Hz. Dihye’nin Dagatir’a gitmesi

Hz. Dihye’nin Dagatir’a gitmesi

Hayatina son verilmekten ve saltanatinin elinden alinmasindan korkup imanini izhar edemeyen Heraklius, Hz. Resûlullahin elçisi Dihye’ye (r.a.) Hiristiyan âlimlerinin büyüklerinden biri olan Uskuf Dagatir’a gitmesini tavsiye etti. Ayrica ona vermek üzere bir de mektup yazdi.

Dihye (r.a.), mektubu alip Heraklius’un yanindan ayrildi.

Zaten Peygamber Efendimiz de Dagatir’a bir mektup yazip Hz. Dihye’ye vermisti. Bu mektubunda Uskuf Dagatir’a söyle hitap ediyordu:

“Îmân edenlere selâm olsun!

“Hiç süphesiz, Meryem oglu Isâ, Allah’in pâk ve nezih Meryem’e ilka ettigi Rûh’u ve Kelimesi’dir.

“Ben, Allah’a ve Allah tarafindan bize indirilenlere, Ibrahim’e Ismail’e, Ishak’a, Yakub ve torunlarina indirilenlere, Musa’ya ve Isâ’ya verilmis olanlara ve bütün peygamberlere Rableri tarafindan verilenlere inanirim.

“Biz, onlardan hiç birini digerlerinden ayirt etmeyiz, hepsinin peygamberligine inaniriz. Biz Allah’a itâat eden Müslümanlariz.

“Hidâyete tâbi olanlara selâm olsun.”1

Hz. Dihye, Dagatir’in yanina gitti ve kendisini Islâmiyete dâvet etti.

Büyük Hiristiyan âlimi Dagatir söyle dedi:

“Vallahi, senin sahibin Allah tarafindan gönderilmis hak bir peygamberdir. Biz onun vasiflarini biliyoruz. Ismini de kitaplarimizda yazili bulmusuz.”2

Sonra îmân ederek Müslüman oldu ve durumunun Resûl-i Ekrem Efendimize bildirilmesini Hz. Dihye’ye tembihledi.

Uskuf Dagatir, her Pazar günü toplanan Hiristiyanlara kissalar anlatip nasihatlarda bulunduktan sonra, bir sonraki Pazara kadar evine kapanirdi.

Hz. Dihye ile görüstükten sonraki Pazarda Hiristiyanlar toplanip onun çikmasini beklediler. Ancak, Dagatir, hastaligini bahâne ederek çikmak istemedi.

Hiristiyanlar, “Ya o çikar, ya da biz onun yanina gireriz. Su Arap geleliden beri, biz vaziyetinden hoslanmiyoruz” diye haber gönderdiler.

Bunun üzerine Dagatir odasina girdi. Üzerindeki siyah elbiseyi çikarip, bembeyaz bir elbise giydi. Sonra asâsini eline alip kilisede toplanmis bulunan Hiristiyan halkin yanina vardi. Çekinmeden ve cesurca, “Ey Rum toplulugu! Bize, Ahmed Peygamberden bir mektup geldi. Bizi Yüce Allah’a dâvet ediyor” dedikten sonra, ilâve etti: “Ben, sehâdet ederim ki, Allah’tan baska ilâh yoktur. Ahmed de Allah’in kulu ve Resûlüdür.”

Dagatir’in Hz. Resûlullahin peygamberligini böylesine pervasizca haykirisina Rumlar öldürücü darbelerle karsilik verdiler ve onu orada sehid ettiler.