Hz. Peygamberi örnek almaktan korkuyor muyuz?
Bismillahirrahmanirrahim
Yarattıklarına karşı pek lütufkâr,
Şefkat ve merhametinde cömert Yüce Allah’a, mahlûkatın sayısınca hamd ve senalar olsun...
Ahirzamanın rahmet güneşi, insanlığın kurtarıcısı Efendimiz Hz. Resulullaha, Ehl-i Beyt’ine ve Sahabelerine salât ve selâmların en güzeli…
Merhaba Dostlar;
Yine bir gül mevsimindeyiz…
Hem gül bahçelerinde açan gülleri misafir ediyoruz hem gönüllerimizde açan ‘Gül-i Muhammedi’ sallallahu aleyhi vesellemi…
Gerçi, Efendimiz, gönül sarayımızın Sultanı’dır daima; fakat ‘Kutlu Doğum’ vesilesiyle, daha kapsamlı, daha derinden yöneliyoruz O’na...
Her adımında, müthiş bir imanla Rabbine dayanan Hz. Resulullah’ın, nasıl bir sabır ve kararlılıkla davasına hizmet ettiğini, şahsi hayatında nasıl bir hilm ve tevazu ile gönüllere tesir ettiğini, örnekleriyle okuyacaksınız.
İşte bizler de, sevgili dostlar; O Gönüller Sultanı’nın hayatını sadece okumakla, O’nu anmakla kalmayacağız. O’na benzemeye çalışacağız...
Resulullah’a mutabaat etmek, O’nun yolundan gitmekte hayli zorlandığımız kesin. Kafamızda her nasılsa şekillenen bazı yanlış düşünce kalıpları, her hamlemizde önümüzü kesiyor.
Dinimizi nisbeten iyi bilmeyen kardeşlerimiz de bu noktalara takılıyor çoğu defa. Mesela, kendisine, “Resulullah’a benzememiz lazım” denildiğinde, “O’na nasıl benzeyeyim, o bir peygamberdi; kimse O’na benzeyemez ki!” diye tepki gösterir.
Oysa bilmez ve düşünmez ki Allahu Teâlâ’ya bize, onu şöyle takdim ediyor: “Şüphesiz ki O’nda sizin için alınacak pek çok örnekler vardır.” Ve dahi bize peygamber olarak gönderilmesinin en önemli sebeplerinden birisi de onu örnek alıp O’nun gibi iyi bir kul olmaktır.
Evet sevgili dostlar, kimse bizden -hâşâ- peygamber olmamızı beklemiyor; fakat her birimiz, O’na benzemeye çalışarak, kendi şahsımızda O’nun bir örneğini oluşturmalıyız.
İslam’ı biraz bilen bazılarımız da (herhalde mürekkep yalamış olmaktan ve bu arada enaniyetten olsa gerek) “O da bizim gibi bir kuldu” diyorlar. Subhanellah!.. Acaba biz kul olmuş muyuz ki O (sav) da bizim gibi olsun?
Allahu Teâlâ’nın; “İşte, bu, benim kulumdur” diyeceği insanların özellikleri, ayet ve hadisi şeriflerde anlatılıyor:
Allah için seven ve Allah için buğzeden,
Felaketler karşısında sarsılmayan,
Gece ibadetine düşkün,
Müminlere tevazu kanatlarını indiren, kâfirlere karşı şiddetli,
Nefsinin hastalıklarından Hakk’ın yardımıyla temizlenmiş,
İnsanlardan gelen ezaya, cefaya katlanabilen vbg…
Elimizi vicdanımıza koyup düşünelim, bu özellikler bizlerde var mı? Varsa mübarek olsun, sizi tebrik ediyorum, elinizden öpüyorum.
Evet muhterem dostlar, gerçek kulluk; Hak katındaki en yüce makamlardan biridir; belki de birincisi. Peygamberlerin ilk ayak bastıkları yer ve Salih kulların, Evliyaullah’ın yükseldikleri makamların en önemli duraklarından biri…
Bu yüzden, Kelime-i Şehadet’te “Muhammeden abduhu ve rasuluhu” diyoruz. (Kulu ve Resulu…)
Sevgili dostlar, demem o ki, bu tür düşünce tortularından, zihinsel engellerden artık kurtulmamız gerekiyor. Ne demiş eskilerimiz; “Kul, kullukta gerektir.”
Biz, kim ve ne olursak olalım, hedefimiz; Hakk’a hakiki kul ve Resulullah aleyhisselama hakiki ümmet olmaya çalışmak olmalıdır.
O’nun maneviyatının, ilminin, duasının, zikrinin, fikrinin bir benzerini kendi bünyemizde ihya etmezsek; Allah’a layık bir kul olabilir miyiz?..
Dünyamızı da ahiretimizi de mamur hale getirmek; O’nun bir benzerini hayata geçirmemize bağlı.
İnsan olarak haysiyetimiz,
Baba/anne olarak, şerefimiz ve bahtiyarlığımız,
Müslüman bir fert olarak ahiret kazancımız,
Toplum ve insanlık olarak kurtuluşumuz,
O’nu örnek almamıza bağlı…
Bu yüzden;
Düzenlenen faaliyetlere katkıda bulunalım ve katılalım. Çocuğumuzun elinden tutup O’na Resulullah’ı sevdirecek programlara götürelim.
Maddi imkânımız elverdiği ölçüde; O’nu anlatan, kitap, dergi, CD gibi eserleri, toptan alıp hayrımıza dağıtalım, dağıtılmasına destek olalım.
Ayrıca, sevgili dostlar, geliniz en azından, her hafta bir tane sünnetini öğrenelim ve ailemizle birlikte onu uygulamaya koyalım.
Evde, işte, okulda, nerde ve nasıl yaşıyorsak yaşayalım; hayatımızın odak noktasına Gönlümüzün Sultanı’nı koyalım.
Evde ayrı bir kimlik, işte başka bir kimlik,
Camide Müslüman; sokakta bilmem kim gibi olmayalım.
Müslümanın başka kimliklere ihtiyacı yok.
Müslüman her yerde müslümanca davranmalı, müslümanca yaşamalı, vesselam.
SÜLEYMAN KARAKAŞ
GÜLİSTAN DERGİSİ
Cevap: Hz. Peygamberi örnek almaktan korkuyor muyuz?
Güzel paylaşım için;
Emeğine sağlık Allah c.c razı olsun Kardeşim.