerine Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidr ile yıkayın da, iki ihramı içinde kefenleyiniz. Fakat başını örtmeyin. Çünkü Allah onu, Kıyamet gününde "Lebbeyk Allahümme lebbeyk..." diye telbiye eder halde diriltecektir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2092
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:
Resulüllah (a.s.) Dubaa bt. Zübeyr'in yanına vardı ve ona: "Hacca gitmek mi istedin?" diye sordu. Dubaa: " (Evet öyle) ama kendimi kesinlikle hasta hissediyorum" dedi. Resulüllah ona: "Sen haccet ve (ihrama girerken) Ey Allahım! İhramdan çıkacağım yer, beni haccetmekten aciz kılacağın yer olsun diye şart koş" buyurdu. Dubaa (o sırada) Mikdad b. Esved'in zevcesiydi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2101
Cevap: El-lu'luu Ve'l-Mercan (Buhari ve Müslim'in ittifak ettikleri Hadis'ler) HAC
HAC
Hz. Aişe (r.ah.) şöyle haber vermiştir:
Biz Veda Haccı senesi Resulüllah (a.s.) ile beraber (hac için) yola çıktık; ve umre niyetiyle ihrama girdik. Sonra Resulüllah (a.s.): "Kimin yanında hedy kurbanı varsa umre ile hacca (Kıran haccına) niyet etsin; sonra ihramda devam ederek neticede her ikisinin ihramından beraber çıksın" buyurdu. Aişe sözlerine devamla: Ben, Mekke'ye hayızlı olarak vardım. Bu yüzden ne Kâbe'yi tavaf ettim, ne de Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Bu hâlimi Resulüllah'a arzettim de, bana: "Saçlarını çöz, taran ve hacca niyet et! Umreyi bırak" buyurdu. Ben de öyle yaptım. Hac görevlerini yerine getirdiğimiz zaman Resulüllah (a.s.) beni öz erkek kardeşim Abdurrahman ile birlikte Tenim'e gönderdi de ben oradan niyetlenip umre yaptım. Resulüllah: "Bu, (hayzından dolayı terk ettiğin) umrenin yerinedir" buyurdu. Artık umre niyetiyle ihrama girenler Beyt'i tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y yaptılar. Sonra ihramdan çıktılar. Nihayet Mina'dan döndükten sonra hacları için son bir tavaf daha yaptılar. Hac ile umreyi beraber yapanlar ise, bir tek tavaf yaptılar.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2108