Su da güzel ! Ateşde !
Suyun ateşi ateşin de suyu sevmediğini bile bile kavuştururlar bir gün bir yerlerde… ateş suyu yakar su da ateşi yoka salar.
Güneş de güzel ! Gecede
Güneş sevmez hep sırtını döner geceye…ya olmasaydı güneş sırtını dönmeyeydi geceye nerden bilecektik…güneşi de geceyi de, sevmeseler de beraber hareket ederler…gece güneşi yok eder güneş de geceyi…
var olmaları birbirlerine bağlıdır.
Bahar da güzel ! Zemheride!
Bahar gelir zemheriyi yerinden eder…zemheri de vakti gelince baharı…bir kezde olsa mutlaka yolları çakışır bir yerde, yer değiştirirler; biri gelirken biri gider…hep oynaş içindedirler…zemheri sıcağı sevmez bahar da soğuğu…birbirleri gibi herşeyleri tezat ama yine de birbirlerini var eden yine de birbirleridir.
Dost da güzel ! Düşman da
Düşmanlar dostun kıymetini anlatır
dost kıymetsize meyletmemeyi öğretir…
dostu var eden düşmandır…düşman olacak ki dost fark edile dost olacak ki düşman yok edile.
suyu da sevdim ateşi de
güneşi de sevdim geceyi de
baharı da sevdim zemheriyi de
dostu da sevdim düşmanı da
dostuma da düşmanıma da bir tebessüm ettim gitti.
Sadi gülistan’ında der ki:
“Bir tümseğin üzerinde otla bağlanmış birkaç demet taze gül gördüm. ‘Bu değersiz ot ne oluyor ki gül ile birlikte bulunuyor?’ dedim.
Ot ağladı ve şöyle dedi:
‘Sus!
Kerem sahipleri arkadaşlığı unutur mu! Her ne kadar güzelliğim, rengim, kokum yoksa da nihayet ben de bu güllerin bittiği bahçenin otu değil miyim?’”
Şeyh Sadi Şirazi