Ma’rifetin Oluşmasında Kesbin Tesiri
Kuddûsî’de, diğer tasavvufî konularda olduğu gibi, ma’rifetde de, bir gayret, çaba
ve kesbin olması şartı vardır. Sûfî, ibâdet ve taatlardaki ihlâs ve takvâ, riyâzet ve nefsini
terbiye ve sürekli zikir ile ma’rifeti kazanmalıdır. Kuddûsi için mâ’rifetin oluşması, kalbin her
hâlükârda sürekli Allah’ı anmakla gerçekleşir. Bundan dolayı sûfî, devamlı zikir ve fikir/
düşünme gayreti içinde olmalıdır.2109 Sûfî için ma’rifet, yâni bilgi, kişiyi Allah’ı tanıması için
uyaran ilk makamdır.2110 Bu nitelik de ma’rifeti diğer bilgi türlerinde üstün kılmaktadır.
Ma’rifet, sûfînin hayretini arttırır, hayreti bilgisini aşarak onu ma’rifet karşısında aciz hâle
getirir2111
Ma’rifet tahsil eylemek için sıdk ile rahi merdana geldim.
Boynuma takdim table-i ‘ışkı satmağa anı alana geldim2112.
Kuddûsî’ye göre, ma’rifet, sûfîye iç huzuru kazandırarak sürekli Rabbiyle birlikte
yaşama bilinci verir. Sûfî, ma’rifetle devamlı Allah ile ünsiyet ve dostluk içindedir.2113 Gözü
yaşlı fakat gönlü sevinçli ve huzurludur. O, ma’rifetle kimliğinden/benliğinden
soyutlanmıştır.2114 Kuddûsî, insanların, Allah’ın ilmini, yani O’nu bilmek için dünyaya
gönderildiklerini ifade eder. Bu ilmin kazanılmasının da gönülden Allah’a bağlılık ve ‘nu
sevmekle gerçekleşeceğine inanmaktadır.
Okusan bin cild kitabı eylesen bin yıl ‘âmel
Ma’rifetten zerre takmaz kalbine gel etme nâz2115.
Ma’rifet öyle bir bilgidir ki, bulunduğu insanı yüceltir; çünkü Rabb’den gelen bir
feyzdir. Bu bilgi, çalışarak, okuyarak, çokça farz ve nafile ibâdetler yerine getirilerek
kazanılan bir ilim değildir. Zühd ve takvâ ile olgunlaşmamış sûfîlerin çok güvendikleri
ameller de, ömür boyu gece-gündüz yapılan ibâdetler, sürekli oruç tutmak da kişiyi ma’rifet
sıfatını kazandıramaz. Bütün insanların sevgiyle kişiyi kutsamaları bile bu sıfatla sıfatlanmana
yeterli değildir. Ma’rifet sûfînin gönül dünyasına ancak cezbe ile doğar. Cezbenin gönüle
doğmasını sağlayan zikirdir. Diğer taraftan tasavvufî bilginin okumakla
gerçekleşemeyeceğini, ancak hâl Yaratıcıya bağlılık olursa, ilmin insan geleceğini söyler.
çünkü sûfî hayat teoriden kalan bir anlayış değil, hâl ile yerine getirildiği zaman, tadına
varılan bir ilimdir.
Ma’rifettir sâlika dünyaya gelmekten garaz
Ma’rifetsiz ‘âbidin gönlünde doludur garaz
Zikre Kuddûsî devam et ma’rifet dolsun dile
Hâsıl olsun hem gönülde zikr ede ede ma’raz2116.
Kuddûsî’ye göre, kişinin dünyaya gelmesinin amacı ma’rifettir. Eğer ibâdet eden
bir kulun gönlünde ma’rifetin aydınlığı yoksa orada her tür olumsuz duygular mevcuttur. Sûfî
elde ettiği zâhir ilimlerle gururlanmamalıdır. Onun için sûfî bütün gücüyle irfan eğitimi alıp,
bu farz olan yükümlülüğü yerine getirmelidir. Yine ona göre, ma’rifetin oluşması sürekli
olarak zikri yerine getirmeye bağlıdır.
Dumayüp yâd eyle yârin ismini leyl ü nehar
Ma’rifet kesb etmeğe sa’y eyle ey âvâre gel2117.
2106 Kuddûsî, Dîvân, s. 142.
2107 Kuddûsî, Dîvân (Külliyat), s. 262.
2108 Kuşeyrî, er-Risâle, s. 216
2109 Kuddûsî, Mektuplar(1. Mektup), vr. 205b.
2110 es-Serrâc, Luma’, 321.
2111 Hucvirî, Keşfü’l-Mahcûb, İngilizceden Arapçaya trc: İsmail Mâzî Ebu’l-Azâim, thk: İbrahim Düsûkî, Kahire,
1974, s.327–328.
2112 Kuddûsî, Dîvân, s.114.
2113 Kuddûsî, Pendnâme-i Kuddûsî, vr. 28b.
2114 İbnü’l-Arabî, el-Fütühatu’l-Mekkiyye, II, s.3116.
2115 Kuddûsî, Dîvân, s. 54
2116Kuddûsî, Dîvân, s.79.
2117 Kuddûsî, Dîvân, s.109.