-
Zekâ Ve Akıl Üzerine
Zekâ Ve Akıl Üzerine
Akıl nedir, zeka nedir? Aralarında ne gibi farklılıklar söz konusudur? Varlık sebepleri nelerdir? Zeki ve akıllı nitelemeleri ile neyi kastederiz? Her zeki insanın her hareketi akıllıca olur mu? Akıllı olmak için zeka, zeki olmak için akıl aynı değerde birer ön şart mıdır?
Zeka ve diğer fakülteler
Akıl kelimesi gibi Arapça asıllı olan zeki kelimesi; parlak ateş, parlaklık ve keskinlik anlamlarına gelmektedir (Felsefenin ilkeleri, Nihat Keklik; Doğuş Yay., İstanbul 1982).
İnsanın kendisini ve kendisini çevreleyen evreni beş duyusuyla algılayıp anlamlandırması zeka ile olur. Yeni durum ve olaylara intikal etme, anlama, öğrenme, analiz ve sentez etme yeteneği, beş duyunun ve sezginin belli bir verimlilikle kullanılması, dikkatin ve düşüncenin yoğunlaştırılması, ayrıntılara dikkat edilmesi zekanın varlığıyla olur.
İnsan zekası, insan ruhunun çatısı altında şuur, akıl, vicdan, sezgi, his ve hafıza gibi fakültelerin tek tek herbiriyle birlikte çalışmaktadır (Şuur, temelini insan zekasının oluşturduğu, sadece insana özgü bir uyanıklık ve algılama hali olarak tarif edilebilir.). Bu et-tırnak birlikteliğinden dolayı, indirgeyici veya soyutlayıcı yaklaşımlarla insan zekasını ana- liz etmek mümkün değil. İnsan zekasının, insanın mahiyetindeki diğer manevi fakültelere doğrudan bağlı olması, bizi, zeka kavramının tek bir tarifi olamayacağı sonucuna götürüyor ve insan zekası, hayvan zekası, -gerekiyorsa- yapay zeka gibi farklı zeka tarifleri yapmamızı gerekli kılıyor. Ayrıca insanda (belki bazı hayvanlarda da) zeka ile yetenek arasında kuvvetli bir ilgi söz konusu olduğundan, farklı zeka tiplerinden de sözedilebilir (Sosyal zeka, müzik zekası, matematik zekası gibi.).
Diğer yandan, her ruh ve zeka sahibi varlık aynı zamanda şuur ve akıl sahibi olmayabilir. Hayvanlar, kendi aralarında farklı olmak üzere, belli bir zeka düzeyine sahip, fakat akıldan yoksundur; dolayısıyla zekaları insan zekasından tabii ki farklıdır.
Peki hayvanlar öğreniyor mu? Yoksa bu, hafıza dediğimiz üniteye mekanik bir kayıttan mı ibaret? Öğrenme denecekse eğer, bu durum, hayvan daha önce karşılaştığına benzer bir koku, tat, eşya veya hareketle yeniden karşılaştığında refleksif bir tepki şeklinde kendini ortaya koyuyor, akli bir muhakeme ile değil. Dolayısıyla, hayvanın hafızası da insanın hafızasından farklıdır. İnsan hafızası ise, onun ruhundaki diğer fakültelerle girift bağlara sahiptir. Bilgiler hafızaya, zeka, his, sezgi, akli muhakeme ve niyet kanalıyla geliyor. Bizim için önemli olmadığına inandığımız bilgiler hafızaya girmiyor. Çünkü özel bir dikkat sarf etmiyoruz onlar için. Mesela bir arkadaşımızın yanında ilk defa karşılaştığımız bir kişi eğer bizim için herhangi bir anlam taşımıyorsa, bize ismen tanıştırılsa da genellikle adını hemen unutuyoruz. Fakat çeşitli sebeplerden dolayı adını öğrenmek istiyorsak, bu. hafizamıza özenle kaydoluyor. Sonuçta insanın, yapı ve işleyiş bakımından kendine özgü bir zeka ünitesine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
yrd.Doc.Ömer said gönüllü