Tevhid-i ilahi

Büyük islam alimi ve mütefekkiri Suhreverdi, ''Avarif-ul Maarif'' adlı eserinde Tevhid-i ilahi konusunda şöyle buyurur;

''Yüce Allah, ezelleirn ezelinde-Başkasının tevhidi ile değil- kendi kendine vahdaniyet(birlik) ve ferdaniyet (teklik) sıfatı ile vasıflanmıştı...

Nitekim Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) buyurdularki; Allah vardı ve onunla birlikte hiç bir şey yoktu''

Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim de apaçık buyurulur ki; ''O'ndan (Allah'dan) başak ilah yoktur.O'nun zatından başka her şey helak olucudur. Hüküm O'nundur ve siz ancak, O'na döndürülüp götürüleceksiniz'' KASAS/88

Tevhidi ilahi, o derece yücedirki, bütün noksanlık vasıflardan uzaktır ve arınmıştır...Yaradılmışların tevhidi ise kendi varlıklarının eksikliği sebebi ile eksiktir...O'nu hiçbir ilim kuşatamaz...Hiçbir tasavvur O'na ulaşamaz...

İbn-i Abbas rivayet ediyor ''Bir grup sahabi ''zat'' hakkında fikirde bulundular, bunu gören Allah resulü buyurdularki; Allahın yarattıkları üzerinde tefekkür ediniz, zat'ı hakkında değil...Zira siz, O'nun kadrini hakikatı ile takdir edip bilemezsiniz''

Bugün, varlığını müşahede ettiğimiz her varlık tezahürü gibi, biz insanlarda O'na aidiz, yine O'na dönücüleriz...işte bu hususu bildiren muhteşem ayet meali, ''Biz, Allah aidiz ve O'na dönücüleriz'' BAKARA/156

Bütün bu açıklamalardan kesin olarak anlaşılmaktadırki, Yüce dinimize göre, Allahtan gayri bütün varlıklar, sonradan yaratılmış olup varlıklarını ona borçludurlar...O'nun varlığı ile varlıkta durmakta ve O'nu tesbih etmekte...O'na ait tecelliler olarak herbiri ayrı bir mesaj taşımaktadır...O'nu tasavvur etmek mümkün olmamakla birlikte, O, bize şahdamarımızdan daha yakındır...ama her türlü tasavvurun ve tezahürün ötesindedir...Bir tasavvuf büyüğünün buyurduğu gibi, ''O'nu ne şekilde tasavvur edersen et, o tasavvur O'nun perdesi olur...O ötelerin ötesinde, ötelerin ötesinde onunda ötesinde...

Bugün, varlığını müşahede ettiğimiz her varlık tezahürü gibi, biz insanlarda O'na aidiz, yine O'na dönücüleriz...işte bu hususu bildiren muhteşem ayet meali, ''Biz, Allah aidiz ve O'na dönücüleriz''

ALLAH c.c. razı olsun kardeşim güzel bir paylaşım...

ALLAH cc razı olsun.Emeginize saglık

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.bakara suresi 156
Allah cc Bütün noksan sıfatlardan münezzehtir.Allahı cc tevhid akidesinde birlemek bütün hudus olan varlıkların (sonradan yartılmış olanların) tek görevi ve vazifesidir.Allahı cc tevhid akidesine göre birlemeyenler ve Allaha bilerek veya bilmeyerek şirk koşanların durumu ne acıdır Cennete gitmeyi umarken kendini Cehennemde bulmak ne büyük bir kayıptır.İnsanlar Kur'andan habersiz,Sünnetten habersiz taklidi imanla yolarına devam ediyorlar fakat sonunda Cennet umuyorlar.Esas olan takkiki iman nedir bilmiyorlar.Toplumumuzun %99'una sorsanız Müslümanmısın diye Elhamdulillah Müslümanım diyor fakat anlamını sorsan bilmiyorlar.
Bir Örnek verelim adam uçaga hiç binmemiş pilot kabinini görmemiş ama ben bilotum deyip duruyor.Size soruyorum bu adam pilot mu diger insan Müslümanmı
İman; Kalb ile tasdik,Dil ile ikrar ve bunları fiiliyata(Hayata)geçirmektir.Y aşamaktır
Nisa suresi 116 Elbette Allah; kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim, Allah'a şirk koşarsa; çok uzak bir dalalete düşmüş olur.
Bu ayeti kerimeden anlaşıldığına göre insan şirk koşarsa bu şirkten tevbe etmediği halde gününü hiç durmadan ibadetlede geçirse salih bir mümin olamaz çünkü işlediği şirk bataklığından sıyrılmak için Allahtan cc tevbe istiğfar etmediği için imanın dışında kalmıştır Akaid kitaplarına bakılması ve araştırma yapmanızı tavsiye ederim mesela Ömer nesefi akaidi,Muhammed yusr pezdevinin akaid kitabina,Gümüşhanevinin akaid kitabına bakabilirsiniz

Rabbim tüm müslüman olanlardan ve müslümanca yaşamaya çalışanlardan razı olsun.

İslamda tevhid demek, bütün varlık alemini tek bir cevhere irca etmek demek değildir...Bizim itikatımıza göre, bütün alemi, bütün yaratılmışları, madde kabul etmek de, ruh itibar etmekte, enerji olarak yorumlamakta yanlıştır sapıklıktır...

İslamda ''tevhid'' bütün bunların aksine, Allah'tan başka ilah kabul etmemek, bütün sahte mabudları reddetmek, bütün mahlukatı ve mevcudatı O'nun eserleri, isim ve sıfatlarının tecellileri olarak bilmek, yaratılmış bütün eşya alemini Yüce Allahın birer ayeti ve insan idrakine hitap eden birer mesajı olarak görmektir...

Bütün varlık alemi varlığını, Yüce Allaha borçludur ve onunla ayakta durmaktadır...Allah, ZAHİR ismi celili ile eşya ve varlıklarda zuhur eder, fakat asla bir eşya ve varlığa hülul etmez!!!
Bu sebebten, hiçbir yaratılmışa ilahlık yakıştırılamaz... Uluhiyyet yalnız Yüce Allahın Zat'ına mahsustur...Biz ''kesrette'' yaratılmışız, Vahdaniyyet O'na aittir............

Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim de apaçık buyurulur ki; ''O'ndan (Allah'dan) başak ilah yoktur.O'nun zatından başka her şey helak olucudur. Hüküm O'nundur ve siz ancak, O'na döndürülüp götürüleceksiniz'' KASAS/88

Tevhidi ilahi, o derece yücedirki, bütün noksanlık vasıflardan uzaktır ve arınmıştır...Yaradılmışların tevhidi ise kendi varlıklarının eksikliği sebebi ile eksiktir...O'nu hiçbir ilim kuşatamaz...Hiçbir tasavvur O'na ulaşamaz......paylaşımın için ALLAH razı olsun........efendimizinde (a.s.m) davası buydu .......