Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
http://3.bp.blogspot.com/_qK_Zui1UM9...v+%2810%29.jpg
İbrahim'i bilirsiniz,
hani Raha ilinden.
ateşte biten gülünden,
tanırsınız onu.
terkettiği tahtından,
sultanlığı bahtından,
bilirsiniz ötekini de.
bir İbrahim daha var...
Sultalığa meraklı,
nemrudu içinde saklı;
gülşeni aramaklı,
ateş içinde aklı.
Nar içinde bihaber,
zavallı
gulşendeyim zanneder...
deve yitirmiş ormanda,
arar durur tavanda,
mahsulü yok harmanda,
lafları boş havanda
döver durur,
böyle avunur...
Gönlünde bir kara sevda,
derdi dağları aşkın.
fermanını arar aşkın...
Yar içinde süveyda,
silip atamaz şaşkın.
http://3.bp.blogspot.com/_qK_Zui1UM9...v+%2810%29.jpg
ibrahim, ibrahim!
hani bir kalbde iki yar olmazdı?...
hani tavanda deve aranmazdı?...
eğer sen
ibrahimsen,
bu yollar
geçit vermez aslanım.
azığı zehir,
lokması demir,
dünyası tuzak,
leylası yasak sana .
böyledir emir...
Hakk'a revansan,
aşka revansan
bedeli ödenir...
bedel,
bazen hacer,
bazen ismail,
bazen oğul tadında sarılmak,
bazen taca tahta darılmak...
pazarlığı yapılmaz...
düş yollara ibrahim,
bilelim,
yarın kim?
bırak ismaili,
bırak haceri.
burda,
bu sıcak susuz yurda.
hem hiç bakma ardına,
isterse yem olsunlar
kuşa kurda.
köle olmaya tahtını,
aziz olmaya bahtını,
hiç bozmadan ahtını
ver de öyle git.
oğul, yar deyip ah çekeceksen,
gözünden bir damla yaş dökeceksen,
hasretin önünde diz çokeceksen,
yola çıkmadan yüreğine
sor da öyle git.
ismaili güneşe,
haceri ateşe
bırak git ibrahim, git.
http://3.bp.blogspot.com/_qK_Zui1UM9...v+%2810%29.jpg
ismail yırtınmada,
hacer çırpınmada.
ana yüreği dayanmaz,
çöl bile öyle yanmaz.
pek derindir yarası...
safa-merve arası,
koşturur ismail için,
çırpınır bir yudum su için...
ibrahim Hakk'a tapar da
hacer, hacerliğini yapar da
ALLAH hiç unutur mu?...
ab-ı hayat topuklarda,
zemzem verir ismail için,
zemzem verir hacer için
için artık,
doyuncaya kadar için...
Hakk dilerse ateşler gülzar olur ibrahim.
çolde zemzem fışkırır, etraf bahar olur ibrahim.
yeter ki sen ibrahim ol.
yeter ki sen müstakim ol.
yavrunu bırak uyurken beşiğinde,
ama yüreğini kapı eşiğinde,
sakın ha bırakma
zira bu sevda
ekmeksiz olur,
tüfeksiz olur
ama yüreksiz olmaz...
yürü aslanım,
hacer Allah'a emanet.
unutma, dönüp bakmak ihanet.
ismailim yok deme,
senin sevgin ismail.
belki öksüz ve yetim...
sakla onu çatlayan sinende...
çırpındıkça hacer,
yandıkça ibrahim
zemzemler fışkırsın,
ismailler büyüsün.
bir altın silsileden,
kervankar yürüsün
yüreğinden ibrahim...
git ibrahim!
senin derdin
tacı bırakıp tahttan inişte biter.
git ibrahim!
bizim gülzar, ancak ateşte biter...
ateşlere girmeden,
narda güller dermeden,
hacerleri vermeden,
sultanlığı yermeden,
gedalığa ermeden
ne ibrahim olunur,
ne de mevla bulunur...
git ibrahim!
hadi git.......
http://3.bp.blogspot.com/_qK_Zui1UM9...v+%2810%29.jpg
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
http://img258.imageshack.us/img258/2024/zgellw4.gif
Gel Efendim, dostluğuna muhtacız; umutsuz ve çaresiz bırakma çaresizlerini. Gel yeter ki, hakkımızda verilecek her hükme razı olalım.
Gel ey, bitir bitmeyen hasretini içimizde!..
Gel ey, onsuz mutluluk bulamadığımız!..
Gel ey, kendisine lâyık olamadığımız!..
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
son 1 gün arkadaşlar sonra anketle birinciyi seçeceğiz....
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
http://img512.imageshack.us/img512/9394/s21ed6gp0.jpg
Anneye Hasret
Küçücük elleri kocaman yüreğiyle
Alev alev parlayan gözleriyle
Öyle görekemli ki masum yüzü
Anneye hasret yetim çocuk
Tuttum ellerini öptüm gül yüzünü
Çırpıntı kuş gibi ceylan misali ürktü
Denizlere daldı, uzaklara göçtü hayali
Anneye hasret yetim çocuk
Öyle baktı ki yüzüme zeytin gözleri,
Solgundu gül yüzü sonbahar misali
Soracaktı ki annem gelecekm mi?
Yutkundu boğaz hızlı çarptı kalbi
Anneye hasret yetim çocuk
İstiyordu göçmen kuşlar gibi uçmak
Sıcak diyarlara anne kucağına konmak
Üşüyordu titriyordu gül dudaklı
Anneye hasret yetim çocuk
Gördüm bedeni erimiş mum gibi
Hasretle özlemle yanan yüreği
Anneciğim diye haykırıyordu
Anneye hasret yetim çocuk
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
http://img2.blogcu.com/images/u/s/t/...8490mother.jpg
Evlâtlar Annelerini Bir Defaya Mahsus
Omuzunda Taşır Oda Kısmet Olursa
Ah Anneler Ahhhh.
Neler taşıyor Neler….
Bir anne, evvelâ bebeğini karnında taşır.
Bu yükünden dolayı ne yüksünür, ne usanır.
Yükü gittikçe ağırlaştığı halde,
Onun sevinci ve heyecanı artar..
Nihayet bebeğini dünyaya getirir,
ondan sonra da kucağında taşımaya başlar.
Anne kucağı, bebek için en sıcak, en emniyetli bir limandır.
Anne için de, taşıdığı yüklerin en tatlısı, en güzeli ve en hafifidir.
Bebeğini kucağında taşıyan bir anne,
Dünyanın en değerli yükünü taşımaktadır.
Bir anne, bebeğinin bedenini kucağında taşırken,
Sevgisini de kalbinde taşımaktadır.
Zaten sevgi gibi yüksek bir ücreti olmasa,
O yükü taşımak o kadar kolay olmayacaktır.
Hatta zamanla bir angarya haline gelecek,
Daha sonra da eziyet halini alacaktır.
Bir süre sonra bebek kucaktan iner,
Kendi ayakları üstünde yürümeye başlar.
Ama, annenin taşıma görevi sona ermemiştir.
Birkaç adım attıktan sonra yorulan yavrusunu,
Bu defa da sırtında taşımaya başlar.
Annelerin yükü hiçbir zaman eksilmez.
Tarlada ekin taşır, bahçeden meyve taşır,
pazardan erzak taşır, bu arada yavrusunu da
hep sırtında taşır.
Evin içinde bile hem işini yapar, hem sırtındaki çocuğuna bakar.
O da bir insandır, hatta kadın olması hasebiyle narindir,
Yorulur, yıpranır ama,
Annelik şefkati gibi mukaddes bir istinat noktasına
Dayandığı için, bütün bu yükleri kolaylıkla kaldırabilir.
Çocuk büyür, okula başlar, ama
Anne onu taşımaya devam eder.
Önce elinden tutar, okula götürür, kaydını yaptırır.
Ondan sonra da aylarca onunla birlikte okula kadar gider, gelir.
Bu arada da çocuğunun çantasını taşır, beslenmesini taşır.
İlköğretimin ilk yılları da böyle geçer.
Çocuk biraz daha büyür,
delikanlı olur, genç kız olur
Liseyi bitirir üniversiteye gider.
Ailesinden uzakta yaşamaya başlar.
Ama annesi onun yükünü taşımaya devam eder.
"Acaba evlâdım oralarda nasıl yaşıyor, ne yiyip ne içiyor,
Geceleri üstünü kim örtüyor?" diye
Bu defa da onun kaygısını taşır.
Okul biter, "Acaba çocuğum bir işe girebilecek mi?"
Diye derdini taşır.
Oğlunu askere gönderir,
Asker annesi olmanın onurunu başında taşırken,
Aynı zamanda hasretliğini yüreğinde taşır.
Kızını gelin eder, oğluna gelin alır,
Evlâtlarının mürüvvetini görmenin sevinç ve heyecanını taşır.
Bir anne için
"Oğlunu everdi, kızını gelin etti, artık kaygıyı attı,
Bundan sonra taşıyacak yükü kalmadı" demeyin sakın.
Anne bu…
Onun yükü biter mi hiç?
Bir süre sonra torunları olur, bu defa da onları taşımaya başlar.
"Yavrumun yavrusu" diyerek torunlarını bağrına basar,
Kucağına alır, sırtından indirmek istemez.
Yüreğinde ise hem evlâdının, hem de torunlarının sevgisini
Taşımaya devam eder.
Annelerin de bir annesi ve babası vardır.
Bir gün gelir, emr-i hak vâki olur, onlardan
Birisini veya her ikisini de kaybederler.
Bu defa da onların acısı yüreklerine çöker.
Yaşları kaç olursa olsun, onlar da anne babalarının çocuklarıdır.
Onları kaybettikleri zaman kendilerini
yetim ve öksüz hissederler.
Kalplerindeki hüzün, yüreklerindeki hasretlik yükü artar.
Ondan sonra da ömür boyu bu yükleri taşımaya devam ederler.
Zaten ömür dediğiniz de ne ki?
Bu kadar telâş içinde bir su gibi akıp gider.
Bir de bakmışsınız, anneler de yolun sonuna gelmiş,
Artık taşıma işleri son bulmuştur.
Yüklerini dünya hanında bırakırlar,
Emaneti sahibine teslim ederek
Ebedî âleme doğru yola çıkarlar.
Anneler evlâtlarını önce karnında,
Sonra kucağında,
Sonra Sırtında ve
Daha sonra da kalbinde taşırken,
Evlâtlar annelerini bir defaya
Mahsus olmak üzere
OMUZUNDA taşır.
O da kısmet olursa...
alıntı
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması
Cevap: Duygu Yüklü Resim Yarışması