Printable View
Bir baharlık ömrü için sunulursa yâre gül,
Ömrü biter, yâr incinir, başlar intizâre gül
Adını gül koymuşlar, gülzârda yetişti diye,
Haberi yok, nereden gelmiştir gülzâre gül
Sabırsız gonca gonca bekler hergün seheri,
Her açışı bir bahar, isim olur bahâre gül
Ne incitme, ne incinmeyi arzu etmez asla,
Dikenli takdîr edilmiş, ne yapsın bîçare gül
Diken gülün, gül dikenin yıllar yılı parçası,
Sevenleri incitse de düşman olmaz hâre gül
Aslı gül iken o âteşin, yakar mı İbrahim’i?!
Alev alev açacaktır, dönüşür mü nâre gül
Yürekler görünce gülün ötesindeki rengi,
Anlar ki letâife vazgeçilmez usâre gül
Bin taş değse âh etmezde aşığın bedenine,
Sevgiliden atılınca açar bin bir yâre gül
Bir şeref ki aynı kokmak Sevgili’nin teriyle,
Öğrendiği günden beri sevinçten âvâre gül
Medine’yi görememiş, hasretinden yanmıştır,
Yollarına düşemez, o yüzden târumâre gül
Yaprağını aşk kızartmış, inceltmiş bedenini,
Bilemez güzelliğini, aldırmaz îtibâre gül
Yalnızca o bahçede açmak ne gülzâr ne bülbül,
Bu pek amansız derdine bulamaz bir çâre gül
Pâyesi şehadet mi, hasretle yanıp solanın?!
Her bahar sonu kefensiz giriyor mezâre gül
Ey adı solmaz, aşkı solmaz ve rengi solmaz ey!
Gidişin ki ölümleri getirir nazâre gül
Başka bir sitenin reklamı şiir'e ilişmiş idi. Düzeltilmiştir.