Ürpermeyen kalpten,yaşarmayan gözden Sana sığınırım Allah’ım
http://www.pratikpaylas.com/richedit...482d4fa5a6.jpg
Gözyaşı, ihlâs ve samimiyet sahibi bağrı yanık ve ciğeri kebap insanlar için bir boşalma vesilesidir. Gözyaşları dünyada, dayanılmaz hâle gelen aşk ateşinin ıstırabını bir nebze dindirirken, ahirette de cehennemin alevlerini söndürür. Bu sebeple Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi vesellem) şöyle buyurur: “Mahşerde Cehennem kıvılcımlarının insanları kovaladığı hengamda, Cebrail (as) elinde bir bardak suyla görünür. Ona, “Bu nedir?” diye sorduğumda bana şöyle cevap verir: “Bu, mü’min kulların Allah’a olan saygı ve bağlılıklarından dolayı döktükleri gözyaşlarıdır. Şu korkunç kıvılcımları söndürecek tek şey de bunlardır.”
Bir başka hadislerinde ise Efendimiz (sas), Allah için gözyaşı dökmeyi, cephede düşmanı kollayıp içimize sızmasına engel olan askerin nöbetine denk tutar. “İki göz Cehennem’i görmez.” buyurur ve mealen devam eder: “Biri Allah için gözyaşı döken göz, diğeri de millet ve ülkenin maruz kaldığı tehlikeler karşısında yüreği atan ve düşman nereden, hangi delikten içimize sızacak, hangi planlarla bizi tahrip edip çürütecek diye nöbet bekleyen göz.”
Kur’an-ı Kerim de böyle bir tavrı takdir ederek över: “Az gülsünler, çok ağlasınlar.” (Tevbe, 9/82)ihtarı bunun örneklerinden biridir. Bu, bir nevi, “Düşünün ve kazandığınız bunca şey karşısında yürekleriniz hoplasın! Ölüm ve sonrasında başınıza gelecekleri ve hesap yerindeki durumunuzu tefekkür edin de, az gülün çok ağlayın” demektir. Bu yönüyle gözyaşı Cennet Kevserlerine denktir.