-
DÜrÜst ve samİmİ dua
Duâ müminin silahı, dinin de direğidir.” Peygamber efendimiz, “Allah-ü Teâlâya günah işlemeyen dil ile duâ edin!” buyurunca, böyle bir dilin nasıl bulunacağı soruldu. Bunun üzerine “Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir” buyurdu.
Duâ şartlarına uygun yapılmalıdır. Duanın kabul olması için temel olarak iki şey gerekir. 1-Duâ ihlas ile yapmalıdır. 2-Yediği ve giydiği helalden olmalıdır. Dua ihtiyacı gideren, saâdete kavuşturan kapının anahtarıdır. Bu anahtarın dişleri, helâl lokmadır.
İnsan nankördür. Çoğu defa ihtiyaç halinde dua eder, sonra unutur gider. “İnsana bir sıkıntı dokunduğu vakit, gerek yan yatarken gerek otururken, gerek dikilirken, Bize dua eder durur; kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için Bize yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o müsriflere yaptıkları işler, böylece güzel gösterilmektedir.” (Yûnus, 12). İnsan olabilmek vefa üzere yaşamakla mümkündür. Vefanın en büyüğüne de Rabbimiz layık değil midir?
Dualarımız neden kabul olmuyor?
İbrahim b. Edhem, Basra çarşısında gezerken şöyle bir soruya muhatap olmuş: “Ey Ebu İshak! Allah, Kur'an'da ‘Bana dua edin, dualarınızı kabul edeyim’ buyuruyor. Biz dua ediyoruz; ama Allah dualarımıza karşılık vermiyor.” Bunun üzerine İbrahim b. Edhem (ks) şöyle buyurmuş: “Çünkü sizin kalplerinizi on şey öldürmüş: Allah'ı biliyorsunuz; ama O'nun hakkını vermiyorsunuz, eda etmiyorsunuz. Kur'an'ı okuyorsunuz; ama onunla amel etmiyorsunuz. Allah Resulünü sevdiğinizi iddia ediyorsunuz; ama O’nun sünnetini terk ediyorsunuz. Şeytanın, düşmanınız olduğunu iddia ediyorsunuz, sonra da ona uygun hareket ediyorsunuz. Cennete istekli olduğunuzu ifade ediyorsunuz, onun için çalışmıyorsunuz. Cehennemden korktuğunuzu söylüyorsunuz, ondan kaçmıyorsunuz. Ölümün hak olduğunu söylüyor; fakat onun için hazırlık yapmıyorsunuz. İnsanların ayıplarıyla uğraşıp kendi ayıplarınızı unutuyorsunuz. Allah'ın nimetlerini yiyor; fakat şükrünü eda etmiyorsunuz.”
İnsanı Rabbi katında değerli kılan duasıdır. “(Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve) duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” (Furkan, 77).
KAYNAK : GÜLİSTAN DERGİSİ