Depresyon genetiğine göz kırpmak ;)

Genetik bilimi Gregor Mendel'in 1865'te çalışmaya baþlamaşından bu yana önemli değişim göstermiştir.
Genetik bilimi kademeli olarak gelişmiş ve alt disiplinlerden oluşmuştur.
Bir hastalığın genetik yönünün olup olmadığı varsa ne derecede etkin olduğunu ortaya koymak için çeşitli modeller geliştirilmiştir.
Ruhsal hastalıklarda multilokus modeli kullanılmaktadır.Bu modele göre çevresel faktörlerin desteği olan veya olmayan bir çok lokustan kalıtılan hastalıklar modellenir.

Kullanılan modelleri de temel alarak bir takım analiz yöntemleri geliştirilmiştir.Bu yöntemlere göre Çevresel faktörleri poligenetik faktörlerin etkilerinden ayrımak için kullanılan Path (Dağılım yolu ) analizi gibi analiz yöntemleri kullanılır.Yine ruhsal hastalıklarda önem arz eden segrasyon,bağlantı ve ilişki analiz yöntemleride kullanılmaktadır.

Depresyonun genetiği denilince ne anlaşıldığı, hangi depresyonun kastedildiği (bipolar depresyon, distimi, major depresyon, unipolar depresyon) önem taşımaktadır. Bunlardan herhangi birisi için ortaya konmuş depresyonun genetiğine ait bulgular diğer tanılar için de geçerli olup olmadığı veya ne kadar geçerli olduðu tartışılmalıdır. Bu alanda çalışanları en çok sıkıntıya sokan durumlardan biri de hastalıkların tanı kriterleri üzerindeki tartışmalardır. Distimi diye bir tanı olmadığı veya bipolar duygudurum bozukluğu tanı kriterleri üzerindeki tartartışmalar. Bugüne kadar bu hastalığın
kalıtımında ortaya konmaya çalışılan modeller bipolar 1 için ortaya konmuþtur, bu veriler bipolar 2 için de geçerli midir? Bipolar 3, 4 gibi ölçütler ileride resmiyet kazanırsa bunları da açıklar mı ?Bu gibi tartışmalar sürecek gibi gözükmektedir.

Depresyonun genetik yönü oldukça karmaşıktır, genetik heterojenite ve multifaktöriyel kalıtım göstermektedir.Genetik yaklaşımlara ek olarak, psikiyatrik araştırmalar duygulanım bozukluklarının ortaya çıkışında psikososyal faktörlerin etkisi üzerinde yoğunlaşmakta gen-çevre etkileşimli modeller üzerinde durmaktadırlar.
Oligojenik ,polijenik modellerde etkili olduğu düşünülen genlerin sayısı etki dereceleri ve çevre etkilerinin derecesi henüz tam olarak bilinememektedir. Depresyonun etiyolojisinde kişilik özelliklerinin ve yaşam olaylarının etkisini vurgulayan
teoriler bulunmaktadır.

Saygılar