-
Bir tas kül...
Ermişlerden birinin bir arkadaşı varmış ; devrin hükümdarı onu hapseder. Ermiş kişi,cezaevindeki arkadaşının hal ve hatırını sormak için ziyaret eder ve :
- Hapishanede halin nasıldır ? diye sorar.
Arkadaşı :
- Allah'a şükürler olsun,diye cevap verir.
...Sonra,hapishaneye şişman bir mecusiyi getirirler; mesusi ile onu zincirle bir araya bağlarlar.Öyle bir hal alır ki, adam, mecusi nereye giderse, onunla birlikte gitmek zorunda kalır. Mecusi helaya gittiğinde, o da gitmeye ve hacetini bitirinceye dek onun yanında durup, pis kokuları çekmeğe mecbur olur ve bunun gibi hayli eziyetler çeker.
O ermiş olan dışarıdaki arkadaşı bu olayı duyar ve arkadaşını ziyaret edip halini sorar, hapisteki arkadaşı yine şöyle cevap verir :
- Allah'a şükürler olsun.der.
Bunu üzerine arkadaşı :
- Ne zamana kadar böyle şükredeceksin, senin içinde bulunduğun beladan, daha büyüğü varmıdır ? der.
Bunun üzerine hapisteki ;
- Ey kardeşim! ben aslında daha büyük felaketlere müstahakım. Allah'u Teala bu kadarla bana müsamaha etmiş ise, buna şükretmek vacip olmazmı ? Sen hiç işitmedinmi ki, bir büyük zatın üzerine bir tas kül dökülmüş de, o zat secdeye varıp, Allah'a şükretmiş. Kendisine,niçin şükrettiği sorulduğunda ise şöyle cevap vermiş
" Ben üzerime bir tas ateş dökülmesinden korkarım. Bir tas kül dökülmekle, daha büyüğünden bağışlandım, Allah'u Teala'ya şükretmiyeyim mi ? "
(alıntı)
-
Cevap: Bir tas kül...
çok güzeldi Allah cc razı olsun