Gayr-ı meşru muhabbetin âkıbeti, mükâfatı, mahbubun gaddârâne adâvetidir..
Sunuhat
Printable View
Gayr-ı meşru muhabbetin âkıbeti, mükâfatı, mahbubun gaddârâne adâvetidir..
Sunuhat
"İlimlerin esası, ilimlerin şahı ve padişahı iman ilmidir."
Sözler
...LAYEMUT DEĞİLSİN,BAŞIBOŞ DEĞİLSİN,BİRVAZİFEN VAR,GURURU BIRAK,SENİ YARATANI DÜŞÜN KABRE GİDECEĞİNİ BİL ÖYLE HAZIRLAN...
Evet, kardeşlerim,
bu zamanda öyle dehşetli cereyanlar ve hayat ve cihanı sarsacak hadiseler içinde hadsiz bir metanet ve itidal-i dem ve nihayetsiz bir fedakarlık taşımak gerektir.
http://www.risaleinurenstitusu.org/t...ikke/b1121.gif
"Onlar dünya hayatını seve seve ahirete tercih ederler." İbrahim Sûresi: 14:3.
ayetinin sırr-ı işarisiyle, ahireti bildikleri ve İmân ettikleri halde dünyayı ahirete severek tercih etmek ve kırılacak şişeyi bâki bir elmasa bilerek rıza ve sevinçle tercih etmek ve âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hazır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman sâfi lezzete tercih etmek, bu zamanın dehşetli bir marazı, bir musibetidir.
O musibet sırrıyla, hakikî müminler dahi bazan ehl-i dalâlete taraftar olmak gibi dehşetli hatada bulunuyorlar.
Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini bu musibetlerin şerrinden muhafaza eylesin.
Amin.
Said Nursî
Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele malik olmayan kimse, kainatta dava-yı halk ve iddiayı icad edemez. Zira herşey herşeyle bağlıdır.
Evet, bir incir çekirdeğinden koca bir incir ağacını ve ince bir sapla koca bir kavunu bağlayıp çıkaran kudrete hiçbir şey ağır gelmez.
mesnev-i nuriye
hubab
Her hakiki hasenat gibi, cesaretin dahi menbaı imandır, ubudiyettir.
Sözler - Üçüncü Söz - 25
Bu dünya fanidir. En büyük dava, baki olan alemi kazanmaktır. İnsanın i'tikadı sağlam olmazsa, davayı kaybeder.
Emirdağ Lahikası s.15
Başla yapılan secde Allah için olursa ibadettir, gayrısı için dalalettir.
Mesnevi-i Nuriye
Şemme-165
Bilirsin ki, ömür kısadır, lüzumlu işler pek çoktur. acaba benim gibi sen dahi kafanı teftiş etsen, malumatın içinde ne kadar lüzumsuz, faydasız, ehemmiyetsiz, odun yığınları gibi camid şeyleri bulursun.
Barla Lahikası
Yirmi Yedinci Mektubun üçüncü zeyli, 57