İki ucu keskin bir bıçak
Önyargılarımız zihnimize düştüğü andan itibaren bize hata yaptırma ihtimali çeşitli sebeplerden dolayı yüksek olabilir.Bunlardan biri, önyargımızın başkaları, hem de hiç tanımadığımız başkaları tarafından oluşturulmasıdır.
Hayatımız boyunca aslında her ilk karşılaşma ve ilk intiba ile daima bir önyargıda bulunuruz ve bu gayet normaldir. Fakat anormal olan, bu ilk yargımızı çürüten ve bizi onu değiştirmeye zorlayan daha sonraki tecrübelerimize rağmen ilk yargıda ısrarlı olmamız,gerçeği görmek ve kabul etmek istemeyişimizdir
Bir okul idarecisinin, bir gazetenin yayın yönetmeninin veya bir şirket müdürünün önyargıları zaman içinde doğru, gerçeğe yakın ve tutarlı yargılara dönüşmüyorsa,bundan doğrudan insanlar hatta bazı durumlarda bütün bir toplum zarar görebilir
Önyargıyı zaman içinde sağlıklı hükümlere dönüştürmenin yolu hakikat arayışı içinde olmaktan geçer.Bu arayış içinde olmak bir nasip meselesidir, fakat orada kalmamak gerekir. Haksız, yanlış ve ısrarlı önyargı ; olgulara,gözlemlere dayanmayan aceleye getirilmiş,sığ, temelsiz yani sahte bir sentezdir.muhakeme ve vijdan devre dışı bırakılmıştır
Önyargı insana özgü bir zihin faaliyeti olduğundan aslında bazı zaman faydalı da olabilir ancak bir şartla: ÖN olarak kaldığı müddetce...