Namaz Kılınması Mekruh Olan Vakitler
İslam, Allah'ın insanlara en son mesajı olarak yepyeni hükümlerle, kalıcı müeyyidelerle donatılmış ve furuatta, ahkam*da diğer dinlerden ayrı hükümler getirmiş ve kötü adet ve gele*neklerden ayrılıp ruha taze gıda veren esas ve prensipler koy*muştur.
O bakımdan, Allah'a ortak koşan müşriklerin Allah'tan başkasına ibadet ettikleri vakitlerde müslümaniların namaz kılmasını yasaklamış ve bunun için birtakım kerahet vakitlerini belirlemiştir.
Konuyla İlgili Hadisler:
Ebu Said (r.aj den yapılan rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur: 'İkindi farzından sonra güneş batmcaya kadar hiçbir namaz (meşru) değildir- Aynı za*manda sabah farzından sonra güneş doğuncaya kadar hiçbir namaz yoktur"
Diğer bir anlatım ve lafızla şöyle buyurulmuştur: "İki namazdan sonra namaz yoktur: Sabah na*mazından sonra güneş doğuncaya kadar, ikindi na*mazından sonra güneş batıncaya kadar,."
Ömer b. Hattab (r.aj den yapılan rivayete göre, "Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz, sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar; ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar namaz kılmayı yasaklamıştır."
Amr b. Absete (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen diyor ki:
"Peygambere (s.a.v.): 'Ya Nebiyye'Uah! Bana namazdan sözet" dedim. Buyurdu ki: "Sabah namazını kıl, sonra güneş doğup yükselinceye kadar namaz kılma, bekle. Çünkü gerçekten güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğmaktadır ki o sırada kafirler ona secde ederler. Sonra namaz kıl, zira namaz meşhûd ve mahdûrdür (yani melek*ler ona şahid olup hazır olurlar).Ta ki gölge yerinde ti*treşip (dikey mızrak misali) sağa sola meyletmediği vakte kadar (istediğin takdirde namaz kılabilirsin). Güneş tam is-tivaye gelince, o sırada Cehennem i-yice köpürüp kızışır. Gölge (doğuya) doğru yönelince namaz kıl. Çünkü gerçekten namaz meşhûd ve mahdûrdür. İkindi vaktine ka*dar (istediğin kadar namaz kılabilirsin), İkindi farzını kılınca, güneş bâtincaya kadar namaz kılma. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasında guruba gider ki o sırada ka*firler ona secde eder."
Ukbe b. Amir (r.a.) diyor ki: "Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz bizi şu üç vakitte namaz kılmaktan ve ölülerimizi defnet*mekten men'etti:
1- Güneş çıkıp belirginleşerek yükseldiği zaman,
2- Öğleye doğru istivaye gelip (herşeyin gölgesinin tit reşip kaldığı) vakit;
3- Guruba yönelip batmcaya kadar geçen süre içinde..
Hadislerin Işığında Mezhep İmamlarının İstidlal ve Îctihadları
a) Hanefilere göre: Mekruh olan üç vakit var ki, o va*kitlerde farz, vacib ve nafile olarak hiçbir namaz kılınmaz;
1- Güneş doğup bir mızrak (35-45 dakikalık süre) boyu yükselinceye kadar,
2- Güneşin gök kubbesinin ortasına gelip her şeyin gölgesinin titreşip durduğu istiva vaktinden batıya meyledin-ceye kadar geçen süre içinde,
3- İkindiden sonra güneşin sararıp gözün ferini almayacak duruma geldiği vakitten batmcaya kadar geçen süre içinde. Ancak o günün henüz eda edilmeyen ikindi farzı kerahetle kılınır.
Hanefiler bu konuda Ukbeb. Amir hadisiyle istidlal etmişlerdir. .
Sözü edilen bu üç vakitte nafile namaz kılmak tahrimen mekruhtur. İsterse o nafile namaz bir sebebe dayansın; abdestten sonra tavsiye edilen iki rek'at namaz, tahiyyetü'l-mescid namazı gibi,.
İmam Ebu Yusuf a göre, istiva vaktinde nafile kılmak mek*ruh değildir.
Ayrıca fecir doğduktan sonra sabahın iki rek'at sünnetinin dışında nafile kılmak da mekruhtur. Aynı zamanda sabahın farzından sonra da nafile kılmak mekruh sayılmıştır. Bunlar gibi ikindi farzından sonra, isterse güneş sararmarmş ve gözün ferini alacak kadar parlak olsun yine de nafile namaz kılmak mekruh*tur.
Akşam farzından önce de nafile kılmak mekruhtur. Bunun gibi, cuma günü hatip hutbeye çıktığı andan namaz kıldırmcaya kadar geçen süre içinde nafile kılmak mekruh sayılmıştır.
Farz namaz için ikamet getirildiğinde, sabah sünneti müstesna olmak üzere, nafile kılmak keza mekruhtur. Bayram namazından önce evde; sonra ise camide nafile kılmak da kerahet kapsamına girmektedir. Hac günlerinde Arafat ile Müzdelife arasında akşam namazı yatsı vaktine geciktirilir ve bu iki farz arasında nafile kılınmaz, kerahet söz konusudur.
Bunlardan başka, sofra hazır olduğunda, küçük veya büyük abdes sıkıştırdığında, farzı eda etmek için vakit daraldığında da nafile kılmak mekruhtur.
b) Şafiilere göre: Mekke haremi dışında istiva vaktinde, güneş doğunca, sabah farzından sonra güneş doğup yükselinceye kadar, ikindi farzından sonra, güneş sararıp batmcaya kadar na*maz kılmak mekruhtur. Ancak belli sebebe dayanan namazlar bu genellemenin dışında kalır: Kaçırılan farz namaz, güneş tutulma namazı, tahiyyetü'l-mescid namazı, şükür secdesi, başlanıp da bozulan nafilenin kazası bu cümledendir.
c) Hanbelilere göre: Sabah namazından sonra güneş doğup bir mızrak boyu yükselinceye kadar, güneş gök kubbesinin or*tasına gelip her şeyin gölgesinin titreşip yerinde kaldığı (istiva) zamanı ve bir de ikindi farzından sonra güneş batıncaya kadar geçen süre içinde namaz kılmak mekruhtur.
Ancak kazaya kalmış namazları; ister mutlak, isterse mu-kayyed olsun nezir (adak) namazları, tavaf namazı, cenaze namazı bu genellemenin dışında kalir, yani bunlar için kerahet vakti söz konusu değildir.
d) Malikilere göre: Hadislerde belirtilen üç vakitte namaz kılmak men'edilmiştir: Sabah namazından sonra güneş doğup yükselinceye kadar; istiva vaktinde ve bir de ikindi farzından son*ra güneş batıncaya kadar..
Tahliller ve Rivayetler
Bu konuda ondan fazla sahih rivayet vardır. Onlardan bir kısmını nakletmekte yarar görüyoruz:
Taberani'nin Abdullah b. Amr (r.a.) dan yaptığı rivayete göre, Rasulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Sabah farzından sonra güneş doğuncaya kadar ve ikindi farzından sonra güneş batmcaya kadar nama:: kılmayın."
Taberani'nin Zeyd b. Sabit (r.a.) den yaptığı rivayete göre: "Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz ikindi farzından sonra namaz kılmayı men'et mistir."
Tirmizi'nin Seleme b. Ekva' (r.a.) den yaptığı rivayete göre: "Rasulüllah (s.a.v.) her far:^ namazdan sonra mutlaka iki rek'at nafile kılardı; ancak sabah ve ikindi farzından sonra kılmazdı."
Cumhur da sabah ve ikindi farzlarından sonra namaz kılmanın mekruh olduğunu belirtmiştir. İmam Nevevi ise bu hu*susta ittifak hasıl olduğunu söyler. Hafız İbn Hacer de aynı görüştedir. Ancak seleften bir cemaatin, mekruh vakitle ilgili hükmün kaldırıldığını iddia ettiğini nakletmekte ve bu hususta geniş bilgi vermektendir. Zahiriler de bu husustaki nehyin mensuh olduğuna kaildirler.
İmam Şafii ise, bu iki vakitte bir sebebe dayanan namazlar 'kıhnabilir, demiştir.
Bunların delili, Rasulüllah (s.a.v.) efendimizin kaçırdığı öğle sünnetini ikindi farzından sonra kılmasıdır.
îbn Hazm ise, kerahetle ilgili hükmün nesh edildiğini belirt*miş ve şu hadisin nasih olduğunu iddi;1 etmiştir; "Sabah farzından bir rek'ate -henüz güneş doğmadan- yetişen kimse ve güneş henüz batmadan ikindi farzından bir rek'ate yetişen kimse (o namaz yetişmiş sayılır.)"
Oysa bu hadis, vaktin geciktirilen farzıyla ilgilidir, diğer na*mazlarla ilgili değildir. O bakımdan kerahet hükmünü nes- hettiği söylenemez.
Hz. Aişe'nin (r.a.) azadlı kölesi Zekvan'ın yaptığı rivayete göre: Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir: "Rasulüllah (s.a.v.) efendimiz hem ikindi farzından sonra namaz kılar, hem de (başkasını ondan) men'ederdi. Aynı zamanda oruç tutup itftar etmed*en ikinci gün oruca başlardı ve visali (iftar etmeden iki günü birbirine bağlayarak oruç tutmayı) men'ederdi."
Bu rivayetin senedinde Muhammed b. îshak'm, Mühammed b. Amr b. Ata'dan yaptığı rivayet söz konusudur ki, Muhammed b. Amr hakkında birtakım sözler söylenmiştir. O bakımdan bu rivay*ete pek itibar edilmemiştir.
Çıkarılan Hükümler
1- Sabah farzından güneş doğup yükselinceye, ikindi farzından, güneş batıncaya kadar namaz kılmak tahrimen mek*ruhtur. Aynı zamanda istiva vaktinde de namaz kılmak mekruh*tur.
2- Sözü edilen bu üç vakitte farz, vacib ve nafile namazlar*dan hiç biri kılınmaz. Ancak geciktirilen ikindi farzı kerahetle kılınır.
Bu, daha çok rey tarafdarı olan imamlara göredir.
3- Fecir doğduktan sonra sabah sünnetinden başka nafile namaz kılmak; sabah farzından sonra nafile namaz, akşam farzından önce nafile namaz kılmak mekruhtur.
4- Belirtilen bu iki vakitte kaza namazı kılmak mekruh değildir.
5- Bir sebebe dayanan namazları sözü edilen kerahet vakit*lerinde kılmakta bir sakınca yoktur. Bu, daha çok İmam Şafii'nin içtihadıdır.
6- Nezir, tavaf, cenaze ve benzeri belli sebebi olan namazlar için kerahet vakti yoktur, her zaman kıhnabilir. Bu, Hanbelilere göredir.
7- Zahirilere göre: Mekruh olan vakitlerle ilgili hüküm nesh-edilmiştir. O bakımdan farz, vacib ve nafile namazlar her zaman kıhnabilir.