''Gel ey Aşk!Ey gönlümüzün remzi, manası.
Gel ey bizim tarlamız mahsulumüz!
Gel! Balçıktan yaratılan insanlar artık eskidiler, köhneleştiler.
Gel! Çamurumuzdan yeni bir insan yap.''
(Muhammed İkbal)
Ayn-Şın-Kaf=IŞK
Üç harf beş nokta.
Harflerle sınırlı, noktalarca sınırsız...
Dur durak bilmeyen, engel tanımayan.
Girdiği her yerde baş tacı.
Sultanlar sultanı, gönüller ilacı.
Hükümranlığı ile dillere destan.
Bütün canlar O'ndan, O'nunla, O'na hayran.
AŞK deyince sarsılır alem.
Ne arş kalır, ne kürsi ne de levh u kalem
Seraba kaplamıştır her yanı
Görünen, görünmeyen ne varsa hepsine can.
Cana can katan ölümsüzlük iksiri, tüm canlara canan
En kutsal yasa, en büyük tasa ve en küçük devasa.
AŞK...Hareketsiz sükun, sükunetsiz hareket.
AŞK...Kelimelere sığmayan bereket.
AŞK...Dibi görünmeyen bir derya.
Yusuf'un güzelliğine tutulan Züleyha
Kimi zaman Ferhat, kimi zaman Şirin, kimi zaman da Mecnun ile Leyla...
Ne uzunluk, ne derinlik, nede genişlik. Noktanın sonsuzluğu bu!
Noktanın sonsuzluğu kadar AŞK,
AŞK'ın sonsuzluğu kadar nokta.
Her şey bir noktadan sudur eder, her şey bir noktada sükun bulur.
Varını-yoğunu AŞK'a verdiren bir yoksulluk macerası bu!
Aşk'ın hükmüne ram olan AŞK süvarilerinin yolculuğu bu!
''AŞK'ın Hükümranlığı'' ile AŞK'ın kılavuzluğunda.....
(MUSTAFA DEMİRCİ)