Din kardeşine gelen bir dert ve kötülükten dolayı sakın sevinme. Sonra Allâh, onu rahmetiyle kuşatır da, seni imtihan eder (aynı derdi senin başına verir).
Hadis (Tirmizi).
Printable View
Din kardeşine gelen bir dert ve kötülükten dolayı sakın sevinme. Sonra Allâh, onu rahmetiyle kuşatır da, seni imtihan eder (aynı derdi senin başına verir).
Hadis (Tirmizi).
Bir Müslüman Kardeşini Güler Yüzle ( Tebessümle ) Karşılamak dahi Olsa,
İyilikten Hiçbir ( Güzel ) Şeyi Asla ve Asla Küçük Görme (Onu Yap).”
(Müslim, Birr 144)
:::::::::::::::::::::::::::
GÜNÜN HADİSİ
::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasüllulâh
ALLAH (C.C) Rasulü Hazreti MUHAMMED (S.A.V)
Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilir.Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır.
Hadis-i Şerif (Taberani).
:::::::::::::::::::::::::::
GÜNÜN HADİSİ
::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasüllulâh
ALLAH (C.C) Rasulü Hazreti MUHAMMED (S.A.V)
Benden sonra bana inanan müslümanlar hakkında şu 3 şeyden korkuyorum: Onları idare edenlerin zulme sapmalarından. Yıldızların (Burçların) yaşamlarına etkisi olduğuna inanmalarından. Kaderi inkar etmelerinden.
Hadis (İbn-i Asakir).
:::::::::::::::::::::::::::
GÜNÜN HADİSİ
::::::::::::::::::::::::::::
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasüllulâh
ALLAH (C.C) Rasulü Hazreti MUHAMMED (S.A.V)
Kul bir günah işler. Ama onunla cennete girer. Bu şöyle olur: İşlediği günah devamlı hatırındadır. Ondan her hatırladıkça tövbe edip kaçınır. Böylece o günah sebebiyle Cennete girer.
Hadis (İbn-i Mübarek).
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَغْفِرُ اللهُ لِلْمُؤَذِّنِ مَدَّ صَوْتِهِ وَيَشْهَدُ لَهُ كُلُّ رَطْبٍ وَيَابِسٍ سَمِعَ صَوْتَهُ. (حم)“Allâhü Teâlâ müezzini sesinin yetiştiği yer nisbetinde mağfiret eder. Sesini işiten yaş kuru ne varsa hepsi ona (kıyâmet gününde) şahitlik ederler.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
http://depo.feyyaz.org/resulullah.or...13dua-1920.jpg
Ümmü Seleme radiyallâhu anhâ’dan
nakledildiğine göre
Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem sabah namazını kılıp selam verdikten sonra şöyle dua ederdi:
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ عِلْمًا نَافِعًا وَرِزْقًا طَيِّبًا وَعَمَلاً مُتَقَبَّلاً
“Allâhumme innî es eluke ‘ilmen nâfi‘an ve rızgan tayyiben
ve ‘amelen mutekabbelen.”
“Ey Allahım!
Senden yararlı ilim, güzel (helal) rızık
ve makbul amel dilerim.”
İbn Mâce, es-Sünen, II, 85, (Hadis no: 925)
ALLAH razı olsun..ne güzel dua böyle ...
YETİMİ HİMAYE ETMEK265. Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimseyle ben, cennette şöyle yanyana bulunacağız."
Hadisin ravisi Malik İbni Enes, -Peygamber aleyhisselam'ın yaptığı gibi- işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi.
Açıklamalar
Erginlik çağına gelmeden önce babasını kaybetmiş çocuğa yetim deriz. Hadîs-i şerîf yetimleri, soy itibariyle yakınlık bakımından, insanın kendi yetimleri ve başkasına ait yetimler diye ikiye ayırmaktadır. Bir kimsenin kendi yetimleri: torunu, erkek veya kız kardeşinin çocuğu, öz veya üvey kardeşi, oğulluğu veya kocası ölen bir hanıma göre geride kalan çocukları, yahut bu neviden yakınlarıdır.
Yetim bir yavrunun babadan anadan kalma malı bulunabilir. O takdirde bu yavru erginlik çağına girene kadar kendisine sahip çıkmak, malının yok olup gitmesine meydan vermemek onu himaye etmek olur. Şayet malı yoksa, onun himayesi, babasının yokluğunu aratmamaya
çalışmakla mümkün olur. Her toplumda olduğu gibi bizde de hadsiz hesapsız yetim vardır. Nice yetimler, ellerinden tutacak, kendilerini hayatın zor ve katı şartlarına alıştıracak rehberleri olmadığı için ezilmişler, itilip kakılmışlar ve adeta kötü insan olmaya zorlanmışlardır.
Bu yavrulara sahip çıkanlar, toplumun bir açığını kapamış, bir yarasını sarmış olurlar. Kısacası, insan olmanın sorumluluğunu duymuş olurlar. Hayatın kahredici çarkının bir insanı ezmesine göz yummayanlar, emsalsiz bir insanî zevki tadarlar. Ayrıca şu hadîs-i şerîfin vadettiği hesapsız mükafatı kazanırlar:
"Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır".
Her saç teline karşılık bir sevap, ne büyük mükafattır...
Şu halde yüreğinden kopup gelen derin bir şefkat duygusuyla bir yetimi kucaklayıp bağrına basan, yanaklarına öpücükler konduran, ona yalnızlığını ve yetimliğini unutturmaya çalışan bir kimse, ilahî rahmet sağanağı altında yıkanmış ve günahlarından arınmış olmaktadır.
Bir yetim gülüyorsa, başına şefkat eli değdiği içindir. Bir yetim gülüyorsa, bütün bir toplum gülüyor demektir.
Şu hadîs-i şerîf de bu gerçeği pekiştirmektedir:
"Bir kimse, müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teala onu mutlaka cennete koyar".
"Affedilmeyecek suç" ifadesi hatıra iki büyük günahı getirmektedir:
Biri Allah'a şirk koşmak yani Allah'dan başka bir ilahın varlığını kabul etmek, diğeri de kul hakkı yedikten sonra onu helal ettirmemektir.
Cennet'e girebilmek, şüphesiz büyük bir saadettir. Ondan da üstünü, Cennet'te Resül-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'e komşu olabilmektir. Cennet'i yaratan ve oradaki üstün mevkileri bazı iyilikleri yapanlara ayıran Allah Teala, sevgili Resülü'ne komşu olma bahtiyarlığını, yetimleri koruyanlara lütfetmiştir.
Ne mutlu o bahtiyarlara!..
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Cennette en üstün mevki, Hz. Peygamber'e komşu olabilmektir.
2. Bu üstün mevkii kazanmanın bir yolu, yetimi himaye etmektir.
3. Kendisinin veya başkalarının yetimlerini koruyanlar, Allah Teala'yı hoşnut ederler.
http://www.imageslove.net/ar/photo/i...422289_247.gif---http://www.imageslove.net/ar/photo/i...422289_247.gif
Essalâtu vesselâmu aleke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor:
"Ramazan (farz olmazdan) önce Aşura orucu tutuluyordu.
Ramazanın farziyeti indikten sonra onu dileyen tuttu,
dileyen de tutmadı
http://cdn.yeniakit.com.tr/images/ne...388-2cf986.jpg
“Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen ve iyilikle emredip;
kötülükten men etmeyen bizden değildir.”
Hz. Muhammed (s.a.v.)
Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:“Hasetten kaçının. Çünkü o, ateşin odunu yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.” (Ebû Dâvud)Haset (çekememezlik) hayırları yer, bitirir, tıpkı ateşin odunu yiyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür, tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz müminin nurudur. Oruç ateşe karşı perdedir.“Her hata ve günahın esası olan şu üç şeyden korunun: Kibirden sakının; çünkü şeytanı Adem’e secde etmemeye sevk eden kibirdi. İhtirastan sakının; zira Adem’i cennette ağaçtan yemeye sevk eden hırstı. Hasetten de sakının; çünkü Adem’in iki oğlundan birini, öbürünü katletmeye haset sevk etmiştir.” (İbni Asakir)“Şu iki kişi dışında hiç kimseye gıpta etmek caiz değildir: Biri Allah’ın kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolda sarf eden zengin kimse.” (Buhari, Müslim)“Size geçmiş toplumların hastalığı sirayet etti: Bu, haset ve buğzdur. Bu, kazıyıcıdır. Bilesiniz ki, kazıyıcı derken saçı kazır demiyorum. O, dini kazıyıcıdır. Nefsimi kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelâl’e yemin ederim, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi: Aranızda selamı yaygınlaştırın.” (Tirmizi)Abdullah b. Ömer (r.a) rivayet ediyor:“İki kişiye karşı haset caizdir: Birincisi o kimsedir ki, Allah kendisine Kur’an-ı Kerim’i nasip etmiştir, o da onu gece ve gündüz elden bırakmaz. İkincisi de o kimsedir ki, Allahu Teâlâ ona mal vermiştir de o da gece ve gündüz (hak yolda) infak eder.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)“Hafaza melekleri, bir takım meleklerle bir kulun amelini alıp yükselirler. Bu ameller, zevcinin zifafı için hazırlanan bir gelin gibidir. Melekler onu beşinci semaya kadar götürürler. Bu amel cihattır, iki namaz arası kılınan nafile namazdır. O semanın kapıcı meleği şöyle der: Dur, bu ameli sahibinin yüzüne at, boynuna yükle. O kimse ilim öğrenen ve Allah için amel eden kimselere haset ederdi. Onları çekemez, onların gıybetlerini yapardı. Hafaza melekleri, o ameli getirip sahibinin boynuna yüklerler. Hayatta kaldığı sürece, o amel boynunda kalır.” (Tembihu’l-Gâfilin)Haset kalbin en büyük hastalıklarından biridir. Kalbi kemirir ve o insanı etkisi altına alır. Hasetçiyi memnun etmek mümkün olmaz. Çünkü o ancak nimetin zevâli ile razı olur.Hasetçi zalimdir, gaddardır, onda iyi huylar durmaz. O, Allah’ın taksimine razı olmaz, nimeti yok etmek için başvurmadık çare bırakmaz. Ne kendisi rahat eder, ne de başkasına huzur verir. Haset, hasetçiyi maddeten ve manen yer bitirir. Hasetçinin alameti, yanındaki kimseye yaltaklanmak, ayrıldığı zaman onu gıybet etmek, felakete uğradığı vakit şamata ve sevinç gösterileri yapmaktır.Kötü huylar arasında hasetten daha adil olanı yoktur. Zira kıskançlık, haset edilenden önce haset edeni mahveder. Hasetçinin şerrinden selamette kalmak isteyen Allah’a sığınmalıdır.Derler ki, Allah bir kuluna merhametsiz bir düşman musallat kılmak istediği zaman, hasetçisini başına bela kılar.Kaynak: Miftâhu’r-Rüşd
Emeğine sağlık mübarek kardeşim . Allah(c.c) razı olsun...
Enes B. Mâlik (ra) diyor ki; Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdular:
Kim evinden çıkarken;
Bismillahi tevekkeltü alellah, velâ havle velâ kuvvete illâ billah‘Allahın adıyla çıkıyor, Allah’a güveniyorum. O’ndan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.’ diye dua ederse kendisine; ‘Doğruya iletildin, ihtiyaçların karşılandı, düşmanlarından korundun’ şeklinde cevap verilir. Şeytan da ondan uzaklaşır.
[Ebû Davud, Edeb, 103, 112; Tirmizî, De’avât, 34]
ALLAH Azze ve Celle şöyle buyuruyor;
بِسْـــــــــــــــــــــ ـمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِ وَلاَ
تُقَاتِلُوهُمْ عِندَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ حَتَّى يُقَاتِلُوكُمْ فِيهِ فَإِن قَاتَلُوكُمْ فَاقْتُلُوهُمْ كَذَلِكَ جَزَاء
الْكَافِرِينَ
Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. (Bakara 191)
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Ya Allah, ben korkaklıktan Sana sığınırım; ömrün en değersizine döndürülmemden de Sana sığı*nırım; dünyâ fitnesinden Sana sığınırım; kabir azabından da Sana sı*ğınırım".
Abdulmelik ibn Umeyr dedi ki: Ben bu hadîsi Mus'ab ibn Sa'd ibn Ebî Vakkaas'a tahdîs ettim de, o bunu doğruladı. (Buhari)
Hasta gözükmeyin hasta olursunuz, kabrinizi kazmayın ölürsünüz.
Ravi: Hz. Vehb İbni Kays (r.a.)
Kaynak: Ramuz el e-hadis, 479. sayfa, 8. hadis
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...MnY0sho2bcrF_5
Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allâh'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim (mârifet ilmi) öğreten âlim ve (Hakk'a lâyıkıyla kul olmak için) tahsil gören talebe bundan müstesnâdır.” (Tirmizî, Zühd, 14)
ALLAH RASULÜ'NDEN (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)"Mezarları ziyaret et ki, âhireti hatırlayasın. Ölüleri yıka. Şüphesiz cansız ve soğuk cesede dokunmada çok tesirli bir öğüt vardır. Cenaze namazlarını kıl. Belki bu seni hüzünlendirir. Hüzünlü kimse Kıyamet Günü Allah'ın Arşının gölgesinde bulunacak ve her hayra mazhar olacaktır."(Camiussağir - 4554)
https://sefamerve.cubecdn.net/image/...s-musluman.jpg“De ki: Bizim başımıza ancak Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim mevlamızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”
— Kur’an-ı Kerim (Tevbe Suresi 51. Ayet Meali)
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.”
— Hadis-i Şerif (Tirmizi, Birr, 55)
http://d.risalehaber.com/news/175734.jpg2-)شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذى اُنْزِلَ فيهِ الْقُرْانُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدى وَالْفُرْقَانِ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَريضًا اَوْ عَلى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ يُريدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُريدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّهَ عَلى مَا هَديكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذى اُنْزِلَ فيهِ الْقُرْانُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدى وَالْفُرْقَانِ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَريضًا اَوْ عَلى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ يُريدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُريدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّهَ عَلى مَا هَديكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.”
(Bakara 2/ 185)
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” (Bakara 2/ 185)
Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah'a ve İslam'a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eğlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın Katında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Cum'a Suresi, 11. ayet
https://www.gul.gen.tr/images/gul.jpg
Kişi birşeyi gizli gizli yapıyorsa, Allah mutlaka onu hal ve hareketlerine yansıtır. Yaptığı şey hayırsa hayır olarak, şerse şer olarak yansıtır.
Camiü's-Sağir Hadis No: 7813