-
Rehbersiz olmaz
Rehbersiz olmaz
Abdulvehhâb Buhârî Hazretleri bir sohbetlerinde şöyle buyurmuşlardı: “Söz, iş ve davranışlarda Rasulullah aleyhisselama uymak, en büyük hayır ve en büyük iyiliktir. Buna tam olarak muvaffak olabilmek için kâmil bir zatın, yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehberin sohbetinde bulunmak lazımdır. Öyleleri vardır ki Allah adamlarından biriyle bir sohbette marifet ve saadete kavuşur, kalbinde Allah sevgisi artar ve o zatın kalbinden kendi kalbine feyz akar. Bu bir tek sohbet, onun ömrünü arttırıcı olur. O zâta olan muhabbeti, Allah’a ve O’nun Rasulune olan muhabbetini arttırır.”
Aldananlardan Bir Gurup
Nefis ve şeytandan bir dürtü olan ‘temenni’ye bir ümit, bir kurtuluş vesilesi gibi sarılanlar, şöyle derler: “Allah’ın rahmeti çok, lütfu sonsuzdur. O’nun deniz gibi olan affı yanında, bizim günahlarımız birkaç damladan ibarettir. Biz, O’na iman etmişiz. Bu kadar kâfir ve zalim varken, bizi mi cezalandıracak? Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur!”
Biz de bu kimselere şöyle deriz: “Peki peygamberler, âlimler, veliler ve diğer salih insanlar, Allah’ın rahmetinin geniş olduğunu; O’nun, kimsenin ibadetine ihtiyacı bulunmadığını; dünyada şu kadar kâfir ve zâlim yaşadığını bilmemişler mi ki gece gündüz ibadet etmişler, en küçük bir günahtan bile sakınmaya çalışmışlar ve Allah-u Zülcelal’in azabından tir tir titremişler! Melekler de bunu bilmemişler mi ki tamamen masum ve devamlı ibadet halinde olmalarına rağmen, hep korku içindedirler. Hem, af ve mağfiret sahibi olan Allah-u Zülcelal’in kendisi de salih amel işlenmesini ve kendisinden korkulmasını emretmemiş midir?”
Seyda Muhammed Konyevî; “Üç Büyük Düşman”, Reyhanî Yayınları
Tasavvuf nedir?
Tasavvuf, ne sadece ahlâk, ne sadece zühd ve ne de sadece ibadettir. O, yüce ahlâkı, erişilmez zühdü ve her türlü yabancı unsurdan arınmış ibadeti içine almakla, kapsamakla birlikte, bütün bunlardan başka bir şeydir.
İmam-ı Gazali, “el-Munkizu mine’d Dalâl”
Belli bir saat ayırmalı!
Kur'an-ı Kerim'den, her gün belli bölümler belirleyip bunları okumaya mümkün mertebe devam etmeli, hastalık veya çok mühim bir sebep hariç, bunu hiçbir zaman bırakmamalıyız.
Ebu’l-Hasen en-Nedvî; “Kur’an ve Sünnette İtikat, İbadet ve Ruh Terbiyesi”
Haram Yiyenlerin Duaları Kabul Edilmez
Gayr-ı meşru yani, haram kazanç, cemiyet hayatının felce uğramasına yol açar. Haram maldan yemek, giymek, mesken edinmek haramdır. Böyle yapanlar, dünyada iken tevbe ve manevi temizlikten geçmeksizin (tasfiye) ölürse ateşle saflaştırılmaksızın Cennet’e giremez. Böyle olanların, duası da kabul olunmaz. Bu konuda Ehl-i Sünnet ittifak etmiştir. Böyle olanlar dua eder, duaları kabul olmayınca dinlerinden şüphe ederler. Bu ise felâkettir! Haramdan korunmayanlar, hem Allah’ın hem de kullarının haklarına tecavüz etmiş olurlar!
Üstad İsmail Çetin rahmetullahi aleyh
İşin sonunu düşünmeli
İnsan, bir işe azmedip karar verirken, işe başlamadan evvel düşünmelidir. Eğer başarı ümidi, başarısızlık endişesine gâlip gelirse ve iyi bir sonuç vereceği kanaati hâsıl olursa en kolay ve en pürüzsüz yoldan işe başlar. Bir işe başlanırken de önemine göre gayret sarf edilmelidir. Yok, eğer işe başlamadan evvel başarısızlık, şiddetli tehlike ve kötü sonuç kanaati gâlip ise bu işe girişmekten sakınsın.
İmam Mâverdi; Edebu’d-Dunya ved-Din
Şeytan’ın geliş yönleri
Şeytan sana iki yönden gelir; ya inançta şüpheye düşürmek veya yaratılmışlara güvendirip itimat ettirmek. İnançta şüpheyi iman kovar ve yaratılmışlara güvenip itimat etmeyi ise Allah'a tevekkül etmek temizleyip ortadan kaldırır.
Ataullah el-İskenderî kuddise sirruhu
Mutlaka lazımdır!
Ne kadar şaşılacak bir şeydir ki insanlar, Kur’an-ı Kerim’i, tecvid bilgisini öğrenmeğe ve tecvîd kurallarına uygun olarak okumaya gayret etmiyorlar! Bu bilgi, nihayet birkaç günde öğrenilebilir. Kıraatin sahîh olması için bu bilgi mutlaka gereklidir! Namazın sahih olması için de kıraatin sahih olması için de mutlaka lazımdır!
Muhammed Hâcı Efdâl kuddise sirruhu
Mürşid-i kâmilin Alametleri
Bir rehber bulup ona tâbî olmaya çalış. Zira, rehbersiz yola çıkmak ve yolu bulmak; gecenin zifiri karanlığında, bilinmeyen bir yolda, ışıksız ve tek başına kalmak gibidir. Mürşîd, talebesini o yollardan kolaylıkla (tehlikesiz) geçirir. Mürşîd-i Kâmil’in alâmeti çoktur. Lakin, söyleyeceğim şu üç hususu iyice dinle:
1. Huzûruna vardığında, bütün gamın kederin gider. İçinde bir ferahlık ve muhabbet uyanır.
2. Meclisinden ayrılmak istemezsin. Bir inci tanesi gibi olan sözleri, muhabbetini arttırır.
3. Ziyaretine gelenler, duasını niyaz ile mesrur olurlar. Bu üç sıfatı kendinde toplayan zatın bütün ahlâkı, Rasul-i Ekrem’in ahlâkıdır.
Nûri Efendi kuddise Sirruhu
GÜLİSTAN