Beynimiz Nasıl Çalışır?

http://harunyahya.net/img/ed.gifhttp://harunyahya.net/images/Article...calisir_tr.jpgÇok severek oynadığınız yap-boz oyununda birçok parçayı bi araya getirip bir resim ortaya çıkarırsınız. Tıpkı bu oyundaki gibi beyinimiz de, gözlerimizden, burnumuzdan, kulaklarımızdan, derimizden, ağzımızdan gelen bilgileri alıp biraraya toplayarak bir anlam ortaya çıkarır. Bunu yapan ise beynimizdeki 100 milyar sinir hücresidir. Bu hücreler durmaksızın çalışarak yediğimiz elmanın rengini görmemizi, en yakın arkadaşımızın sesini tanımamızı, patates kızartmasının kokusunu almamızı sağlar.

Cisimleri Beynimiz Sayesinde Görürüz:

Bir cisimden gelen ışık, göz merceğinden geçer ve gözün arka tarafındaki ağ tabakanın üzerine baş aşağı ve iki boyutlu bir görüntü bırakır. Ağ tabakadaki çubuk ve koni hücreler, bazı kimyasal işlemlerden sonra bu görüntüyü elektriksel akıma dönüştürür. Bu elektriksel akımlar, göz sinirleri aracılığı ile beynin arka kısmında yer alan görme merkezine götürülür. Beyin ise bu gelen sinyali anlamlı ve üç boyutlu görüntüler haline getirir. Kapkaranlık beynin içinde, elektrik sinyallerinin, rengarenk, ışıltılı, aydınlık bir görüntüye dönüşmesi büyük bir mucizedir.

Bizim bildiğimiz, tanıdığımız ışık da yine beynimizde oluşur. Işık olarak tanımladığımız şey, elektromanyetik dalgalar ve fotonlardır (fotonlar tanecik şeklindeki enerjidir). Bu elektromanyetik dalgalar veya fotonlar, retinayı uyardığında, bizim bildiğimiz "ışık" oluşur.

Bütün Sesleri Beynimizde Duyarız:

Dış kulak, çevredeki ses dalgalarını kulak kepçesi ile toplayıp orta kulağa iletir. Orta kulak ise aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır. İç kulak da bu titreşimleri sesin yoğunluğuna ve sıklığına göre elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Beyinde birkaç konaklamadan sonra mesajlar, son olarak bu sinyallerin işleme koyulup yorumlandığı duyma merkezine iletilirler. Böylece duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir. Beynimizin dışında sesler değil, ses dalgaları olarak bilinen fiziksel titreşimler vardır. Bu ses dalgalarının sese dönüştüğü yer ise dışarısı veya kulağımız değil, beynimizin içidir.

Dokunma Duyusu da Beyinde Oluşur:

Diğer tüm duyu organlarımız gibi, dokunma hissi de beyinde oluşur. Yani siz bir cisme dokunduğunuzda onun sert, yumuşak, ıslak, yapışkan veya ipeksi olduğunu yine beyninizde algılarsınız. Parmak uçlarınıza gelen etkiler, beyninize de elektrik sinyali olarak ulaştırılır ve beyninizde bu sinyaller dokunma hissi olarak algılanır. Ör-neğin siz sıcak bir yüzeye dokunduğunuzda, sıcaklığı hissetmeniz, beyniniz sayesinde gerçekleşir.

Tüm Kokular Beynin İçinde Meydana Gelir:

Burnumuzun dışarıdan görünen bölümünün görevi, havadaki koku moleküllerini içeri almaktır. Koku moleküllerinin etkileşimleri beynimize elektrik sinyali olarak ulaşır. Bu elektrik sinyalleri ise beynimizde koku olarak algılanır. Bir parfümü, bir çiçeği, sevdiğiniz bir yemeğin ya da denizin kokusunu, hoşunuza giden ya da gitmeyen her türlü kokuyu beynimiz sayesinde duyarız.(Harun Yahya, İnsan Mucizesi)

Yemeklerin Tadını Beynimiz Sayesinde Alırız:

Yediğimiz tüm yemeklerin tadını da beynimiz sayesinde alırız. İnsan dilinin ön tarafında dört farklı tip alıcı vardır; bunlar tuzlu, şekerli, ekşi ve acı tatlarına karşılık gelir. Tat alıcılarımız bir dizi işlemden sonra bu algıları elektrik sinyallerine dönüştürür ve beyne iletirler.

Tüm bunlar, insanın, yaşamındaki tüm hisleri beyninde algıladığının kesin bir delilidir. Gerçekte beynin içinde var olan sadece mikroskop altında görülebilen sinir hücreleridir. Peki, sizce sinir hücreleri en sevdiğiniz oyuncağı görebilir mi veya çikolatalı dondurmanın tadını alabilir mi? Elbette böyle bir şey mümkün değildir. Çünkü sinir hücreleri incecik iplik gibi et parçalarından oluşur. Bütün bunlar bize çevremizdeki bu mükemmel dünyayı yaratan çok üstün bir gücün olduğunu kanıtlar. Bu güç sahibi alemlerin rabbi olan Allah'tır.