Cevap: Seni Bana Sorsalar
Yan!”diyorum içime!sadece sen yan!
Ve “Dayan!” diyorum gönlüme!
Herkes mutlu olsun!sen dayan!
“AşK” dedigin ya ALLAH’tan gelmeli…ya ALLAH için olmalı…
Ya da ALLAH’a ulaştırmalı;yoksa yerle bir olmalı…Yangın yerine bak! Ateşten külden kordan ne var elinde! Pervane değilsen yaklaşma sakın ateşe!Can’ı teslime hazır değilsen “ben Aşkım” deme kimseye Aşk gelmesin seninle dile İncinmesin ne gül ne de diken seninle!Ayağıma diken batacak diyorsan düşme çöle
Talipsen kara bahta kör talihe
Dinle!
Ve semaya dursun yürekler aşkın önünde
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Seni Uzaktan Sevdim
Seni Uzaktan Sevdim
Ellerinde cüz taşıyan küçük bir çocukken daha, öğretmişti Yaradan bana aşkı.
O vakitler şehlâ gözlerinden yağardı ikindi yağmurları.
Ben hep seni ıslanırdım kalabalık caddelerde.
Çocuktum ve ürperirdim aşktan.
Daha önlüğünü bile kendine yakıştıramayan ben, nasıl yakıştırırdım seni ömrüme.
Okulun bahçesinde kuşlar cıvıldar dı, ben hep onlardan dinlerdim sana dair şarkıları.
Utanırdım, birbirine su içiren mesrûr güvercinlerden.
Sen düşerdin aklıma, korkardım.
Hocam Elif derdi, ben seni okurdum cüzünden.
Nûn derdi, düşerdi körpe gönlüm cennetler akan yüzünden.
Seni şeddelerdim içimin kitabelerine, ne vakit aşk dese biri.
Seninle cezimlerdim kirpiklerime düşen hayalini.
Bir Lâmelif gibiydin içimde, çeksem bitecekti sanki aşkın elifbâsı.
Düşecek gibi olurdum gözlerinden, korkardım.
Çocuktum ve saftım.
Sen küçümen adımlarla arşınlarken yolları, ben hep yollarına dökerdim ekmek tanelerini.
Ayak bastığın yollardan gitmek ve hep sana dönmek için.
Ama hep kaybolurdum yokluğunun ikliminde.
Issız bir dere yatağında, balıklara ezberletirdim adını.
Suya düşen yüzüme küserdim, sana benzemiyor diye.
Ben sana benzemekten, korkardım.
Seccademi hep sana doğru sererdim ve bilmezdim bunun Allah'ın gücüne gideceğini.
Kıblem sen olurdun ve sana doğru uçururdum kanatsız martıları.
Seni okurdum namazımda, seninle alırdım aşkın tekbirini.
Çok sonra öğrendim el bağlamayı, kıyama durmayı, Allah'ı anmayı, günahı ve hayayı.
Ben sana dua etmekten, korkardım.
Baban çarşıdan gelirdi ellerinde küçük nar taneleriyle.
Parlardı ansızın gözlerin ve yumuk yumuk ellerini çırpardın sevinçle.
Gönlüme metruk nehirler akardı sen gülünce.
Bir narı kalbinden böler ve kurak çöllerde su arayan bedevi edasıyla yerdin.
İçim ezilirdi ve bilmezdi kimse hüznümü.
Bir nar tanesinin içine binlerce kez gözlerini kazırdım.
Sen nar tanesini kırınca, gözlerine yaş geldi sanar, korkardım.
Çok sonra öğrendim ağlamamayı.
Kitaplara vururdum kendimi, sen ışıklı caddelerde vaktin ipliğini hüzne dolarken.
İçimde fırtınalar kopardı lâkin yaklaşamazdım sana.
Ürkek bir ceylan gibi geçerdim yanından ve sen farketmezdin beni.
Sana Allah'ın kalbime indirdiği tertemiz aşkı bağırasım gelirdi.
Ama ben sana seslenmekten, korkardım.
Annen sana çeyiz düzerdi ve ben neşelenirdim.
Hüzün ve yalnızlık olurdu mihrim ama yeterdi bana dünyanın tüm güzelliklerinin sana bohçalanması.
Cennet'e tek sen gireceksin sanırdım o zamanlar, mutluluk sana adanmış bir ayetti düşümde.
Oysa hâfızın olamadım hiçbir zaman.
Ben seni ezberlemekten, korkardım.
Şiirler yazardım geceleri ve besmeleden sonra adın gelirdi dudağıma.
Seni anmasam kabul olmayacaktı sanki abdestim.
Ben hep seninle gusullenirdim dünyanın kirinden.
Ayak izinden alırdım teyemmümü ne vakit susuz kalsam.
Bilmezdim aşkı Allah'ın elinde tuttuğunu ve bilmezdim aşkın baş harfinin haya olduğunu.
Ben seni günaha çağırmaktan, korkardım.
Sessiz olurdu ırmaklar ve saklardı aşkını deniz kızlarından.
Bende öyleydim.
Seninle dolup taşardım ama sen habersiz olurdun varlığımdan.
Seni ben hayatta tutardım, seninle yıkardım azgın suları, sen bilmezdin.
Sana, şadırvandan sıçrayan rahmet zerreciklerinin bir kelebeğin kanadından süzülüşü gibi bakardım.
Sen kanatlarını çırpıp uzaklaştırırdın beni.
Ben sana yakın olmaktan, korkardım.
Başörtünü çekiştirirken daha bir severdim seni.
Daha bir severdim kalabalıklardan geçerken öne eğilen başını.
Aynalarda gizlice elbiseni düzeltmeni, sokaklardan mahzun yüzüne dolan masum bakışlarınla geçmeni, ellerinde taşıdığın kitapları namusun gibi taşımanı, daha bir severdim.
Girdiğin bütün kütüphanelerin müdavimi olurdum ve baktığın her kitabı kutsalım bilirdim.
Sana gölgenden bile daha yakın olduğumu söylemek isterdim.
Ama ben sana açılmaktan, korkardım.
Annenle gezerken görürdüm çarşıda.
Bir beyaz gelinliğe gidince gözlerin, ağlardım bir apartman kenarında sessizce.
Düğün davetiyen gelirdi evimize ve ben çocukça bir inançla ismimi yazardım isminin yanına.
Değişmezdi hiçbirşey ama bir kağıdı değiştirip mutlu olacak kadar severdim seni.
Severdim sende olan ne varsa ve sana dair ne verdiyse Allah.
Misafirliğe gelirdin helalinle ve sana gözükmekten haya ederdim.
Ben sana haram olmaktan, korkardım.
Ben seni hep uzaktan sevdim.
Yorgun akşamlarda tüten hüzünlerle yazdım adını duvarlara.
Uzaktan sev derdi bana Rabbim, uzaktan sev ki; aşkın imana dönüşsün.
Ben seni yüreğimde kor gibi bir imanla severdim.
Cennete gitmene yeter sanırdım göğsümde alevlenen tertemiz aşk.
Ben sana engel olmaktan, korkardım.
ALINTI.
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Ne güzel!
Derin bir “âh” ile yâd etmek seni.
Her dem düşünmek, her dem hayal etmek seni...
Ne güzel! Visâline gülmek, firâkınla ağlamak.
Yanmaktan usanmamak yanarken susamak seni.
(Haddâd)
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne ama bembeyaz.
Uzanır gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz
Ama yorgun
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Yaz yüreğim umudu yaz
Nedameti,vefayı yaz
Böyle değildik evvelce
Çelik gibi direnci yaz
Yaz yüreğim MUSA gibi
YUSUF soylu sevdayı yaz
Böyle değildik evvelce
Çelik gibi direnci yaz
Bul yüreğim merhameti
Adaleti bir daha bul
Böyle değildik evvelce
Toprak kokan SECDELER BUL
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Ağlamaktır benim işim,
Ağla gözüm bundan sonra.
Irmak ola kanlı yaşın,
çağla gözüm bundan sonra.
Hudâ bize verdi sevda,
sevmek oldu, artık gıda.
Ele geçmez bu dünyada,
gülme gözüm bundan sonra.
Düşün hâlin n’olduğunu,
ömür gülü solduğunu.
Gece gündüz olduğunu,
bilme gözüm bundan sonra.
Aldanma nefsin tadına,
Zehirdir sunma balına.
Düşüp onun hayaline,
dalma gözüm bundan sonra.
Sözün olsun, öze uygun,
her ne dersen, Ona malum.
Bu meydana düştü yolun,
dönme gözüm bundan sonra.
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Onun peşinde gezdirme
Hizmet yolundan bezdirme
Yalvarırım mevlam sana
Nefsin şerrinden kaçarak
Huzurunda alçalarak
Elim semaya açarak
Yalvarırım mevlam sana
Geceler dua ederek
Göz yaş ile hu diyerek
Her nimete şÜkrederek
Yalvarırım mevlam sana
Ağlayarak inleyerek
Aşk ile göz yaş dökerek
Hakk ismini zikrederek
Yalvarırım mevlam sana
Cevap: Seni Bana Sorsalar
Sen yine de bana, "nasılsın?" diye sorma..
"iyiyim" desem yalan olur;
"kötüyüm" desem inancıma dokunur...
En güzeli, şükre vurayım dilimi; belki o zaman kalbim kurtulur...
(Ümm'ül-kura)