Bir asırlık acılı ve kanlı tarihin hikayesi
Bir asırlık acılı ve kanlı tarihin hikayesi
Osmanlı Devleti’nin son bir asrı, bizim için her bakımdan ibret alınacak bir dönem. Bu dönemi hakkıyla anlatan eserlere sahip olduğumuz söylenemez. Bu itibarla, J.Mc Karty’nin kitabı farklı açıdan bize tarihimizin bu önemli kesitini anlatıyor.
Balkanlar, Anadolu ve Kafkasya’nın son iki asırlık tarihi müslümanların muhaccereti ve nüfus kayıpları dikkate alınmaksızın tam manasıyla anlaşılamaz. Bir asırlık tarihte Müslüman nüfusun uğradığı kayıp büyük önem taşır. Milliyetçilikle emperyalizm, sonuç olarak en çok Müslüman halka acı çektirmiştir. Tarih dersi kitaplarında, Bulgarların, Ermenilerin ve Rumların uğradığı kıyımlar anlatıldığı halde Türklerin maruz kaldığı katliamlar tamamen görmezden gelinmiştir.
19. yüzyılda bölgedeki Müslüman nüfusu çeşitli siyasi süreçlerin sonucunda değişikliğe maruz kalmıştır. Osmanlı Avrupası’nın Kırım’ın, Kafkasya’nın ve Anadolu’nun Müslümanları için üç müessir belirleyici olmuştur.
1-Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri ve iktisadi güçsüzlüğü.
2-Hristiyan halklar arasında gelişen milliyetçilik.
3--Rusya’nın sömürgeci yayılmasıdır.
Benim naciz hane yazımı hiç sıkılmadan bıkmadan okuduğunuz için teşekkürler.
Cevap: Bir asırlık acılı ve kanlı tarihin hikayesi
Avrupa Yapar özgürlük için olur Türkler yapar Soykırım olur…(Mutlaka okuyun )
Bu yazımın asıl konusu ile ‘katliam’,’soykırım’,jeno sid’ veya ‘etnik temizlik’kavramları arasında ilişki kurmakta zorluk çekebilirsiniz.
Bedenlerin yok edilmesiyle, biyolojik varlığı insan yapan, insan olarak farklılaştıran, kişilik kazandıran ve böylece imha edilmeyi gerektiren düşmanlıkların konusu haline getiren dilin, kültürün,inancın tasfiyesi arasında herhangi bir ilişki yok mudur gerçekten?