Organlar ne zaman yaşlanıyor?

Yıllar geçtikçe organlarımız yaşlanıyor. Peki hangi organınız kaç yaşına geldiğinizde yaşlanıyor? İşte cevabı...

http://img5.mynet.com/ha5/analiz/organlar1.jpg


Beyin

20 yaşından sonra yaşlanmaya başlıyor...
Yaşlandıkça beyindeki sinir hücreleri azalmaya başlıyor. Hayata ilk başladığımızda ortalama 100 milyar sinir hücresiyle başlıyoruz fakat yaşlandıkça bu rakam da düşmeye başlıyor. 40 yaşına geldiğimizde günde ortalama 10 bin hücreyi yok ediyoruz. Bu da zihnimizi, belleğimizi ve beyin fonksiyonlarımızı oldukça fazla etkiliyor.














Göğüsler

35 yaşından sonra yaşlanıyor…
30’lu yaşların ortalarında göğüsler de doku ve yağ kaybına uğruyor. Boyutta da şekil kaybı oluşmaya başlıyor. 40 yaşından itibaren de göğüs çevresi daralmaya başlıyor. Göğüs kanseri yaşa bağlı olarak artış gösterse de, fiziksel değişimle kanserin bağlantısı yok.














İdrar torbası

65 yaşından sonra yaşlanıyor…
İdrar torbasında meydana gelen kayıplar biraz daha geç bir yaşta etkisini gösteriyor. İdrar torbası boşken bir anda sorun yaratabiliyor. Kadınlar bu konuda erkeklere göre çok daha hassas yapıdalar. Özellikle menapoz sonrasında idrar sorunları yaşayabiliyorlar. 30 yaşındaki bir insanın idrar torbası kapasitesi ortalama 2 bardağa denk gelirken, 70 yaşındaki bir insanınki 1 bardağa düşebiliyor.














Akciğerler

20 yaşından itibaren yaşlanıyor…
Akciğer kapasitesi 20 yaşından itibaren yavaş yavaş azalmaya başlıyor. 40 yaşına geldiğimizde insanlarda nefes darlığı problemleri çok sık kendini gösteriyor. Bu biraz akciğerleri kontrol eden kasların durumuyla alakalı bir durum.




mynet

Ses

65 yaşından sonra bozuluyor…
Sesimiz 65 yaşından sonra kısılmaya başlıyor ve gücünü kaybediyor. Ses tellerindeki dokular 65 yaş itibariyle deforme olmaya başlıyor. Kadın sesi daha boğuklaşırken erkek sesi inceliyor










Gözler

40 yaşından itibaren düşüyor…
Gözlerde yakını görme bozuklukları 40 yaşından itibaren baş gösteriyor. Yaş ilerledikçe odaklanma problemi ve göz kaslarının zayıflaması gibi sorunlar da buna eklenebiliyor.






Kalp

40 yaşından itibaren tehlikeye girebilir…
Yaşlandıkça kalbimiz pompalama gücünü yitirir. Çünkü kan damarları elastikliğini yitirmeye başlıyor ve atardamarlar pompalama güçlüğü çekiyor. Yağdan dolayı tıkanan damarlar da bu soruna tuz biber oluyor. Erkeklerde 45, kadınlarda ise 55 yaş sonrası riskli…








Karaciğer

70 yaşında yaşlanıyor…
Vücudumuzun beklide yaşlanmaya en dirençli organı. Karaciğer hücreleri kendini yenileme konusunda ekstra çaba harcayan hücreler. Eğer sigara, alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı değilseniz 70 yaşındayken 20 yaşındaki birinin karaciğeri gibi bir ciğere sahip olabilirsiniz.





Böbrekler

50 yaşından sonra yaşlanıyor…
Orta yaşlardan sonra böbreklerdeki kandaki kirli atıkları temizleme performansı azalmaya başlıyor. Kandaki atıkları idrara çevirme gücünü kaybediyor. Bu da sizin gece boyunca sürekli banyoya taşınmanıza neden oluyor.

Prostat

50 yaşından sonra yaşlanıyor…
Prostat yaşın ilerlemesiyle birlikte genişlemeye başlar. Çok sık tuvalete çıkma ihtiyacı gibi sorunlara neden olur. 50 yaş üstündeki birçok erkek bu problemle başa çıkmak zorunda kalıyor. 40 yaş altında ise oldukça nadir görülür.





Kemikler

35 yaş sonrasında yaşlanıyor…
Tüm hayatımız boyunca eski kemikler hücreler tarafından yeni kemik hücreleriyle yer değiştiriyor. Çocuklarda kemik hücreleri kendini daha çabuk yenilerken, tüm iskeletin kendini tamamen yenilemesi sadece 2 yıl sürebiliyor. Yetişkinlerde bu süre 10 yıla çıkıyor.
20’li yaşların ortalarına kadar kemik yoğunluğu hala yükselmeye devam ediyor. Fakat 35 yaşında doğal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kemiklerdeki yenilenme de yavaşlamaya başlıyor.





Dişler

40 yaşından itibaren yaşlanıyor
Yaşlandıkça daha az tükürük salgılıyoruz. Bu da daha az bakterinin ağzımızda yıkanmasına yol açıyor. Bu nedenle dişler ve dişetleri açısından olumsuz sonuçlar doğuruyor. Dişetlerindeki dokular 40 yaşından itibaren deforme olmaya başlıyor.






Kaslar

30’dan sonra yaşlanıyor…
Kas dokuları zamanla parçalanıp küçülüyor. Genç yaştaki kimselerde bu sorun gözlenmiyor fakat yaş ilerledikçe dokulardaki kırılma artıyor. 40 yaşına gelmiş bir insanda yüzde 0.5 ile yüzde 2 civarında bir kayıp gözleniyor. Düzenli egzersiz bu sorunun önüne geçebilir.

Duyma

50 yaşından sonra azalıyor…
60 yaş üstündeki insanların yarısından çoğu duyu kaybı sorunu yaşıyor. Bu sorun iç kulak içindeki kıl hücrelerinin azalmasından kaynaklanıyor. Ses titreşimleri daha az algılandığı için beyne tam uyarı gönderilemiyor.








Cilt

20’li yaşların ortalarında yaşlanıyor…
Yaş ilerledikçe kolajen yani deriyi besleyen proteinlerin salgısı azalıyor. Cilt esniyor ve bozuluyor. Deriyi yenileyen hücreler de yok oluyor






Tat ve koku alma

60 yaşından itibaren zayıflıyor
Hayatımıza dilimizin üstünde bulunan 10 bin tat dokusuyla başlıyoruz. Bu sayı zaman içinde azalıyor. 60 yaşına geldiğimizde tat ve koku algısı yavaş yavaş azalarak gücünü kaybediyor. Sigara kullanım veya sinüzit problemleri bu süreyi daha da kısaltabiliyor.









Doğurganlık

35 yaşından itibaren azalmaya başlıyor…
Kadınlarda doğurganlık 35’ten sonra azalmaya başlarken, erkelerde de durum pek farklı değil. 40 yaşından sonra hamile kalan kadınlarda düşük riski artıyor çünkü sperm kalitesi düşüyor.







Saçlar

30 yaşından itibaren güçsüzleşiyor…
Erkeklerde saç dökülmeleri 30 yaş civarında başlıyor. Saç kökleri hemen derinin altında yer alan çok küçük torbacıklardan oluşuyor. Her saç teli ortalama 3 sene hayatta kalıp daha sonra yenisiyle yer değiştiriyor. Erkeklerde testosteron fazlalığı erken dökülmelere yol açsa da, ortalama 30 yaşlarında dökülmeler genelde başlıyor. 3 yılda bir yenilenen her saç teli öncekinden daha güçsüz çıkıyor.