Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“(Ey Habîbim!) Allâh’tan (sana gelen) bir rahmet sebebiylehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif onlara yumuşak davrandın! Şâyet kaba ve katı yürekli olsaydınhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif hiç şüphesiz onlarhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif etrafından dağılıp giderlerdi…” (Âl-i İmranhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif 159)
Rasûl-i Ekrem (sav) Efendimiz de bir defasında Hz. Âişe (ranhâ)’ya şöyle buyurmuştur:
“–Ey Âişe! Allâh Rafîk’tır (rıfk sâhibidir)http://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif rıfkla (yumuşaklıkla) muâmeleyi sever. Sertliğe ve diğer şeylere vermediği sevâbıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif rıfkla muâmeleye verir.” (Müslimhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Birrhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif 77)
Hz. Âişe (ranhâ) vâlidemiz buyururlar:
“-Uhud Savaşı’ndan daha fazla daraldığın bir gün oldu mu yâ Rasûlallâh?” diye Hz. Peygamber’e sordum.
Şöyle buyurdular:
“–Evethttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif senin kavminden çok kötülük gördüm. Bu kötülüklerin en fenâsıhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif onların bana Akabe günü yaptığıdır. Ayrıca Tâifli Abdükülâl’in oğlu İbn-i Abdiyâlîl’e sığınmak istemiştim dehttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif beni kabûl etmemişti. (Aksine beni ayak takımına taşlatarak her tarafımı kan revân içinde bırakmışhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif yapmadık eziyet bırakmamıştı.) Ben de geri dönmüşhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif derin kederler içinde yürüyüp gidiyordum. Karnü’s-Seâlib mevkiine varıncaya kadar kendime gelemedim. Orada başımı kaldırıp baktığımdahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bir bulutun beni gölgelediğini gördüm. Dikkatlice bakıncahttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif bulutun içinde Cebrâîl (as)’ı fark ettim. Bana:
“–Allâh Teâlâ kavminin Sana ne söylediğini ve Sen’i himâye etmeyi nasıl reddettiğini duymuştur. Onlara dilediğini yapması için de Sana Dağlar Meleği’ni göndermiştir.” diye seslendi.
Bunun üzerine Dağlar Meleği bana seslenerek selâm verdi. Sonra da:
“–Ey Muhammed! Kavminin Sana ne dediğini Cenâb-ı Hak işitti. Ben Dağlar Meleği’yim. Ne emredersen yapmam için Allâh Teâlâ beni Sana gönderdi. Ne yapmamı istiyorsun? Eğer dilersen şu iki dağı onların başına geçireyim.” dedi.
O zaman:
“–Hayırhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif ben Cenâb-ı Hakk’ın onların soylarından sâdece Allâh’a ibâdet edecek ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayacak kimseler çıkarmasını dilerim.” dedim.”
(Buhârîhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Bed’ü’l-Halkhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif 7; Müslimhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif Cihâdhttp://www.tevbe.org/forum/images/smilies/virgul.gif 111)