Hz. Lût (a.s.) ve helak edilen Semud kavmi

Hz. Lût A.S, amcası Hz. İbrâhîm A.S emri ve izni ile O`nun bulunduğu yerden ayrılıp Ürdün`ün doğusundaki `Sedum` şehrine yerleşti.

Orada insanların en günahkâr, en inkârcı, içi en çok kötü ve gidişat bakımından en fazla bozuk olan bir kavim yaşamaktaydı. Çünkü onlar, yol kesiyorlar ve toplantı yerlerinde kötülüğü işliyorlardı. Onlar, kendilerinden önce yeryüzü halkından hiç kimsenin yapmadığı en çirkin ve en kötü suçu işliyorlar, homoseksüellik yapıyorlardı. Kur`ân-ı Kerîm, onların durumunu, bize Yüce Allah`ın şu sözüyle haber vermektedir: `Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp ta insanlar içinde erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz, sınırı aşmış bir kavimsiniz` (Şuarâ: 26/165 166)

Şanı Yüce Allah, o dönemdeki insanların en rezil ve en pisi olan Lût kavminin kötü olanlarını yok etmek ve onların altını üstüne getirmek istediğinde, onlara, melekleri gönderdi. Melekler, İbrahim A.S.`a uğrayıp iyi huylu bir erkek çocuğunu ona müjdelediler ve

`Elçilerimiz, İbrahim `e, (oğlu olacağına dair) müjdeyi getirdiklerinde: `Biz (azgınlık ve iğrenç işler yapan) şu memleket halkını helak edeceğiz. Çünkü oranın halkı, zalim kimselerdir.` dediler. İbrâhîm `Ama orada Lût var!` dedi. Onlar da `Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız, Yalnız karısı müstesna; O, geride (azapta) kalacaklar arasındadır.` (Ankebût, 29/31-32.)

Melekler, Hz. İbrahim`in yanından çıkıp genç delikanlılar suretinde Hz. Lût`un yanına girdiler. Hz. Lût, onları kendisine gelen misafirler sandı. Onlara hoş geldiniz dedi. Fakat Hz. Lût, kavminin ahlaksız ve günahkâr olanlarının onlara dokunmasından korkuyordu. Çok geçmeden kavminden bir takım erkekler, misafirleri görmek istiyorlardı. Melekler, işin gerçek yüzünü ve gelişlerinin gayesini, Hz. Lût`a söylediler. Hz. Lût`a; sabahın aydınlığı oluşmadan önce geceleyin ailesiyle birlikte şehirden çıkmasını bildirdiler. Kavmi, misafirlerini ele geçirmek için Hz. Lût`un evine hücum ettiklerinde, Allah, onların gözlerini kör etti ve bu sayede Hz. Lût`un evini bulamadılar.

Güneş doğduğunda, kasaba, içinde bulunan kimselerle birlikte ıssız bir harabeye dönüşmüştü: `Emrimiz gelince, onların üstünü altına getirdik ve üzerlerine `(balçık) çamurundan pişirilip istif edilmiş bir çeşit taş` yağdırdık.` (Hûd: 11/82)

Hz. Lût`un hanımı, helak edilenlerle birlikte helak oldu. Çünkü o, Allah`a iman etmemişti. Kavmine gelen azap, onu da içine aldı. `Bunun üzerine Lût`u ve geride kalan yaşlı bir kadın dışında bütün ailesini kurtardık.` (A`râf: 7/83)
İbn Kesîr Tarihinde der ki: `Allah, Lût kavminin yaşadığı bölgeyi, suyundan yararlanılamayan kokuşmuş göl haline getirdi. Bu gölün etrafındaki araziden de faydalanılamaz. Çünkü burası, bozuk çukurlar halindedir. İşte bu durum; bir ibret ve bir öğüttür.