Alfabesi "z" ile başlayanlar dünyayı ters yüz ettiklerinden "f" ile başlasa da kelime "z"den sonra geliyor nefs sözlüğünde. Dilbilimciler sonunda anlıyorlar gerçeğihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif fakirin zenginin önünde işi ne!
Cennete beş yüz sene önce gireceklermiş ne gamhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif biz dünyaya girdik binlerce sene önce. Dünyaya girdik ve çıkmadık oradan. Ebedî dünyalıklar... "Fakr"danhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "fakirlik"ten söz edebilir miyiz şimdi? Korkulanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif sevilmeyenhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif dışlanan kelimeden. İbnu'l- Cella parmağıyla sus işareti yapıyor bana. Koş işareti yapıyor eliyle. Nefes nefese soruyorum yollardahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "Bu köprü nereye taşır?"http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "Söyleyinhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif cennete mi?" Köprünün altından ne sular geçti oysa. Ona "Fakr"ın anlamı sorulduğunda taş kesilmişti. Kayalar gibi susmuşhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif sonra ayrılmıştı meclisten. Döndüğünde şöyle diyordu: "Cebimde dört danik (dirhemin altıda biri) vardı. Fakirlikten söz etmekten utandım. Gittim onları verdim. Şimdi fakrı anlatabilirim." Köprünün altından ne sular geçti. Ne kredi kartları geçti makinelerden. Şifrenizi yazın. Yazın ki köprü dünyaya taşısın sizi. Dünyadan dünyaya seyahat.
Ne tuhaf bir adam Süfyan-ı Sevrî! Meclisinde sultanlar gibi fakirler. Zenginlerin başı yerde. Ölüler meclisi değil bu! Ruhlar dipdiri. Yoksul istiridyeler inciyle dolu. Şikâyetleri yok. Yokluğun varlık olduğunu bilenlerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir sır gibi saklıyor yoksulluğunu. "Fakr" libasıyla gidiyorlar düğüne. "Ey insanlar! Sizler ALLAH'a muhtaçsınız (fukara)http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ALLAH kuşkusuz zengin ve övülendirhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif" (Fâtırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif15) levhasıyla karşılanıyorlar orada. Yıldızlar yere inmişhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gömülürken Karun'un hazineleri. Bütün kâinat orada. Kuşlarıyla gökyüzühttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif balıklarıyla denizhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ağaçlarıyla yer. Sapsarı yarışıyor güneşler etrafında dünyanın. Bir anda zengin ediyor onlarıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bütün şifreleri geçersiz kılan şifre! Her şeye sahip oluyorlarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif madem ki sahip oldukları hiçbir şey yok dünyada. Fakirlik bir mertebeyse eğerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif malı mülkü olsa da her insan fakir. "Nefsi ALLAH'ın hükümlerine bırakmakhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif" diye tanımlıyor Rüveym "fakr"ı. "ALLAH'tan başkasıyla zengin olmamakhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif" diye tarif ediyor Yahya b. Muaz. "Dünyahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif malhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif mülkhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif altın ve kadın değilhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ALLAH'ı unutmaktırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif" diyor Mevlânâ. Hâfıza kelimelerin madeni. Hâfıza seması sözcüklerin. Hâfıza sığınağı harflerin. Tek bir kelime kalmaz sözlükte. "ALLAH" hâfızadan çıkmışsa.
"Fa"http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "Kaf" ve "Ra". Yan yana geldiğinde yarılıyorlar. Bir omurgayı andırıyorlarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif aralarında boşluk. "Fekare" deniliyor her omurgaya. Arap dilcileri "Fakir" kelimesini bu madenden çıkarıyor. Fakirhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif beli kırılmışhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif boynu eğik. Boş araziyehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "Arz-ı fakr" deniyor mademhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "Fakr" da bu ıssız tarladan biçilmiş. Şimdi biz omurgasızlara nasıl anlatayım "fakir"i. Her şeyin önünde eğilenlere ALLAH'tan başka. Biz yalancı cömertlerehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif yamyamlara kazanhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Hint fakirlerine çiviler bağışlayan. Eğilmeden sonra doğrulma gelmiyorsa eğerhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif yanlış yerde eğilmiştir baş. Hem nadasa bırakılmış bu ıssız tarlahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif sabrın sabanını bekliyor kırmak için küpü. Tövbehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif verâhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif zühdhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif fakrhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif sabırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif tevekkülhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif rızâ... Altın başakları dalgalandırıyor rüzgâr. Bulutları çağırıyor rahmete. Gök ırmaklarında gemiler. Buğday yüklü gemiler semâda.
Zenginlerin içinde fakirler varhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif fakirlerin içinde zenginler. Nerede özhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif nerede kabuk? Kim fakir kim zengin belli değil. Kim kaybetti yarışıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kim önde takvâda. Kim yoksulken dağıtıyor zengin gibi. Kimin elleri bağlı zenginken. Kim korkuyor fakirliktenhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif kim korkuyor kaybetmekten "fakr" makamını. Neredeyse "küfür" olacak fakirlik de varhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif cehennemin ta kendisi olan zenginlik de. "Sâlih (dindar) adamın elindeki sâlih (helâl) mal ne güzeldir!" derken bir seferinde Hz. Peygamberhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif "Ölüler meclisi" diye tanımlıyor zenginlerihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir başka yerde. Demek ki iş korumakta ruhu. Demek ki iş ölmemekte. Ya da ölmekte ölmeden önce. Hem zenginin malında yoksulun hakkı var. Hem istememektir belki gerçek fakirlik.
Muhammed Kıttânî anlatıyor: "Yırtık elbiseli bir genç gördüm Mekke'de. İhtiyacı vardır diyehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif iki yüz dirhem koydum kenarına seccadesinin. 'Helâl kazançtır. Al ihtiyaçlarına sarfet!' diyerek. Genç şöyle bir baktı bana. Sonra sıraladı kelimelerini. 'Ben ALLAH ile olan bu celseyi yetmiş bin dinara aldımhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gayr-i menkullerim hariç. Beni aldatmak mı istiyorsun şu dünyalıkla!' Ardından ayağa kalkıp darmadağın etti iki yüz dirhemi ve savuştu oradan. Oturup topladım yerden saçtığı dirhemleri başım eğik. Oysa ne kadar izzetliydihttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif gözden kaybolan o genç!" Muhammed Kıttânî anlatıyor ve ben susuyorum İbnu'l- Cella'nın işaretiyle. Döndüğümde konuşur muyum bilmem. Elimdekileri dağıtacak gücüm yok.
A. Ali URAL