Ey Oğul!
Kalbinde dünya sevgisi bulunmaya devam ettiği müddetçe Salihlerin hallerinden hiçbir şey göremezsin.İnsanlardan beklediğin,onlardan istediğin ve onları Allah’ın iradesine ortak ettiğin müddetçe kalbinin gözleri açılmaz.Hem dünyanın,hem de insanların karşısında zühd sahibi olmadıkça konuşmaya hakkın yok.Çalış.Gayretli ol.İşte o zaman,senden başkasının göremediği hakikatleri sen görürsün.Senin için normal tabiat kanunları yıkılır.Harikulade şeyler zuhur eder.Sen kendi hesabında olanı bıraktığın zaman sana,senin hesabında olmayan gelir.İzzet ve Celal sahibi Hakk’a dayanıp güvendiğin,gizli ve aşikare her halükarda O’ndan korktuğun ve kötülüklerden elini çektiğin zaman,O,hiç hesaba katmadığın yönlerden senin rızkını verir.Sen Allah’ın hükümlerine ve emirlerine uymayan fiil ve hareketleri terk et ki,O da sana versin.Kötülükleri terk etmek senden,vermek O’ndan..Sen zühd sahibi ol ki,O da seni sevsin.Başta terk etmek,sonda ise almak..Başta,yani dünyada Allah’ın yasakladıklarını terk et.Sonunda yani ahirette de Allah’ın lütuf ve ihsanını al.İşin başında kalbe;şehevatı,dünyevi emel ve hırsları terk etme teklifi vardır.Sonunda da,nimetlere nâiliyet(sahip olmak) bulunmaktadır.Birincisi müttakiler içindir.İkincisi ise,İzzet ve Celal sahibi Allah’a kulluk ve taate vasıl olan abdallar içindir..
Kaynak:Fethu’r-Rabbânî/Abdülkadir Geylâni(k.s)
