Azim mi hırs mı?

Cengiz lise iki öğrencisiydi. Tüm sezon boyunca yüzme kurslarına gitmiş, sıkı bir şekilde çalışmıştı.

Kararlıydı, bu seneki yaz kampında Dilaver’i madara edecekti. Geçen seneki yaz kampında yüzme yarışında birinci olan Dilaver bu durumu lehine kullanmış ve kampın en popüler delikanlısı olmuştu.
Bu sene de aynı şeyi Cengiz yapmayı düşünüyordu. Sırf bunun için sene boyu yüzme kurslarına katılmıştı.
Okul bitip yaz kampına giden Cengiz Dilaverin de kampa katıldığını gördü. Bu rövanş için iyi bir fırsattı. Yüzmede Dilaver’i geçerse popülerlik koltuğuna kendisi oturacaktı.Kampın ikinci günü göl kenarına gelen gençler havadan sudan konuşuyordu. Cengiz konunun yüzmeye gelmesini sabırsızlıkla bekledi.
“Haydi göle, en son varan çürük yumurta!” diyerek hep birlikte göle atladılar. Cengiz diğerlerine küçük de olsa bir fark atmıştı ki gölün ortasındaki sandala büyük bir hızla çarptı.
Tek düşündüğü daha hızlı karşıya geçmek olduğu için sandalda olta ile balık tutan kamp müdürünü fark etmemişti bile. Göldeki sandalı görmeyen Cengiz diğerlerince alay konusu olmuştu. Üstelik kafası fena halde acıyordu.
Yarışı ise yine Dilaver kazanmıştı.
Ertesi gün kamp müdürü gençleri toplayarak hırs ile azmin farkını göstereceğini söyledi:-Azim Dilaver’in yaptığıdır. Geçen sene yüzme yarışında birinci olmuştu malumunuzca.
Bu sene de birinci oldu. Bu bir azmin ürünüdür. Arkadaşlarını geçeceğim diye benim bulunduğum sandala çarpmak ise olsa olsa hırs ürünüdür. Çünkü ancak hırslıysan önündeki kocaman sandalı göremezsin. İlk dersimiz bu olsun. Azim ve hırs deyince aklınıza bu olay gelsin çocuklar.
No related posts.