“Muhakkak ki âlimler, peygamberlerin varisleridir.”

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Kim, ümmetimin fesadı zamanında (ümmetim fesada uğradığı zaman) sünnetime yapışırsa (sünnetim ile amel ederse), o kimse için yüz şehit sevabı vardır.”
—
Enes İbn-i Malik (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Kim sünnetimi ihya ederse, muhakkak beni sevmiş olur. Kim de beni severse, cennet de benimle beraber olur.”
—
Abdullah İbn-i Mesud (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Kelamın en güzeli Allah-ü Teâlâ’nın kelamıdır, hidayetin en güzeli de Muhammed Aleyhisselam’ın hidayetidir.”
—
Ebu Zerr el-Gıfârî, (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Sizin içinizde benim ehl-i beytimin benzeri Nuh Aleyhisselam’ın gemisi gibidir. Kim o gemiye binerse kurtulur, kimde ondan yüz çevirirse helak olur.”
—
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Muhakkak ki ben, lanet edici olarak değil, ancak rahmet olarak gönderildim.”
—
İmam-ı Mâlik (rh.), Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in şu Hadis-i Şerif’inin kendisine ulaştığını rivayet etmiştir: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”
—
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Ben, kıyamet gününde Âdemoğlunun Efendisiyim, ilk kabri açılacak olan benim, ilk şefaat edecek olan ve şefaati ilk kabul edilecek olan benim.”
—
İbn-i Abbas (r.anhüma)’dan rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Kim bana salavat getirmeyi (bile bile) unutursa (terk ederse), cennetin yolunda hata eder (cennetin yolunu şaşırır).”
—
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Muhakkak ki, kıyamet gününde insanların azap cihetinden (yönünden) en şiddetlisi; Allah-ü Teâlâ’nın, ilmi ile kendisini menfaatlendirmediği âlimdir.”
—
Enes Bin Malik (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Kim ilmi (bildiği) ile amel ederse, Allah-ü Teâlâ o kimseyi bilmediğine varis kılar (bilmediğini öğretir).”
—
Ebu Derda (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Muhakkak ki âlimler, peygamberlerin varisleridir.”
—
Ebu Ümame el-Bahili (r.a)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Âlimin, âbide (ibadet edene) üstünlüğü, benim sizin en aşağı mertebede olanınıza üstünlüğüm gibidir.”
—
İbn-i Abbas (r.anhüma)’dan rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “İki gözü cehennem ateşi yakmaz. Biri Allah korkusundan ağlayan göz, diğeri de Allah yolunda gece nöbet bekleyen gözdür.”
—
Hureym Bin Fatik (r.a.)’den Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurdukları rivayet olundu: “Allah yolunda (cihadda) malını harcayan kimseye, yedi yüz misli sevap verilir.”
—
Ebu Abs (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Allah yolunda ayakları tozlanan kimseyi Allah (c.c.) cehenneme haram kılar.”
—
Ebu Eyyüb (r.a)’dan rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Allah yolunda sabahleyin ve akşamleyin bir kere yürüyüş, güneşin üzerine doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.”
—
Ebu Ümame (r.a.)’den Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurdukları rivayet olundu: “Beş gece vardır ki, bu gecelerde yapılan dualar reddolunmaz. Receb-i şerif ayının ilk gecesi, Şaban’ı şerif ayının on beşinci yani Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleri.”
—
Enes (r.a.)’den rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:“Muhakkak cennette bir nehir vardır. Ona “Recep” diye söylenir. Sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Kim Receb-i şerif ayında bir gün oruç tutarsa, Allah-ü Teâlâ o kimseyi, o nehirlerden sular.”
—
İbn-i Abbas (r.a)’dan rivayet olundu ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Receb-i şerif’in birinci günü oruç tutmak, üç seneye kefarettir. İkinci günü oruç tutmak iki seneye kefarettir. Üçüncü gün oruç tutmak bir seneye kefarettir. Sonra her gün bir aya kefarettir.”
—
Muaz Bin Enes (r.a.) babasından, babası da Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz’den şöyle rivayet etti ki, Rasülüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Kim (ihlâs suresini), on defa okursa, Allâh-ü Teâlâ o kimse için cennette bir köşk yapar.”