Printable View
http://img03.blogcu.com/images/y/e/d...1268151077.jpg
Zinnun- i Mısri ''kiminle dostluk kurayım'' diye soran Yusuf Bin Husyn' e;
"SENİN HİÇBİR HALİNİ AYIPLAMAYAN, KENDİLERİNE KARŞI
NE KADAR ÇOK DEĞİŞİRSEN DEĞİŞ, SANA KARŞI TAKINDIKLARI
TAVRI DEĞİŞTİRMEYENLERLE DOST OL..ÇÜNKÜ DOSTLARA EN
FAZLA MUHTAÇ OLDUĞUN ZAMAN, EN ÇOK DEĞİŞTİĞİN ZAMANDIR'' buyurur...
alıntı
http://img03.blogcu.com/images/y/e/d...1249206195.jpg
En olmadık demlerde,apansız..
Nicedir gidilmeyen yerlerde,uzaklarda / uzun zamandır görülmeyen dostlar arasında olma isteği bastırır birden,
hüzünle / hüzünlü kalplarimizde..
hani olur ya durduk yerde.
işte öyle,gönlüm uzakları çekti..
http://img03.blogcu.com/images/y/e/d...1248713790.jpg
Ruhunuz bedeninizin oturduğu sandalyeden kopar ve özlenen coğrafyaya doğru kanat çırpar.Kışın zemheri ayazından kaçan bir göçmen kuş gibi,hayatı dayanılacak kılan sıcak bir iklimin peşine düşer.Üşüyen yürekler için mucizevi bir göçtür bu.
Ve tabiki,bu heyecanı yaşatan,o özlemle yakan kavuran,sırf bu anlar için varolan dostlar vardır hayatlarımızda..Dosttur onlar.Sabırlı birer sığınak gibi bizi bekleyen dostlar..
Bilirsiniz ki sizden bir beklentisi yoktur.Kanayan yaranızı apaçık gösterebilirsiniz ona.Çünkü bilirsiniz dinlerken onunda yaralanacağını,onunda kanayacağını.
Ve bundandır ki yaralar sarkan düşlerinize bir gülüştür o.
Bu yüzden çok sevmişsinizdir ve önyargısız sevmiştir sizi.
En aşılmaz dertlerinize devasa bir kanattır o ve daraldığınızda başınızı güvenle korkusuzca yaslayacağınız bir kucaktır / anne kucağı gibi.
En naçar olduğunuz anlarda o kanata tutunur, o kucağa başınızı yaslar ve sizi canla dinleyen o kulağa fısıldarsınız dertlerinizi.
ve gönlüm uzakları çekti..
bugün bir öğlen yalnızlığında,
o sevgili kol,o kara saçlı kız çocuğu beni tutup çeksin diye bekledim.
Ona duyurmadan,ona kaçtım.
Üşüyen yüreğimin mucizevi göçüydü bu.
Acaba uzakta olmalarımıdır onların en büyük cazibesi.
Mesafelermidir,onları her an özlenen bir düşe çeviren..
Sahi neden herkes bu kadar yalnız ve yaralıyken,hepimiz bu kadar yalnız ve yaralıyız..?
alıntı
http://img440.imageshack.us/img440/8199/hgfddqn3.jpg
Bâki, üç çeşit dost olduğunu söyler ve şöyle sıralar:
“Bir dost vardır gıda gibidir, onu her gün ararsın
Bir dost vardır ilâç gibidir, icâb ettiğinde ararsın.
Bir dost vardır ki hastalık gibidir, o seni arar.”
Hadi, kendinizi tahlil edin bakalım, sizin dostluğunuz ve dostlarınız hangi gruba giriyor?
Dost Dediğin
Dost dediğin
Dostun yüreğinden geçeni bilmeli
Dost dediğin
Dostunu karşılıksız sevmeli
Dost dediğin
Verecekse almadan vermeli
Dost dediğin
Yüreği kan ağlarken, dost için gülmeli
Dost dediğin
Kara toprak gibi sadık kalabilmeli
Dost dediğin
Sığınacak yerin yoksa kucağını açabilmeli
Dost dediğin
Güne sıcak bir güneş olup doğabilmeli
Dost dediğin
Geceye parlayan yıldız olabilmeli
Dost dediğin
Sırtını yasladığın asırlık bir çınar
Dost dediğin
Gerektiğinde bir kalkan olabilmeli
Dost dediğin
Kahpe kurşuna göğsünü siper yapabilmeli
Dost dediğin
Velhasıl dost olduğunu bilmeli
Dost dediğin
İki yüreği bir beden sayabilmeli
Ben herkese dost demem
Benim dostum
Yüreğimin sesini uzaklardan duyabilmeli
Dost o zaman dosttur
Dost dediğin
Bir batında doğan kardeş bile olabilmeli
Dost dediğin ...
Seni sen olduğun için, kayıtsız şartsız sevendir.
Yüreğinin sesini, hüznünü, sevincini uzaklarda bile hissedip dinleyendir.
Her şartta, her durumda sen çağırmadan bile yanında olduğunu hissettirip
değer verendir.
Sabun köpüğü gibi sönüp gitmez, zor zamanlarda bile yanındadır.
Sözünün arkasındadır, dert ortağındır.
Bilirsin ki yüreği menfaatsiz, herzaman samimi, Hayatının her önemli anında,
hemen hemen her diliminde vardır.
Dost acı da olsa gerçekleri söyler ve uçup gitmez seni bırakıp yalnız, çaresiz.
Gün gelir; Sanki sihirli sopa olur, seni bir dokunuşla belkide zirveye taşır, ferahlığa kavuşturur.
Sözünün eri, güvenilirliği tartışılmaz
Her daim gerçek duygu ve sevgisini karşılıksız sunar.
Bilirsin beraber çıkılan, başkoyulan yoldan caymaz.
Hayatına girdimi ondan vazgeçmek çok da kolay olmaz