Ezan okununca mutlaka cemaate koŞmali
840- Abdullah b. Mesud (r.a) anlatıyor ve şöyle diyor: “Kim yarın öldüğünde Müslüman olarak Rabbine kavuşmayı isterse ezan okunduğunda, beş vakit namaza karşı devamlı ve duyarlı olsun. Çünkü Allah peygamberine hidayet yollarını göstermiştir. Bu namaz kılmak ta hidayet yollarındadır. Ben hepinizin evinde namaz kılabilecek bir yeri olduğunu tahmin ederim. Eğer namazlarınızı evlerinizde kılar da mescidleri ihmal ederseniz, Peygamberimizin sünnetini ve yolunu terk etmiş olursunuz. Peygamberimizin yolunu terk edince de sapıklığa düşersiniz. Güzelce abdest alıp ta namaza giden bir mü’minin attığı her adımdan dolayı bir sevap kazanır ve derecesi yükselir veya attığı her adım bir günahına keffaret olur. Ben namaza giderken adımlarımı sıklaştırdığımı hatırlarım. Münafıklığı besbelli kimseler cemaatı terk ederler. Hatta ben iki kişinin yardımıyla da olsa gelip saflar arasında yerini alan kişileri bile bilirim.” (Müslim, Mesacid: 42; İbn Mâce, Mesacid: 14)
841- Ebû Hüreyre (r.a)’den rivâyete göre, bir âma, Rasûlullah (s.a.v)’e gelerek: “Elimden tutup mescide götürecek kimsem yok” diyerek evinde namaz kılabilmesi için Peygamber (s.a.v)’den izin istedi. Peygamber (s.a.v), ona izin verdi adam dönüp giderken Rasûlullah (s.a.v) o kimseyi çağırdı ve: “Ezanı duyuyor musun?” buyurdu. O adam: “Evet” deyince: “Öyleyse cemaate mutlaka gel” buyurdu. (Müslim, Mesacid: 42)
842- İbn Ümmü Mektum (r.a)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü! Medine yolları yırtıcı hayvanlar ve zararlı böceklerle dopdolu, cemaate gelmesem olur mu?” diye sorunca: Rasûlullah (s.a.v): “Hayye alessalah ve Hayye alal felah seslerini duyuyor musun” dedi. O da: “Evet” deyince, ”Öyleyse hemen namaza koş” dedi ve ona izin vermedi. (Müslim, Mesacid: 42; Ebû Davud, Salat: 48)