-
Ömrümün Virgülü
Ömrümün Virgülü
http://static.myopera.com/upic/pool1...81579162_l.jpg
kış geliyor
bir daha da açmaz güller
tekil mutlulukların
çoğul yalnızlıklarıdır elde kalan
borç harç mutlulukla ne yaşanırsa
o kadar yaşadık
ey ömrümün virgülü
böyle mi bitecektin ha
sen gittin
türkülere sığmaz oldum
dışım içime dar
yelkensizim
rüzgarlara çıktım
kıyılara vurdum
caddeler yuttu beni
ve başıboş hüzün sokağında
"yüreğime söylediğim en doğru yalan oldun"
başıboş sonu boş
kar yağıyor
bir daha da açmaz güller
acıların darağacında
gözyaşımı vurdular
içimin seyir defterinden
adını çaldılar
şimdi ört kapılarımı
dönüşlere biletsiz kalayım
varsın geride kalsın
kederli gözlerin kar yanığı saçların
varsın yitirsin tılsımını hayat
"KAR YAĞIYOR
BİR DAHA DA AÇMAZ GÜLLER
alıntı
-
Cevap: Ömrümün Virgülü
Mutluluk nedir?" diye sor bir kediye, ciğer mi der sence?
"Mutluluk sıcacık bir kucakta sevilmektir" diyecektir bence...
Mutluluk nedir diye sor bir köre, "görmek" - midir der sence?
"Mutluluk her rengi hissedebilmektir" diyecektir bence...
Mutluluk nedir diye sor bir dilenciye, "çuval dolusu para" mı der sence?
"Mutluluk sıcacık bir evde eksiksiz huzurla" yaşamaktır diyecektir bence...
Mutluluk nedir diye sor bir yüreği pareye, "onunla olmak" mıdır der sence?
"Mutluluk onun mutlu olduğunu bilmektir diyecektir bence.
Mutluluk sen kimsin diye sor Mutluluğa, " Neşeyim, bereketim, sağlığım, aşkım," mı der sence?
"Ben her şeye rağmen, yüreğinde ki sevgiyi kaybetmeyenim" der bence...
Mutluluk söz istedi ve dedi ki:
- " Ben en zor elde edilenim ne yazık ki, işte o yüzden hep derim ya; yüreğinin içine bak, işte beni daima orada bulacaksın, yeter ki onu oradan, kin ve öfke ile söküp atmış olmayasın.. "
-
Cevap: Ömrümün Virgülü
Güneşin doğuşunda aradık,
batışına kadar bulamadık seni martım…
Sevgi senin oldu…
Yalnızlıksa hep bizim…
Zamanı fark ettiğimizde
geçmiydi bilemedik…
Bir şeylerin bizden geçtiğini
biliyorduk da...
Zaman aramızdan akarken
kıyısında yaşadık biz.
Bazen şiddetli sular çarptı,
bazen sessizlik içimizi sızlattı…
Bazense kıyımıza vurdu
dalgalarımız...
Götürdü hep hiç getirmeden...
Getirseydi belkide yaşayacaktık, saklayamayacaktık…
Kürek çektik akıntıya hep....
karşıkarşıya....
bir sen, bir ben…
Bazen isteyerek, bazense
habersiz, bazen hislerlemizdi…
En son anda sızım...
sızım...
Bir senden bana, bir benden
sana...
bize kalansa hep...
Yalnızlığım.
Alıntı
-
Cevap: Ömrümün Virgülü
YALNIZLIĞIM!
Suları boğdu dalgalar
Ses hoyrat, sevinç yılgın...
Şakaklarım sonbahar
"muhbiri çoğalmış sevdanın"
Yapışmış tenime ter...
Elime kir...
Sessizliğin ortasında bir deli rüzgar...
akşamdır!
Avuçlarında Marmara’nın akşamdır...
Şiire karıştı sular...
Sularda çoğalır sevdalar...
Ellerim ah!
Ellerim..
Nasıl anlatsam
Gece
Gece kokuyor çocuklar...............
YILMAZ ODABAŞI....................... .
-
Cevap: Ömrümün Virgülü
Bu bayramda dilek tutmadım ilk defa.
Gözlerimi dikebilseydim gökyüzüne ve dilek tutmanın hakkını verebilseydim Rabbim,
bir şey dilenirdim bütün bir nesil adına.
Hasret gömleğini sırtıma giyip mendilimi açardım dileklerim adına.
buyursunlar derdim ne olur…
Dilenci misin? diye sorana evet derdim, dilenci…
Atın, derdim kalplerinizi bu mendile. bir uzak diyara götüreyim,
orada kalpler mahzun orada kalpler yapayalnız…
Bir kalp ki Nebiye ağlasın, zira o Nebi bütün bir ümmete ağlıyor şu an…
Ve Nebinin kalbini de isterdim Rabbim.
Zira O’nun kalbine muhtaç bütün bir insanlık…
Avuçlarıma alıp Efendimin kalbini, diyar diyar gezdirirdim belki…
Filistine uğrar O’nun kalbiyle ağlardım babasıının kucağında vurulan çocuğa.
Dolaşırdım dolaşırdım üşüyen çocukları ve başlarını okşardım o yetimlerin…
Affını isterdim ümmetin…
Çocuklar boynu bükük ,mahsunken,,
evlerinde kahkaha atan ümmetin affını isterdim Rabbim.
Bu bayram yüzüm olsaydı ve kapında ağlayabilseydim.
insanlara ağlayabilme istidadını ver derdim Rabbim.
Ağlamayan kalpten sana sığınırdım Rabbim..
(Alıntı)
-
Cevap: Ömrümün Virgülü
Ey Benim Camdan Hassas Kalbim!
Ey benim camdan hassas, iyi kalbim,
Herkesi kendin gibi bildin.
Ne kimseyi kendine benzetebildin, ne kimseye benzeyebildin,
İçinde nice iyilikler barındırırsın kötülüklere inat,
Ağaçtan bir yaprak düşse kırılır,
Bir adım gelene iki adım gitmeye çalışırsın,
Nice güzellikler ekmeye çalışırsın da hasat zamanı, bütün ürünlerin kurur.
Kimin başına yağmur yağsa gökkuşağı olmaya çalışırsın,
Hep incinen,hep kırılan sen olursun,
Kaç mevsim geçti üzerinden hayal kırıklıklarının!
Kaç asır devirdik seninle inançlarımızı tazeleyerek!
Devrimler yaşadık beraber,
Kederi en zehirli kadehlerden içtik,
Acının da dibine vurduk,
Davul gibi şişirmedi mi seni sinene çektiklerin?
Yetmedi mi dağılıp savrulduğun?
Yetmedi mi kendine ettiğin bunca zulüm?
Durur durur sorarsın kendine, ''bu dünyada iyiler nasıl yaşar'' diye.
İnan ben de bilmiyorum kalbim,
Ben de günden güne inancımı yitiriyorum dünyaya,
Ve inan kendimden çok acıyorum sana,
Dönen bu çarkın dişlilerine ayak uyduramadığın için üzülmek senin kaderin.
Aşk bile senin bildiğin gibi değil, yazık!
Aşk martıların çöplüklerde ayaküstü sevişmelerinden ibaretmiş,
Aşk güvendiğin dağların üstüne kar yağmasından ibaretmiş,
Nasıl da gülerken ağlar oldun,
Nasıl da cıvıl cıvılken sarardın soldun,
Bilirim acıdır inançlarının temelden sarsılması,
Başka bahara kalbim,
Başka bahara,
Hala anlamadıysan şu kadarcık gerçeği ne diyeyim ki sana,
Bu dünya insanım deyip de insanlıktan bihaber olanların dünyası,
Sen bu dünyayı hiç tanımamışsın beni de peşinden sürüklersin,
Toparlanma vaktidir kalbim!