Kureys Mûsriklerinin Karari
Kureys müsriklerinin karari
Müsrikler, Peygamber Efendimizin kalabalik bir Sahabî toplulugu ile gelmekte oldugunu ögrenmis ve kat’î karar almislardi: “Muhammed ve beraberindekiler Mekke içine sokulmayacaktir.” Bunun için, Halid bin Velid emrinde 200 kisilik bir süvari birligini sür’âtle Kürâü’l-Gamim denilen mevkie göndermislerdi. Diger taraftan da Ahabis kabilelerine ziyafetler vererek, herhangi bir çarpisma ihtimaline karsilik, onlari yanlarina almak için bir gayretin içine girmislerdi.
Müsriklerin bu kat’î karar ve gayretlerini, tecessüs için gönderilen Büsr bin Süfyan gelip Usfan mevkiinde Resûl-i Ekrem Efendimize haber verdi.
Fahr-i Kâinat Efendimiz, bu haberi alinca söyle buyurdu:
“Yaziklar olsun! Kureys helâk oldu. Zaten harp, onlari yiyip bitirmistir.
“Ne olurdu, benimle diger Arap kabileleri arasina girmeselerdi. Beni onlarla basbasa biraksalardi. Onlar beni maglûp edecek olurlarsa, zaten kendilerinin de istedigi budur. Eger Allah beni onlara galip getirecek olursa ve kendileri de isterlerse toptan Islâmiyete girerlerdi.
“Eger, böyle yapmazlarsa çarpismayi göze almislardir demektir. Heyhâyt! Kureys müsrikleri kuvvetlerinin çok oldugunu mu zannediyor?
“Vallahi, Allah’in tebligi için beni göndermis oldugu dini hâkim ve üstün kilincaya kadar, su basim su gövdemden ayrilincaya kadar onlarla savasmaktan asla çekinmeyecegim!”1
Kureys müsriklerinin karsi koymak için hazirlanmalari, Peygamber Efendimizi fazlasiyla müteessir etti. Birbirleriyle kanli biçakli olanlar bile Haram Aylarda iki kardes gibi yanyana gelip Kâbe’yi tavaf edebiliyorlardi. Müsrikler buna mani olmuyorlardi. Sadece Peygamberimiz ve Müslümanlarin Kâbe’yi ziyaret etmek gibi masum, ulvî, kudsî ve hakli arzusu karsisinda, böylesine menfî bir tavir takiniyorlardi.