Cevap: Muhyiddin İbn Arabi Hz.'nin eserlerinden ibretlik alıntılar...
Yemek ve su kaplarınızın ağızlarını kapatın. Çünkü, senede bir gece
gökten veba yagar. Açık kaplara veba girer diye Hadisi serif vardır.
Misafirlerine ikram et. Hadisi şerifte; Allah’a, Ahiret gününe
imanı olan misafirlerine ikram etsin buyrulmustur. Misafirin hakkı üç
gündür. Fazla kalırsa sadaka olur. Gelip geçici ise, bir günlük hakkı
vardır. Misafire ikram, imânın subelerindendir. Hayır söylemek, kötü
sözlerden dili tutmak da imanın şubelerindendir.
Allah’ından, Dininde, Dünyada, Ahiretinde af ve afiyet iste.
Allah’dan daima hayır iste. Bir insan, sıdk ile Allah’dan sehitlik
isterse, Allah ona yatağında da ölse şehid sevabı verir, diye Hadisi
serif vardır. Hayırlı islere baskalarını da tesvik edenler sevabda
müsterek olurlar. Dünyada insanlara sürür, ferahlık asılayan ve
sıkıntılarını giderenlerin Allah, Kıyamet gününde sıkıntılarını izale
eder.
Hakkında kötü bir sey söylemişlerse sükut et. Bunu sana
söyleyene tearuz etme. Zennunu Mısri’ye Mütevekkil sordu: Sana zındık
diyorlar ne dersin? Dedi ki; hayır desem söyleyenleri yalancı, evet
desem nefsimi yalancı yapmış olacagım binaenaleyh sükut ediyorum, dedi.
Borca girerken ödemeğe niyetin sağlam olsun, ödemege muvaffak
olursun. Eğer niyetin çürükse, borçlu kalırsın. Borçlu ölenlerin cenaze
namazlarını Peygamberimiz kılmazdı.
İbn-i Arabi Hz. (Altın Tavsiyeler)
Cevap: Muhyiddin İbn Arabi Hz.'nin eserlerinden ibretlik alıntılar...
Birgün Câbir –radıyallâhu anh- Peygamber Efendimiz –sallallahu aleyhi ve selem-’e gelerek:
“- Anam babam Sana feda olsun ya Râsûlallah! Bana yaratılan ilk şeyin ne olduğunu bildirir misin? ” diye sormuştu.
Râsûlallah –sallallahu aleyhi ve selem-:
“- Ey Câbir! Allah Teala, her şeyden önce senin peygamberinin nûrunu, zâtının nûrundan yaratmıştır…” cevabını verdiler. (Aclûnî, I, 265)
İbn Arabî Hazretleri, bu hususta şu mütalaalarda bulunur:
“Allah Teala, Muhammed –aleyhisselâm-’a peygamberliğini müjdelediği vakit Âdem –aleyhisselâm- henüz yoktu, su ile çamur arasında idi… Böylece nebî ve rasuller vasıtasıyla ortaya çıkan bütün şeraitlerin evveli ve batını olmak hükmü, Allah Rasulu için tahakkuk etmiş oldu. Peygamberimiz daha o zaman şeriat sahibi idi, çünkü hadîs-i şerfinde: “Âdem rûh ile cesed arasında iken ben nebî idim” buyurmuştur. “Ben insandım” veya “Ben mevcut idim.” buyurmamıştır. Nübüvvet, ancak Allah tarafından kendisine verilmiş bir şeriatle söz konusu olur” (İbn Arabi, el-Fütühat, II, 171; IV,66-67)
İbn Arabî Hazretleri diğer bir eserinde de şöyle der:
“Râsûlallah –sallallahu aleyhi ve selem-, insan nev’i içinde varlığın en mükemmelidir. Bunun içindir ki nübüvvet O’nunla başladı, O’nunla sona erdi”
(İbn Arabi, Füsûsu’l-Hikem, IV, 319)
Hazret-i Mevlana Mesnevi’sinde buyurur ki:
“Gel ey gönül! Hakiki bayram, Cenâb-ı Muhammed’e vuslattır. Çünkü cihanın aydınlığı, O mübarek varlığın cemâlinin nûrundandır.”
s. 58-59
Osman Nuri Topbaş, Hazret-i Muhammed Mustafa, c.1,Erkam Yayınları
Cevap: Muhyiddin İbn Arabi Hz.'nin eserlerinden ibretlik alıntılar...
tercüme edenler:
Çev: Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk
Dr. Ali Vasfi Kurt
Ekrem Demirli
Mahmut Kanık