Kötü huy diken gibidir
Mevlânâ hazretlerihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Mesnevi’de kötü huyun insanın nefsine ve çevresine nasıl bir eziyet yaptığı hakkında şöyle bir hikaye anlatır: Huysuz adamın biri bir gün herkesin gelip geçtiği yol üzerine dikenli çalılar diker. Yoldan geçenler her ne kadar “Bunları buradan sök at” dese de o bunların hiçbirine kulak asmaz. Yine kendi bildiğini okur. O dikenli çalılar büyür yoldan geçen halkın ayağına takılırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif onlara eziyet eder. O yoldan geçenler perişan olur. Bu durum valiye kadar intikal edince vali onu yanına çağırır. Dikenleri sökmesi için emreder. O da sökerim diye söz verir; ama bugün yarın diye ertelemeye devam eder. Ne sökmem der ne de sökmeye teşebbüs eder. Bir gün vali onu yanına çağırır; “Verdiği sözde durmayan adamhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif emrimi uygula!” diye sıkı sıkı tembihler. Ağır ikazlarda bulunur. Çalıları diken huysuz adam da şöyle der: “Önümde hayli günler var. Merak etme nasıl olsa günün birinde sökerim.” Vali ise çabuk olmasını söyler ve onu uyarmaya devam eder. Ama adam sözden anlamaz. Dikenler de kök salıp büyümeye devam eder. Mevlânâhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hikayenin bu kısmında bir işi yarına ertelerken zamanın su gibi akıp gittiğini söylüyor ve; “Her gün sen yarın bu işi görürüm diyorsun ama günler geçip gittikçe o dikenler daha da kuvvetleniyor. Onu sökecek olan da ihtiyarlıyorhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kuvvetten düşüyor. Sen de her bir kötü huyunu bir diken bil. O dikenler kaç keredir senin ayaklarına battı. Kaç kere oldu seni kötü huyun yaraladı. Sen kendi tabiatından hastalandın da duygusuzluğun yüzünden habersizsin. Çirkin huyunun da başkalarını rahatsız ettiğini bilmiyorsun. Sen şu dikeni gül fidanı haline getir. Gül fidanı ile onu aşıla. Böylece sendeki dikenler gül fidanı haline gelsin. Eğer sen de şerri gidermek istiyorsanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ateşin gönlüne hakkın rahmet suyunu dök.”
Mevlânâhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif burada nefsinin kötü arzularına düşmeyi dert edinmeye dikkat çekiyor ve diyor ki:
“Nefsinin ateşi söndüren sonrahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gönül bahçesine dikersen biter. Lalelerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ak güllerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif güzel kokulu çiçekler yetişir. Sözün kısası; işini yarına bırakma. Çabuk tövbe et de istiğfarı yarına bırakma. Yıl geçti ekin vakti geldiğinde sende yüz karalığından başka bir şey kalmaz.
Beden ağacının köküne kurt düştü.
Onu söküp ateşe atmakhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kulluk yaparak iyi işlerle onu öldürmek gerek.”