Namazda Kıraat Esnasında Takılıp Kalan İmama Fetihte Bulunmak
İmamın arkasında cemaat halinde namaz lalarken, imam kıraat*te takılıp kaldığı ve hemen hatırlayamadığı takdirde cemaatten biri*nin ona fetihte bulunması caizdir.
Konuyla ilgili hadisler:
H Musavver b. Yezîd el-Mâliki'den (R.A.) yapılan rivayette, şöy-He haber vermiştir : Resûlüllah CA.S.) Efendimiz namaz kılarken (veya kıldırırken) bir âyeti terketti. Bunun üzerine (namazdan sonra) bir adam, «Ya Resûlellah! şu ve şu âyeti (atladınız)» dedi. Resûlüllah (A.S.) ona« Bana hatırlatsaydm ya..» buyurdu
Ibn Ömer (R.A.) dan yapılan rivayette, demiştir ki :
— Resûlüllah (A.S.) Efendimiz bir namaz kıldı (veya kıldırdı) (kıraatte) okurken karışıklık meydana geldiğinden durup kaldı.
Namazı kılıp bitirince babama, «bizimle beraber namaz kıldın mı?» diye sordu. O da «evet* diye cevap verdi. Peygamber (A.S.) ona, «(fetihte bulunmana) engel olan ne?» buyurdu.
Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1- Namazda kıraat esnasında takılıp kalan imama fetihte bu*lunmak meşrudur. O bakımdan fetihte bulunan kimsenin namazı bozulmaz
2- Kıraatte farz olan miktar yerine geldikten sonra imam! ta^ kılıp kalırsa, fetihte bulunmak caiz olur mu? Hadîsin zahirinden bu husus anlaşılmamaktadır
3- İmam takılıp kaldığında namaz harici bir kimsenin fetihte! bulunması meşru mudur? Bu hususta hadislerden anlaşılmamaktadır
Hadîslerin ışığında müctehit imamların görüş, tesbit ve istidiâlleri :
a) Hanefilere göre :
îmam namaz kıldırırken âyeti unutur, veya biraz okuduktan sonra duraklayıp kalır veya tereddüt gösterirse, arkasında namaz kılan kimsenin ona fetihte bulunması caizdir. Ancak o bununla ima*mını irşada niyet eder, tilâvete niyet etmez. Zira imamın arkasında ona uyanların okuması mekruhtur.
îmam takılıp kaldığında ona uyan kimsenin hemen acele fe*tihte bulunması mekruhtur. Çünkü imam bu durumda matlûp olan başka bir sûreye intikal edebilir veya farz miktarı okumuşsa, bek*lemeye gerek görmeden rukû'a varabilir.
İmama uyan kimse, kendi imamına değil de başka birine fetihte bulunursa, namazı bozulur. Ancak bu durumda tilâvete niyet edip irşadı niyet etmezse, namazı bozulmaz,
b) Şafiîlere göre :
İmam kıraat esnasında takılıp kalır ve az bir süre beklerse, o takdirde kendisine uyanlardan birinin fetihte bulunmacı caizdir.
Ama imam takıldığı yerde tereddüt ederse, o takdirde fetih yapıl*maz. Aynı zamanda imama fetihte bulunan kimsenin, bununla sa*dece kıraati kasdetmesi gerekir veya kıraatle birlikte fetihte bulun*mayı kasdetmesi gerekir, sadece fetihte bulunmayı kasdeden veya hiçbir şey kadetmezse, namazı bozulur.
c) Hanbelilere göre :
İmam kıraat esnasında durup kalır veya yanlış okursa, ona uyan kimsenin fetihte bulunması vaciptir. Çünkü namaz ancak kıraatle sahih olur; imamın kıraatte duraklayıp kalması veya Fâtiha'yı yan*lış okuması, namazın sıhhatma mani olur. O bakımdan cemaatten birinin fetihte bulunması gerekir. İmanımdan başka birine fetihte bulunması, o kimse ister namaz içinde olsun, ister dışında olsun, mekruhtur, fakat namazı hükümsüz bırakmaz, çünkü yaptığı fetih namaz içinde meşru bir sözdür.
d) Mâlikîlere göre :
îmama fetihte bulunmak namazı bozmaz. Ancak me'mumun kendi imamına fetihte bulunması meşru'dür, o da imam kıraat esna*sında durup kalır ve tereddüt ederse, fetih caizdir. Sadece durakla*yıp kalır ama tereddüt etmezse, o takdirde fetihte bulunmak mek*ruhtur, îmanım Fatihada tereddüt etmesinden dolayı fetih vâcib olur; zamm-ı sürede tereddüt etmesinden dolayı fetihte bulunmak sünnettir. Eğer okumakta olan sûreyi tamamlamak üzere ise, fetih*te bulunmak menduptur. İmanımdan başkasına -ister o başkası na*mazda bulunsun, ister namaz dışında olsun- fetihte bulunmak na*mazı bozar.
Rivayetler, yorumlar ve tahliller ;
1125 nolu Musavver (R.A.) hadîsini aynı zamanda İbn Hibban ve el-Esrem tahric etmişlerdir. İsnadında Yahya b. Kesir el-Kâhilî bulunuyor ki, bu zat hakkında Ebû Hatim «Şeyhtir» demiştir. Bunun hadis âlimi olduğunu kasdetmiştir. Nesâî ise, onun zayıf olduğunu belirtmiştir. Sika olduğunu söyleyenler de olmuştur.
el-Hatîb sahabeden olan Musavverin, Resûlüllah (A.S.) Efendimizden sadece bir hadîs rivayet etmiştir, diyerek bu zatın başka ha*dîs rivayet etmediğini hatırlatmıştır.
1126 nolu İbn Ömer (R.A.) hadîsini aynı zamanda Hâkim ve İbn Hibban tahrîc etmişlerdir. İsnadmdaki ricalin hepsi sahihtir.
Ayrıca bu konuda bir diğer hadisi Hâkim, Enes (R.A.) den riva*yet etmiştir ki, meâlen şöyledir : «Bizler Resûlüllah (A.S.) Efendi*miz zamanında imamlara fetihte bulunurduk.»
Buraya kadar naklettiklerimiz, namazda takılıp kalan imama fetihte bulunmanın caiz olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun ak*sini iddia edenler veya ona göre içtihatta bulunanlar da vardır. On*ların istidlal ettiği hadîslerden biri, îbn İshak es-Sübey'i'nin el-Hâ-ris'ten, onun da el-A'ver'den, onun da Hz. Ali (R.A.) den yapılan şu rivayettir :
— Resûlüllah (A.S.) Efendimiz, Hz. Aliye şöyle buyurmuştur : «Ya Ali! namazda imama fetihte bulunma.»
Ebû Dâvud bu hadîsin tahlilini yaparken diyor ki : «Ebu İshak el-Sübey'î bunu el-Hâris'ten işitmemiştir. Ancak dört hadîs işitmiş-tir ki bu onlardan biri değildir.» el-Münziri ise, el-Hâris el-A'ver hak*kında şöyle demiştir : «İmamlardan birçoğu onun çok yalancı ol*duğunu belirtmişlerdir.»
el-Hâris'in hadisini Abdurrezzak kendi Müsannef'inde Hz. Ali'*den (R.A.) merfuân şu lafızla rivayet etmiştir : «Ya Ali! namazda iken sakm imama fetihte bulunma.»
Bu rivayetin mühkati' olduğunu söyleyenler olduğuna göre, ha*dîs zayıf sayılır. O bakımdan müctehit imamların çoğu onunla is*tidlal etmemişlerdir.
Fethin cevazına delâlet eden hadîsler ise, hem istidlale, hem ih-ticaca elverişli görülmüştür.
Çıkarılan Hükümler
1- Namaz kıldırırken kıraate takılıp kalan veya tereddüt eden imama, cemaattan birinin fetihte bulunması caizdir. Ancak fetihte bulunan bununla tilâvette bulunmayı kasdetmiyecektir, aksi halde kerahet işlemiş olur. Bu, Hanefüere göredir.
2- İmam takılıp kalınca, ona uyan kimse fetihte acele etme*melidir. Çünkü bu durumda olan imam ya farz miktarı okumuş ola*bilir, ya da başka bir sûreye geçebilir. Buda Hanefîlere göredir.
3- Kendi imamından başkasına fetihte bulunan kimsenin na*mazı bozulur. Ancak bu durumda tilâvete niyet ederse, namazı bo*zulmaz, kerahet işlemiş olur. Bu, Hanefîlere göredir. Mâlikîlere göre namazı bozulur.
4- İmama fetihte bulunan kimse, bununla kıraati veya hem kıraati, hem fetihte bulunmayı kasdetmesi gerekir. Sadece fetihte bulunmayı kasdederse namazı bozulur. Bu, Şâfilere göredir.
5- Kıraat esnasında takılıp kalan ve yanlış okuyan imama fe*tihte bulunmak vaciptir. Bu, Hanbelilere göredir.