Sabataycılar Cennete Girecek mi?
Sabataycılar Cennete Girecek mi?
MUSEVÎLİK DİNİNE GÖRE
Sahte Mesih İzmirli Sabatay Sevi’ye iman ettikleri, Musa dininden ve Tevrat’tan saptıkları için onlar kâfir olmuştur. Binaenaleyh Cennete giremezler.
HIRİSTİYANLIĞA GÖRE
İsa Mesih’e inanmadıkları, Teslis inancına iman etmedikleri, İncil’i kutsal saymadıkları ve vaftiz edilmedikleri için onlar Allah’ın melekûtuna (cennete) giremeyecekler, ebedî mutluluğa nail olamayacaklardır.
İSLÂM DİNİNE GÖRE
Onlar iki kimliklidir. İslâm mezhep, tarikat ve fırkaları içinde Sabataycılık diye bir grup yoktur. Onların Müslümanlığı samimî ve içten değildir, zâhirîdir (dış, yüzeysel), binaenaleyh onların imanı yoktur, dolayısıyla cennete giremeyecekler, kurtuluşa eremeyeceklerdir. Zaten onlar, dıştan biz de Müslümanız deseler bile, kendi aralarında Müslümanlara “Acı Soğan” derler.
KENDİLERİNE GÖRE
Sabatay Sevi’ye iman etmeyen Yahudiler Cennete giremez. Hıristiyanlar zaten giremez. Müslümanlar ise hiç giremez. O halde Cennete kimler girecektir? Elbette Mesih’in mü’minleri olan Sabataycılar girecektir. Şu altı küsur milyarlık insanlık âleminde olsa olsa beş-altı milyon Sabataycı vardır. Koskoca Cennet onların olacaktır.
DİNLERARASI DİYALOGÇULARA GÖRE
Sabataycılar da İbrahimîdir. Biz İbrahim diyoruz, onlar Abraham diyor. Onlar da ehlî cennet ve ehl-i necattır.
BAZI REFORMCU VE YENİLİKÇİLERE GÖRE
Cennet Müslümanların tekelinde değildir. Yahudiler, Hıristiyanlar, yıldızlara tapanlar da cennete girecektir, bu arada tabiî Sabataycılar da...
Kaynak: Teolojik Bahisler: Sabataycılar Cennete Girecek mi?, Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete, 08.03.2007
|
|
Zebani
Cehenneme gidenlerle meşgul olan melek, cehennemlikleri cehenneme atmaya memur edilen melek, cehennem bekçisi. Çoğulu "zebâniyyûn"dur.
Cehennem bekçisi olan zebânîler, azap melekleri diye tavsif edilmiştir. Kur'ân-ı Kerîm diliyle zebânî, "Cehennem koruyucusu"dur.
Kur'ân-ı Kerîm'in altı ayrı sûresinde dokuz âyette (Zümer, 71, 73; Duhân, 47-50; Tahrîm, 6; Mülk, 8; Müddessir, 31; Alak, 18) "zebânî" kelimesine atıflar vardır.
Kelime açık olarak ve "ez-zebâniyye" şeklinde yalnız bir âyette (Alak, 18) geçmektedir.
Müddessir, 30. âyetinde zebânilerin sayısının 19 olduğu açıklanmış, onların melek olduğu özellikle belirtilmiştir.
Kur'ân-ı Kerîm'deki "zebânî" kelimesinin atıf şeklinde geçtiği âyet meâllerinin ilgili cümleleri şöyledir:
"Biz o ateşin bekçiliklerine meleklerden başkasını memur etmedik"
(Müddessir 31)
"Ey iman edenler, gerek kendilerinizi, gerek ailelerinizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı insanla taştır. O ateşin üzerinde iri gövdeli sert tabiatlı melekler vardır..."
(Tahrîm, 6)
"O küfredenler, ayrı ayrı bölükler halinde cehenneme sürüldü. Nihayet oraya geldikleri zaman onun kapıları açıldı. Cehennemin bekçileri onlara şöyle dedi..."
(Zümer, 71)
"(Zebânilere); Tutun onu da denilir, sürükleyerek cehennemin tâ ortasına götürün"
(Duhan, 47)
Bu meâller dikkatle incelendiğinde Müddessir, 31 ve Zümer, 71 âyetlerinde zebânilerin "Cehennem bekçileri" ve "Melek" oldukları, Tahrîm, 6 âyetinde ise cehennem görevlisi zebânîlerin "Sert tabiatlı melekler" olduğu açıklanmıştır. Duhan, 47. âyetinde zebânîlerin "Cehennemlik kişileri iteleyerek" cehenneme attıklarına atıf vardır. Zebânî kelimesi bir tek âyette, "Biz de zebânîleri çağırırız" (Alak, 18) açık olarak geçmektedir.
Fahruddin er-Râzî "ez-Zebâniyye"yi, "Onlar ehl-i meclis ve ehl-i meşveret olan azab melekleridir ki, şiddetle tutmak ve atmakla cehennemin işlerine memur olmuşlardır" şeklinde açıklamıştır. İnsanları şiddetle cehenneme itmeğe muktedir oldukları için onlara "zebânî" denmiştir.
Kaynak: Zebani, Osman CİLACI, Şamil İslam Ansiklopedisi |