http://4.bp.blogspot.com/_ptoGcS9Tr4...iNA/s320/9.jpg
Sevgihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif insanî duyguların en mâsumu ve en ziyade hürmete lâyık olanıdır. Sevgiye bir tutam şefkathttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir tutam da nezaket karıştırdığınızda ohttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif melekleri kıskandıran bir kıvama ulaşır. Sevgihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif tek başına bir ölçüdür. Hak ona bakarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif halk onu arar. Sevgihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Yusuf’un (aleyhisselâm) kuyusunda sabırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Nemrut’un ateşinde gül olur; hicret yolunda emniyet olup dillerdehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif “lâ tahzen innallahe meana”ya (üzülme http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif bizimle beraberdir) dönüşür.
Bizlerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir tutam sevgiydik önce. Sonra “Etehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kemiğe büründük.” Daha sonra “İnsan gibi göründük.” Ete kemiğe bürünen misâlimizdeki kemalâtı görünce endam aynasındahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif başladık övünmeye ve sevmemiz gerekenlere tahakküm etmeye. Hem de mâbudiyetten uzaklık noktasında ve mahlûkiyet nispetinde müsavi olduğumuzu bile bile. Sevginin yolunu değiştirdik. O da kurudu. Ve bizhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif sevgisiz kalıp öldük sanki. Her şey soğuduhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kadavralaştık birden. Arzın orta yerine kondu nâşımız. Payandamız enehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gassalimiz kibirhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kefenimiz isehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif şöhret bezindendi. Semada ve serâda okundu salâlarımız. Duyanlar koşup geldihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bölük bölük. Kimi aşağıydı ayağımızdanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kimi yüceydi âfâkımızdan. “Bir türbe ki ruhum; gelen ağlarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif giden ağlar.” misâli gelen ağladıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif giden ağladı hâlimize. En çok da melekler yas tuttu ölen bedenimize; İblishttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif taht-ı derekesinde zafer şarkıları söylerken.
Âdettenmişhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif her biri bir hakikati fısıldamak için yaklaştı musallaya. Birisi: “Büyük görünmehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif küçülürsünhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif dememiş miydim? Hani Mâlikü’l-mülk ‘kalû belâ’da seni arza halife kılmıştı. Gözlerinden kulluk akıyorhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kalbin sevgiyle kaynıyorhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif beyninse görülmemiş marifet şimşeklerine hamileydi. Ben sana o gün yaklaşıp; ‘Büyük görünmehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif küçülürsün. Büyüklüğün şe’nihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif tevâzû ve mahviyettir. Tekebbür ve tahakküm değildir.’ dememiş miydim?” dedi. Bir diğerihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif yaklaşıp şöyle seslendi: “Hırshttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif şükürsüzlük olduğu gibihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hem sebeb-i mahrumiyettirhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hem de sebeb-i zillettir. İnne’ş-şehvete tusayyiru mulüke âbiden (Şehvethttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif efendileri köle yapar) hatırlatmasında bulunmamış mıydım? Kibirhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif şöhret ve egoizm şehveti; sevgi pınarlarını kurutuphttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif seni zillete mahkûm etti. Bak ne hale düştün!”
Bir kez daha gücümüzü toplayıp “Hayırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hayır! Bunlar doğru olmazhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif olamaz!” diye haykırmakhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif nefsimizi tezkiye etmek istedik. Fakat dizlerin bağı çözülmüş; dilin isehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif cansuyu çekilmişti sanki. Fakat muhataphttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gönül diline âşinaydı. Anladı bir çırpıda ızdırabımızı ve art arda dizdi sorularını: “Söyler misin sütünden içtiğinhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif balından yediğin ve yününden giyindiğin hayvanat âlemi için ne yaptın? Hepsine teşekkür sadedinde en son ne zaman bir kedinin sırtını okşadın? Meyvesinden ve sebzesinden yediğinhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gölgesinde eğlendiğin nebatat adına ne yaptın? Onlara teşekkür adına en son ne zaman bir kır çiçeğini Yasinlerle suladın? ‘İnsanların en hayırlısıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif insanlara en çok faydası dokunandı.’ söyler misin en son ne zaman yolda insanlara eza veren bir taşı alıp kenara koydun?”
Bir zamanlar bütün bunları yapanlarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif başkasını doyurma uğruna aç yatanlar vardı. Onlar serapa sevgi kahramanıydılar. Sevgiyi severhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif nefretten nefret ederlerdi. Sevgisizlerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif onlara da kıydılar. Yüreği sevgide harman olmuş bir sevgi kahramanının ellerihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif marifetten mahrum softalar tarafından kesilince hazrethttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ellerini açar ve naz makamında şöyle dua eder: “http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/allah.gif’ım ellerimi kesen bu insanları bağışlamadığın sürece ruhumu alma.” Sevgisizlerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hayatı sevgiden tecrit ederekhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif adı bilinmez nice sevgi kahramanına da kıydılar. Sevgi kahramanlarının yücelttiği insanlık haysiyetihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif esfelin karanlıklarında çile dolduruyor şimdi. Ve kendisine sahip çıkacak kutlu elleri bekliyor.
Sana düşenhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ellerini yıkamak hem de dirseklerine kadar; sîmana yerleşen kibir tortusundan arınmak için yüzünü paklamak/yıkamakhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hem de tüy bitimine kadar; ayağını kaydıran fikirler için bir merkez yaptığın başını da soğuk bir su ile mesh etmek; bu kadar arınmadan sonra iş tamam olsun diyehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir de seni sevgisizler ülkesine taşıyan ayakları yıkamak. Yıka kihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif artık hiçbirinin oralarda bezi olmasın.
Kibir musallasında yatan insan içinhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif cümle âlem ağlaşırkenhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif beyazlar içinde bir mevta daha getirildi onun yanı başına. Ağlaşmalar yeri göğü delercesine çoğaldı. Eyvah! Bu gelen sevgiydi. Sararmışhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif solmuş; Züleyha’dan daha perişan olmuştu. O da ölmüştü sanki insan gibi. Musallanın birisinde yatanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif mahallinden mahrum sevgi; ötekinde isehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif sevgiden mahrum insanın kalbiydi. Fakat sevginin her yanını masumiyet kaplamıştı. Duruşuna bakılırsahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif söyleyeceği çok şey vardı. Ama dilin hükmü yoktu musalla taşında. Gönül dili tercüman oluverdi sevgiye: “Kendi rızasıyla zarara girene merhamet edilmez; fakat insanın sevgisizlik ateşi beni de yaktıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bitirdi. İnsanın ölümü benim de ölümüm oldu sanki. Onun olmadığı âlemde ben de mânâmı yitirdim. Şeyh Galip’ten ödünç aldığım şu mısralarla insanlık adına af için geldim gufran kapısına. ‘Su uyurhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif düşman uyurhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif haste-i hicran uyumaz.‘ Çiçek için dalı ne isehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif benim için de insan o. Onsuzluk hicranı hasta kıldı ruhumu. Yedi kat semanın sularını uyuttumhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ekmeği aşı unuttum; ama sevgiye mahal olan insan kalbinden ayrı kalmanın hicranıyla hasta olan ruhumu bir türlü uyutamadım. Şimdi insan için bir fırsat dilenmeye geldim. O da yaptıklarından nâdim isehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir iksir-i nuranî olan şefkat-i İlâhiyye’den mağfiret diliyorum.” Sevginin sevgi dolu sözlerinden güç alan insanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif içini şerh etmek istedi; ancak ümitsizliğin küflü prangaları bütün ruhunu sarmıştı. Bu zincirleri kırmak da sevgiye düşmüştü. Şöyle dedi: “Düşün bir defahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif senin gibi zaifhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif aciz ve fânî bir mahlûka bu koca kâinatı hizmetçi eden ve imdadına gönderen Zât; ilimhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kudrethttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hikmet sahibidir; şefkati ve rahmeti boldur. Ondan istedikçe değer kazanacaksın. Onun mağfiretinden müstağni kaldıkça rahmetten uzak kalacaksın. ‘Dua edinhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif cevap vereyim.’ diyen O. ‘Dualarınız olmasaydı hiç kıymetiniz olmayacaktı.’ diyen O. Ruhunu öldüren şu kibir libasını çıkarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif fakra bürün. Acz Burak’ına bindiğinde kalbin zümrüt tepelerinde dolaşabilirsin.” İnsan da öyle yaptı. İblis’in gönül tahtına inşa ettiği kibir tahtıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hak ile yeksan oluverdi birden. Musallası beyaz bir Burak’a dönüştü. Sevgininhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif aczin ve fakrın gücünü fark eden insanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif yükseklerehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif daha yükseklere kanat açarkenhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bulutları sayfa
yapıp ardında şu satırları bıraktı:
“Sırtında şalın
Yanağında alın
Veya
Kovanında balın
Olmasa bile
Sevgiyle çal kapımı
Sana
Gönül sarayımın bütün kapılarını açarım
Ama
Sevgiyle sulamadığın bir gülle
Sevgiyle arşınlamadığın bir yolla
Sevgiyi bilmeyen bir kulla
Geleceksen kapımahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif
Sakın gelme!
Sana
Gönül sarayımın bütün kapılarını kaparım.”
Orhan Tek
Sızıntı dergisi