-
Ýslam'da Göz Hakký
Rasulullah s.a.v. þöyle buyurmuþtur:
"Sizden herhangi birinize kölesi (iþçisi) bir yemek getirecek olursa, þayet kendisi ile oturtmazsa, hiç olmazsa yesin diye bir veya birkaç lokma versin."
(Buhari, itk 18 - Etime 55 ; Ýbn Mace, Etime 19; Musned 1, 446 - II, 259)
Tirmizi
Bir Kimsenin (Baþkasýna Ait Bir Bahçedeki Aðaçlarýn Dallarýndan Yere) Düþenleri Yiyebileceðini Söyleyenler(in Delili Olan Hadis)
2622. ...Ebû Rafi b. Amr' nin amcasýndan rivayet olunmuþtur; dedi ki: Ben çocuktum. Ensarýn hurmalarýný taþlýyordum. Peygamber (s.a.v.)'ýn huzuruna getirildim.
"Ey çocuk, hurmalarý niçin taþlýyorsun?" buyurdu.
Ben de; düþürdüklerimi yiyorum (da onun için taþlýyorum) diye cevap verdim. (Peygamber -s.a.v. de)
"Hurma aðaçlarýný taþlama, altlarýna dökülenleri ye" buyurdu. Sonra çocuðun baþýný okþayýp; "-Ey Allahým bunun karnýný doyur" diye dua etti.
(Tirmizi, buyu 54; Ýbn Mâce, ticâret 67; Ahmed b. Hanbel, V.31.
Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 10/141.)
Ö.N. Bilmen'de bu mevzuda þunlarý kaydetmiþtir: "Yollarda, bostanlarda, aðaçlarýn altlarýnda bulunan baþaklar, meyveler hakkýnda da lukata hükümleri caizdir. Maamafih bu hususta tafsilat vardýr. Þöyle ki;
Yazýn þehirlerde aðaçlarýn altlarýna dökülen meyveler sahipleri tarafýndan serâhaten veya adeti vechi ile delâleten ibâhe edilmiþ ise, alýnýp yiyilebilir, aksi durumda yiyilemez haramdýr.
Þehirlerde bahçe ve bostan içinde bulunan meyveler ceviz vesaire gibi bozulmayýp kalabilecek þeylerden ise, sahiplerinin seraheten izinleri bulunmadýkça alýnamaz. Çabuk bozulacak þeylerden ise muhtar olan kavle göre seraheten veya adeten men edilmemiþ olunca alýnýp yiyilebilir. Diðer bir kavle göre de sahiplerinin rýzalarý bilinmedikçe alýnýp yiyilemez.
Bu vaziyet olunca bakýlýr; eðer meyveler bozulmayýp kalabilecek þeylerden ise sahiplerinin izinleri bilinmedikçe alýnýp yiyilemez. Fakat bozulacak þeylerden ise, -muhtar olan kavle göre- men edildiði tebeyyün edilmedikçe alýnýp yiyilebilir.
Aðaç üzerinde bulunan meyvalara gelince bunlar, her nerede bulunurlarsa bulunsun, sahiplerinin izinleri olmadýkça efdal olan alýnýp yenilmemesidir. Meðer ki pek mebzul olup da yiyilmeleri sahiplerine aðýr gelmesin. O halde, o meyvalardan bir miktar alýnýp orada yiyilebilir. Fakat toplanýp baþka bir yere götürülemez. Bu caiz deðildir.
Akar ýrmak sularý üzerinde bulunan meyveleri çok olsa da toplayýp yemek caizdir. Çünkü bunlar bu halde býrakýlsa çabuk bozulurlar, bunlarý toplamaya delâleten izin vardýr. Fakat böyle su üzerinde bulunan aðaçlara gelince bakýlýr. Eðer sudan çýkarýlacaklarý zaman kýymetli bulunmayacak þeyler ise alýnmalarý helal olur. Fakat kýymetli bulunacak þeyler ise helal olmaz, haklarýnda lukata muamelesi yapýlýr. Yollara dökülmüþ olan aðaç yapraklarý eðer dut yapraklarý gibi kendisiyle istifade olunacak þeyler ise, bunlarý toplayýp almak caiz deðildir. Aksi takdirde kýymetini sahibine borçlu olurlar. Fakat istifade olunmayacak þeyler ise, toplanýp alýnabilirler, ödenmeleri lazým gelmez.
Ekin tarlalarýnda veya karpuz, ve salata bostanlarýnda ekinler alýndýktan ve karpuzlarla salatalar toplandýktan sonra baþkalarýnýn toplanmalarýna adeten izin verilmiþ olan baþak vesaire döküntülerini toplamak caizdir.
Büyük Ýslam Ýlmihali, s, 453-454.
Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 10 /142-143.
Sahibinden izinsiz saðmalý hayvanlar saðýlabilir mi?
1296- Semure b. Cundub (r.anh)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
“Sizden biriniz saðmalý hayvanlarýn bulunduðu bir sürüye uðradýðýnda sahibi orada ise ondan izin alsýn kendisine izin verildiðinde sütü saðýp içsin sürü baþýnda kimse yoksa üç sefer seslenip sahibini arasýn cevap veren olursa ondan izin alsýn, hiç kimse cevap vermez ise saðýp içsin fakat kabýna doldurup götürmesin.”
(Tirmizi : Buyû 60, (1296)) ; (Ebû Dâvûd, Cihad: 85)
ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.
Tirmîzî: Semure hadisi hasen garibtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.
Tirmîzî: Ali el Medînî diyor ki: Hasan’ýn, Semure’den hadis iþittiði doðrudur. Bazý hadisçiler Hasan’ýn, Semure’den rivâyeti hakkýnda söz etmiþler ve “Semure’nin sahifesinden hadis rivâyet ediyor”demiþlerdir.
Ebu Davud
86. Bir Kimse Herhangi Bir Saðmal Hayvaný Sahibinin Ýzni Olmadan Saðamaz Diyenlerin Delili
2623. ...Abdullah b. Ömer'den rivayet olunduðuna göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurmuþtur:
"Sakýn bir kimse (sahibinin) izni olmadan baþka birinin davarýný saðmasýn. Biriniz kilerine varýlýp da hazinesinin kýrýlýp zahiresinin sarýl(ýp alýn)masýný hoþ görür mü? Ýnsanlarýn hayvanlarýnýn memeleri de onlara yiyeceklerini biriktirir. Binaenaleyh kimse izin almadýkça diðer bir kimsenin davarýný saðmasýn.”
(Buhari, lukata 8; Muslim, lukata 13; Ýbn Mâce, ticâre 68; Muvatta, istizan 17; Tirmizi, buyu 59; Ahmed b. Hanbel, II, 6, 57.
Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 10/143)
Açýklama :
Mâþiye; deve, sýðýr, koyun ve keçi anlamlarýnda kullanýlýrsa da daha ziyâde koyun için kullanýlýr.
Meþrebe ise içinde buðday, un gibi yiyecek maddelerinin saklandýðý anbar veya kiler demektir.
Duru; kelimesi "Dur" kelimesinin çoðuludur. Saðmal hayvanlarýn memeleri için kullanýlýr. 2619 numaralý hadis-i þerifin þerhinde de açýkladýðýmýz gibi Hanefilerle, Þâfiîlere, Mâlikilere ve Cumhur-ý ulemâya göre izinsiz hiç bir kimse, birinin bað ve bahçesinden yemiþ yiyemez; davarýnýn sütünü içemez. Meðer ki muztar kala. O zaman zaruret miktarý yiyip içebilir. Bu zevat cevaz bildiren hadisler hakkýnda muhtelif yönlerden cevaplar vermiþlerdir.
a) Kurtubi: "Malum kaide ile amel etmek daha iyidir" demiþtir.
b) Nehy bildiren hadis, cevaz hadisinden daha sahihtir.
c) Cevaz bildiren hadisler âdete nazaran mal sahiplerinin razý olduklarýnýn bilinmesine hamledilirler.
d) Cevaz meselesi zaruret zamanlarýna hamledilir. Nitekim Ýslâm'ýn ilk zamanlarýnda hal böyle idi.
Bu hususta Tahâvî de þunlarý söylemiþtir: "Bu hadisler misafir kabul etmenin vâcib olduðu zamanlara mahsustur. Rasûlullah (s.a.v.) bunu emir buyurmuþ, gelen misafiri kabul etmeyi hane sahibine vacip kýlmýþtýr. Bila-here vücup neshedilerek hükmü kaldýrýlýnca adý geçen hadislerin hükmü de kalkmýþtýr."
Hicret esnasýnda Peygamber (s.a.v.) ile Hz. Ebu Bekr'in içtikleri süt hakkýnda Kurtubî; Bu, koyun sahibine bir idlal (yani nazý geçme) idi. Çünkü Hz. Ebû Bekir onu tanýyordu. Yahut o çobanýn oradan geçenlere süt takdim edilmesine izin verdiðini biliyordu.Yahut o süt kendisine eman verilmemiþ bir harbiye ait olduðu için içmiþlerdi, diyor. Bu hususta daha baþka sözler de söylenmiþtir.
Bazý Hükümler
1. Hadis-i þerif zahire biriktirmenin mutlak surette câiz olmadýðýný söyleyenlerin aleyhine delildir.
2. Süte yiyecek denilebilir. Binaenaleyh, yiyecek yememeye yemin eden bir kimse süt içmekle yeminini bozmuþ olur. Ancak sütü yiyecek saymamaya niyet etmiþse yemini bozulmaz.
3. Saðmal koyun, süt karþýlýðý satýlabilir. Fukaha saðmal koyunun süt ve sair yiyeceklerle peþinen veya veresiye satýlýp satýlamayacaðý hususunda ihtilaf etmiþlerdir, Ýmam Malik'e göre, koyunun memesinde süt bulunmamak ve peþin olmak þartý ile saðmal bir koyunu süt mukabilinde satmakta beis yoktur. Koyunun memesinde süt bulunursa, süt mukabilinde peþin satmak caiz deðildir. Koyun saðmal deðilse peþin ve veresiye satýlabilir.
Hanefilerle imam Þafiî'ye göre saðmal koyunu, yiyecek mukabili veresiye satmak caiz deðildir. Ýmam Þafiî memesinde süt olan koyunun süt mukabilinde hiç bir suretle satýlamayacaðýna kaildir.
4. Kýyasýn sahih olabilmesi için fer'in asla her hususta müsâvî olmasý þart deðildir. Zira muhafaza hususunda meme hazineye müsavi deðildir; bununla beraber Peygamber (s.a.v.) izinsiz saðmanýn haram olmasý babýnda memeyi yiyecek hazinesi hükmünde saymýþtýr.
5. Bir meseleyi zihinlere iyi yerleþtirmek için ata sözlerinden istifâde caizdir.
( Davudoðlu Ahmed, Sahihi Muslim Tercumesi ve Þerhi, VII, 440-442.
Sunen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnevi: 10/ 144-145 )
Men Eden Hadis :
"Kimse kardeþinin hayvanýný, iznini almadan saðmasýn. Sizden kim, odasýna baþkalarýnýn girip hazinelerini kýrmasýndan, yiyeceklerini saçýp daðýtmasýndan hoþlanýr? Týpký bunun gibi, hayvanlarýnýn memeleri de onlar için yiyeceklerinin hazineleri durumundadýr. Öyleyse kimse izin almadan baþkasýnýn hayvanýný saðmasýn."
(Buhârî, Lukata 8; Muslim, Lukata 13, (1726); Muvatta, Ýsti'zân 17, (2, 971); Ebû Dâvud, Cihâd 95, (2623)
Hadisine göre Ýbnu Abdilberr der ki: "Bu hadis müslümanýn, bir diðer müslümanýn izni olmadan herhangi bir þeyini almayý yasaklamaktadýr. Burada özellikle süt'ün zikredilmesi, süt hususunda insanlarýn gevþek davranmalarý sebebiyledir. Böylece sütten daha evlâ olan mala karþý onunla uyarýda bulunmuþtur.
Ýbnu'l-Arabî, âdete göre hareket edilmesini tercih eder ve der ki:
Hicaz, Þam vs. beldelerde halkýn âdeti, bu meselede, bizim beldenin aksine, müsamaha ve hoþgörüydü.
(Rivayetler ve bilgiler için bkz: Prof. Dr. Ýbrahim Canan, Kutub-i Site, 6/267, 11/173 )
Buna göre bir yerde ekinlerden, hayvanlarýn sütlerinden ve aðaçlarýn meyvelerinden sahibinin izni olmadan yemek adet olmuþ ve kimse buna karþý çýkmýyorsa toplayýp götürmemek þartýyla yemek caiz olur. Ancak böyle bir adet yoksa sahibinin izni olmadan yemek caiz deðildir.