Üstad'in Menfi Cemiyetlere Üye Olmadiginin Ispati
Selamün Aleyküm;
Alta ekleyecegim makaleyi Latif Salihoglu bundan bir kaç sene evvel kaleme almisti. Yalniz bu konuda Bediüzzaman'a yöneltilen iftiralardan (Kürt Teali Cemiyetine üye oldugu gibi) sonra bilgisayar ortamina geçirildi ve insanlarin istifadesine ve ehl-i tahkirin insafina sunuldu. Makale biraz uzun fakat bu konuda akilda soru birakmayacak derecede genistir.
Bediüzzaman’in Zararli Cemiyetlere Üye Olmadiginin Ispati
Kasitli bir iddia: “Bediüzzaman zararli cemiyet kurucusu…”
Selçuk Üniversitesi yayinlari arasinda çikan ve binlerce ögrenciye ders kitabi diye okutturulan “ Atatürk Ilkeleri ve Inkilâp Tarihi” isimli kitapta Bediüzzaman Said Nursi “zararli cemiyet” üyesi olarak gösteriliyor ve Kürt Teali Cemiyeti adina siyasi faaliyetlerde bulunan “ayrilikçi” bir sahsiyet oldugu ileri sürülüyor.
Tabii, is bu kadarla da bitmiyor. Üniversite genelinde merkezi sistemle yapilan “Inkilâp Tarihi” imtihaninda Kürt Teali Cemiyeti hakkinda sorulan soruda “zararli” cemiyetin kuruculari arasinda Bediüzzaman’in ismi ayrica zikrediliyor.
Ortada, açik bir bilgi yanlisligindan öte, kasitli bir yönlendirme taktigi uygulandigi su götürmez bir gerçektir.
* * *
Söz konusu kitabi hazirlayan dört kisilik heyetin tamami “Yard. Doç. Dr.” Ünvanina sahip. Isimleri ise sirasiyla söyle: Dursun GÖK, Osman AKANDERE, Osman Sönmez, Yasar SEMIZ.
Bunlardan hangisinin “zararli cemiyetler” bölümünü hazirladigini bilmiyoruz. Çünkü bu tür çalismalarda genelde bir is bölümü yapilir. Ancak kitabin üzerinde dördünün de imzasi bulundugundan, öncelikli muhatabimiz bu heyet ile üniversitenin yayin kuruludur.
Kitapta yer alan iddialar kisaca söyledir:
Bediüzzaman Said Nursi, ülkenin milli menfaatleriyle bagdasmayan, birlik ve beraberligimizi bozan, isgalci devletlerin destek ve yardimlariyla kurulan “zararli cemiyetlerin” üyesidir. Ayrilikçi Kürt hareketinin basini çekenlerden olup, bu istikamette siyasi faaliyette bulunmustur. Bagimsiz bir Kürdistan kurulmasi yolunda KTC (Kürt Teali Cemiyeti) heyeti içinde Istanbul’daki Amerika, Ingiliz ve Fransiz temsilcilikleri nezdinde görüsmeler yapmistir. Ayrica daha baska “zararli cemiyetler” de de faal rol oynamistir.
Çeliskiye dikkat!
Kitabin 143. sayfasinda yer alan “Zararli Cemiyetler” bölümünde, bu cemiyetlerin “Türkler tarafindan” kuruldugu ifade edilirken, bir sonraki paragrafta ilk siraya konulan “Kürt Teali Cemiyetinin” Istanbul’da oturan “Kürt ailelerine” mensup kimseler tarafindan kuruldugu belirtiliyor.
Çeliskiler saymakla bitmiyor. Mesela, sorulsa ki, “neye göre zararli cemiyet? Osmanli kanunlarina göre mi, yoksa Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarina göre mi? Sirf bu cemiyete üye olmaktan dolayi kim, hangi mahkemede yargilandi?” Kitabi hazirlayanlar, bu ve benzeri tenakuzlara düsmekten bir türlü kurtulamiyor.
Özetleyerek verdigimiz bu fikir ve düsüncenin sahipleri, kendilerine göre bazi deliller ileri sürmüsler ve kesinlikle tek yönlü olarak yine ayni fikre kuvvet verecek bazi kaynak isimleri belirtmislerdir. Bunlar tek tip irdelenip güvenirlik dereceleri gözler önüne serilecek, ayrica çok ustaca yapilmaya çalisilan birkaç “ilmi sahtekârlik” misaline de yer verilerek, dikkat sahiplerinin nazarina sunulacak.
Yildizi parlayan cemiyet üyeleri
Kürt Teali Cemiyeti kurucusu ve üyesi olduklari için muhtelif kaynaklarda isim ve sifatlari açikça belirtilen, ancak bilahare kurulan Cumhuriyet Türkiye’sinde ise ikballeri daha da yükselen önemli sahsiyetler var. Bunlardan bir kaçini kisaca tanitmakta fayda görmekteyiz:
1. Babanzade Mustafa Zihni Pasa: KTC ikinci baskani. Hicaz eski valisi. Sadrazam Tevfik Pasa ile çok iyi geçindigi gibi, M. Kemal Pasa ile de hiçbir sorunu olmamis, hatta kendisi ve yakinlarina büyük itibar gösterilmistir.(Yakin tarihimizin renkli kisiliklerinden gazeteci, yazar ve bakanlik yapmis politikaci Cihad Baban da bu hanedana mensuptur.)
2. Babanzade Hüseyin Sükrü Bey(Sükrü Baban): Zihni Pasanin ogludur. K. T. Cemiyetinin genel yazmanlik (Kâtibi Umumi)vazifesinde bulundu. Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesinde hocalik yapti ve Ordinaryüs Profesörlüge kadar yükseldi. M. Kemal tarafindan bir ara Iktisat Bakanligina getirilmek istendiyse de, kendisi bu vazifeye arzulu olmadi. Basin seref karti sahibi olup, 1980’de öldü.
3. Mehmet Sükrü Bey (Sekban): Doktor, askeri tibbiyeden mezun. Bir ara yurt disinda da Kürtlük faaliyetinde de bulundu. 1939 da Türkiye’ye geldi. Mustafa Kemal için “Bir milletin sahip olabilecegi en büyük bir saadet ve hazinedir.” ifadesini kullandi. Ölüm tarihi olan 1960 yilina kadar Türkiye’de rahat ve serbestlik içinde çalisti.
4. Seyh Saffet Efendi: Urfali, eski Meclis-i Mesayih Reisi. TBMM’ye Urfa Milletvekili olarak girdi. 3 Mart 1997’de Meclis Üyesi 50 milletvekilinin basinda olarak su önergenin altina imza atti: “Hilafetin kaldirilmasina ve Osmanli Hanedani mensuplarinin Türkiye Cumhuriyeti sinirlari haricine çikarilmasina…”
5. Muhammed Mihri (Hilav): Irak / Süleymaniyelidir. Uzun süre Istanbul Erkek Lisesi’nde ögretmenlik ve I.Ü Iktisat Fakültesinde Profesörlük Payesiyle hocalik yapti.
6. Bedirhanzade Murad Remzi (Rasîm) Bey: Belediye Müfettisligi yapti: Hâkimlikten emekli oldu. 1940’larin basinda Istanbul’da öldü.