EL-MÜHEYMİN (C.C.)
“Gözetici ve koruyucu, emîn kılıcı.”
“El-Müheymin” ism-i şerifi, görüp gözeten, her şeye şahid olan, koruyan manasınadır.
Allahü Teâlâ âlemlerin rabbidir.
Meleği, insanı, cini, yeri, göğü, denizi, dağı, güneşi, ayı, yıldızı, zühresi hep O'nun mahlûkudur ve hepsini görüp gözeten, koruyan, yetiştirip varacağı noktaya ulaştıran elbet sadece Cenâb-ı Hakk'tır.
Hiçbir varlık, hiçbir zerre, hiçbir şey, hiçbir lâhza O'nun lütuf ve kereminden, atâ ve ihsanından uzak değildir.
Eğer O Zât-ı Zülcelâl, bir an için âlemi başıboş bırakacak olsa bütün nizam altüst olur ve felek değirmen taşları gibi hayretinden başını taşlara, dağlara vurur.
Dağlar toz halinde göklere uçar.
Yani hiç kimsede, hiçbir varlıkta hayat eseri kalmaz.
Kul her dâim kendisini bir gözetenin, kendi haline bir vâkıf olanın bulunduğunu hatırından çıkarmamalı ve ona göre güzel işler, güzel ameller yapmalıdır.
İyilik zayi olmadığı gibi, hiçbir kötülük de unutulmaz ve cezasız kalmaz.
Bir kimse, kasalar içine, yedi kat yerin altına gizlense yine onu bir görücü vardır.
Ve bizzat Allahü Teâlâ buyuruyor:
“Nerede olsanız O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı görendir.” HADİD 4 (
هُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِي الْأَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنزِلُ مِنَ السَّمَاء وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌHuvellezî halakas semâvâti vel ardafisitteti eyyâmin summestevâ alel arş(arşi), a’lemu mâ yelicu fîl ardı ve mâ yahrucu minhâ ve mâ yenzilu mines semâi ve mâ ya’rucu fîhâ, ve huve meakum eyne mâ kuntum, vallâhu bi mâ ta’melûne basîr basîrun).Evet:
Allah'a kulluk ile hayatın ışık demi,
Hüsranın yolcuları doldurur cehennemi!..