Rahmet peygamberi'nin şefkati
RAHMET PEYGAMBERİ'NİN ŞEFKATİ
Peygamberimiz'in içinde bulunduğu toplum; Cahiliye devrinin tüm olumsuzluklarını içinde barındıran, ahlaki eğitimden yoksun ve insanlığın tüm üstün değerlerinden uzak bir toplumdur. Öyleki insanların çoğu kendi çocuklarını vicdanları titremeden, elleriyle öldürebilecek kadar zalim ve acımasızlardı. Ünlü şairimiz M. Akif'in de deyimiyle, "İnsanlık, yırtıcılıkta sırtlanları dahi geçmişti. Bir insan dişsizse, onu kardeşleri yemekteydi."
Öte yanda varlığıyla bir devrim meydana getiren ve zamanlar üstü bir niteliğe sahip olan Efendimiz'in şefkati, zihinleri ve vicdanları alt-üst eder. Onun şefkati; sevenlerinin sevgisini hayranlığa, düşmanlarının kinini ise takdir etmeye dönüştürmüştür. Kendisine ve arkadaşlarına dinlerinden ötürü korkunç zulüm ve kötülüklerde bulunan topluluklara beddua etmesi istendiğinde, onların doğru yolu bulabilmeleri için dua eder ve sabrederdi.
Hz.Peygamber (sav)'in sahip olduğu merhamet ve şefkat, Mekke yıllarında gördüğü kötü ve dayanılması güç davranışlara karşı gösterdiği sabır, laneti çoktan hak etmiş zalimlere daima hidayet temenni etmesi şeklinde gerçekleşmiştir. O acılı Taif yolculuğu dönüşünde, Mekkeli müşrikler hakkında ne yapılmasını isterse derhal yerine getirileceği Cebrail tarafından kendisine bildirildiği zaman, "Rabbim! Halkımı bağışla, onlar ne yaptıklarının farkında değiller." diye yalvarması , kendisine acımayan düşmanlarına bağışlanma ve merhamet dilemesi, dünyada eşine rastlanmayan merhamet ve şefkat belgesidir.O'ndaki sabır ve merhamet, Mekkeli müşrikleri çileden çıkarmaya yetiyordu. Onlar bunca yaptıklarına karşı niçin sabrettiğini ve karşılık vermediğini anlamıyorlardı. Mekkeliler bu savaşa dayanamadılar ve Rahmet odağı Muhammed'i Mekke'den çıkarmaya mecbur ettiler.
Hz.Peygamber (sav)'in Medine hayatı, Merhamet-i Muhammediye'nin tam anlamıyla en yüksek dereceye ulaştığı dönemdir. O; aile fertlerine, çocuklarına ve müslümanlara karşı fevkalade müşfikti.Mescidi pisletmekten, yakasına yapışıp bir şeyler istemeye kadar uzanan o kaba eller, ondan hep anlayış ve tebessüm gördü. Onların hepsi lanet olunmaktan Hz. Peygamber'in uyarıları sayesinde kurtuldular. "MERHAMET ETMEYENE, MERHAMET OLUNMAZ." O'nun ilke olarak belirlediği şefkat teşvikiydi. Tepki ne olursa olsun, O, herkesi büyük şefkatle kurtuluşa çağırmaktan asla geri durmadı. Çünkü O, alemlere RAHMETTİ.
Hilal ERDOĞAN
Cevap: Rahmet peygamberi'nin şefkati
MERHAMET ETMEYENE, MERHAMET OLUNMAZ...
Rabbim bizlere MERHAMET duygusunu hep versin ve bize MERHAMET etsin İNŞAALLAH..Bizi kendi halimize bırakmasın.Amin....
Paylaşımların için sağol ahiretlik bacım ve hakkını helal et.Allah razı olsun...
Cevap: Rahmet peygamberi'nin şefkati
amin amin bacım rabbim razı olsun senden inşlh ne hakkım olabilirki sana varsada helal olsun
Cevap: Rahmet peygamberi'nin şefkati
ALLAH (C.C) Razı olsun .
emeğine sağlık kardeşim.
Cevap: Rahmet peygamberi'nin şefkati
tşk ederim allah c.c razı olsun