Bİr kİŞİnİn ezan okumasi herkes İÇİn yeterlİdİr
631- Malik b. Huveyris (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’in yanına gelmiştik, hepimiz aşağı yukarı aynı yaşlar da delikanlıydık. Yirmi gün O’nun yanında kaldık. Rasûlullah (s.a.v) çok ince, duygulu, şefkatli ve anlayışlı idi. Bizim ailelerimizi özlediğimizi zannederek geride kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de ailelerimizi bıraktığımızı söyledik ve bize: “Ailelerinizin yanına dönün, onlarla birlikte kalın, onlara dini öğretin. Namaz vakti gelince namaz kılmalarını emredin. Biriniz ezan okusun, yaşça en büyüğünüz de size imam olsun” buyurdu. (Tirmizî, Salat: 151; Buhârî, Ezan: 18)
632- Eyyub (r.a)’den rivâyete göre, Amr b. Seleme bana şöyle dedi: Ebû Kılabe hayattadır, onunla görüşmek istemez misiniz? Eyyub dedi ki: Onunla karşılaştım ve ona sordum, o da şu cevabı verdi. Mekke fethedilince bütün kavimler Müslüman olmak için yarışa girdiler. Bu arada babam da köyümüz halkının Müslüman olduğunu haber vermek için Rasûlullah (s.a.v)’e gitmişti. O geldiğinde kendisini karşıladık, bize: Vallahi Allah Rasûlünün yanından geliyorum, O şöyle demişti: “Şu vakitte şu namazı, şu vakitte şu namazı kılın, namaz vakti gelince biriniz ezan okusun Kur’an’ı en çok bileniniz de size imam olsun.” (Tirmizî, Salat: 151; Buhârî, Ezan: 18)