Kalbini Zikir ile, kalıbını da fikirle tamir edip güzelleştir.
Kalbini Zikir ile, kalıbını da fikirle tamir edip güzelleştir.
Kalp cesetsiz olmaz, Kalbi olmayan bir cesed ise çürür.
Tasavvuf ilmi, kalbin ıslahından ibarettir. Tarikat şeriat demektir.
Hakikat, Şeriata muhalefet etmez.
Tasavvuf, söz konusu ettiği Tarikat, şeriatın bizatihi içinde taşıdığı mana ve hikmetlerdir. Tasavvuf, Yün hırka ve taç giymek değildir.
Tasavvuf; hüzün hırkası, sıdk tacı, tevekkül elbisesinde bürünmektedir.
İnsanın kalbi haşyet, bedeni edep, nefsi, benliği yokluk ve dili de zikir örtüsü ile örtündüğü takdirde tasavvuf yolunda bulunmuştur.
Mükemmel sofi her halde Hz. Peygamber (a.s)’a tabi olan ve kulluk derecesini en yüksek derecede olarak benimseyen kimsedir. Kul ancak Allah’dan gayri herşeyin kulluğundan kurtulduğu ve hürriyet makamına ulaştığı vakit, mükemmel bir kul olabilir.
Tasavvuf edeptir. Bu da Peygamber’in sünnetine tabi olmakla kazanılır. Derviş olmak için cemiyet hayatından uzaklaşmak gerekmez. Müridler, dünyevi meşguliyetlerini terk etmeksizin helâl ve harama dikkat ederek
gafletten uzak kalmak suretiyle Hakk yolunda ilerleyebilir.
Bütün iş, kalbi temizlemek ve temiz tutmaktır.
Kerametlere rağbet etme. Çünkü veliler bundan kaçınmışlardır. Müritler için ne bir noksanlıktır, ne de Allah’ın kapısından ayrılma ..
Kalbini Rasulullah’a yönelt, şeyhin ve mürşidin vasıtalarıyla
O’nun yüce kapsından yardım iste..
Karşılıksız, garazsız şeyhine hizmet et. Ona karşı son derece terbiyeli ve edepli ol. Gıyabında dahi onun şerefini koru. Kendini onun hizmetine ver,evinde hizmeti arttır. Huzurunda az konuş. Ona tanzim ve vakarla bak.
Ona sakın küçümseyici bakışlarla bakmayasın.
Kardeşlerine öğüt ver, kalplerini kazanmaya çalış. İnsanların arasını bul. İnsanları Allah’a yöneltmeye bak. Sadakat ve ihlasla dervişlerin yolundan gitmelerini sağla.
Kalbini Zikir ile, kalıbını da fikirle tamir edip güzelleştir.
Gayen su üstünde yürümek, havada uçmak olmasın. Bunları balıklar ve kuşlar da yapıyor.
Himmet kanatlarıyla sonsuzluklara uçabiliyor musun ? Sen ona bak...!
Ahmed-er Rufâî hazretleri (k.s)