Vâdi’l-Kurâ’nin ALinmasi

Vâdi’l-Kurâ’nin alinmasi

Daha sonra Peygamber Efendimiz ordusuyla Hayber’ den ayrilip Vâdi’l Kurâ’ya hareket etti. Burasi Hayber ile Teyma arasindaki köylerin bulundugu bir yerdi. Islâmdan evvel, Yahudiler buraya yerleserek imâr etmislerdi.

Vâdi’l Kurâ Yahudileri de, Benî Kurayza Yahudilerinin Hendek Savasinda yaptiklari hainlikten dolayi cezalandirildiktan sonra, civar Yahudileri de yanlarina alarak Medine üzerine yürümeyi kararlastirmislar, ancak bu firsati elde edememislerdi.

Resûl-i Ekrem (a.s.m.) buradaki Yahudileri önce Islâma dâvet etti. Müslüman olduklari takdirde kanlarinin bagislanacagini, mallarinin da kendilerine birakilacagini, kalblerinde gizlediklerinin hesabinin ise Allah’a ait bir is oldugunu bildirdi.3 Vâdi’l Kurâ ahalisi bu teklifi kabul etmeyip çarpismaya hazirlandi.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (a.s.m.), onlari muhasara altina aldi. Muhasaranin ilk günü cereyan eden çarpismada Yahudilerden on kadar adam öldürüldü.4

Resûl-i Ekrem, ikinci kere onlari Islâma dâvet etti. Yine kabule yanasmadilar ve mücahidlere karsi koydular. Fakat mücahidlerin hücumuna karsi fazla dayanamadilar, henüz günes bir mizrak boyu yükselmisti ki, teslim olmak mecburiyetinde kaldilar.1

Burada, bol miktarda ganimet elde edildi. Resûl-i Ekrem usulüne göre ganimeti bes kisma ayirdi. Dört payini mücahidler arasinda bölüstürdü. Bir payini da Beytülmale ayirdi.

Arazisi ise, Hayber’de oldugu gibi orada bulunan ahaliye, mahsulatinin yari yariya bölüstürülmesi sarti ile birakildi