Nezaket Hayatımızın Neresinde?
İnsanî ilişkilerimizin sağlam bir zemine oturabilmesi için, sahip olmamız gereken önemli hasletlerden birisi de nezakettir. Bu kavram sözlüklerde: Naziklik, za-riflik, incelik, edep gibi manaları karşılamakta. Sosyal hayatımızda varlığını mumla arar olduğumuz bu kavramın yansımalarını tarihimizde çok farklı biçimlerde görmekteyiz.
Hayatı güzelleştirmede nüans-ların önemi göz ardı edilmemeli. İnsan görerek öğrenmeye meyil-lidir. Okuyucularımızla, özelde de gençlerimizle bu ay tarihimizden nezaket gülleri dereceğiz, gül ko-kularının üzerimize sirayet etmesi ümidiyle…
Peygamberimiz (s.a.v.)'in saha-belerinde görmüş olduğu olumsuz bir durumu dile getirmek için: "Göz-lerime ne oluyor ki şöyle şöyle şey-ler görüyor." şeklinde ortaya koy-duğu letâfet,
Peygamber torunları Hz. Ha-san ile Hz. Hüseyin'in yanlış bir şe-kilde abdest alan yaşlıca bir kim-seye, abdestin nasıl doğru alınaca-ğını göstermek amacıyla, o kişinin yanına gidip: 'Amcacığım, biz iki kardeş abdest alacağız; acaba han-gimiz daha doğru abdest alıyor, bir kontrol eder misin?' derkenki ku-şandıkları zerâfet,
Sabahleyin alışveriş için dük-kanına gelen müşterisinin ilk iste-ğini karşıladıktan sonra diğer isteği için müşteriyi: 'Ben siftah yaptım, arkadaşım daha siftah yapmadı. Si-parişini arkadaşımdan tamamla.' diyerek komşu esnafa yönlendiren tüccardaki kanaat,
Kış mevsiminde sokaklarda yoğurt satan bir kişinin nidasını du-yan babanın, evde yoğurt olduğunu söyleyen kızına: 'Olsun kızım, ala-lım. Sen bir şekilde kullanırsın. Sokaktan üçüncü geçişi adamın. Sa-tabilse bu kışta kıyamette soka-ğımızdan üç defa geçer mi? ceva-bındaki merhamet,
Mimarîde evlerin boyunun sel-vi boyunu geçmemesi, camilerin Allah'ın bekâsını vurgulamak için taştan, evlerinse insanın faniliğini vurgulamak için ahşaptan, kerpiç-ten yapılmasındaki hikmet,
Süleymaniye Camisinin etra-fındaki evlerin pencerelerinin, cami daha heybetli görünsün diye, şeh-rin ortalama pencere ölçeğinden daha küçük, evlerin tavan yüksek-liklerinin daha alçak tutulmasında-ki izzet,
Evlerdeki kapılarda, biri bü-yük biri küçük iki tokmağın bulun-ması, gelen misafirin daha tok sesli olan büyük tokmağı kullanması ha-linde erkek olduğunun anlaşılması ve kapıyı evin erkeğinin açması; küçük olanın kullanılması duru-munda, gelen misafirin kadın oldu-ğunun anlaşılması, bu durumda ise kapının evin hanımı tarafından açıl-masının sağlanmasındaki iffet,
Kuru ağaçları kesmek için or-mana giden köylünün yeşil ağaç-ların korkmaması için baltanın ağzını bir bezle gizlemesinde, kur-ban keserken hayvanın bıçağı gör-memesi için gözlerinin bağlanma-sındaki şefkat,
Kasaplıkla uğraşan kişilerin ça-lışma zamanlarının âhilik teşkila-tınca yılda altı ayla sınırlı tutulması, diğer altı ayda da bahçıvanlık yap-ması zorunluluğu. Sebep olarak da kasaplardaki merhametin, şefkatin yaptıkları iş sebebiyle azalabileceği endişesi, bu eksikliğin toprakla uğ-raşarak giderilmesi düşüncesinde-ki asâlet,
İki kişi bir başkası hakkında ko-nuşuyorken, sözü edilen kişi erkek-se söze ' Allah ilmini artırsın. ' Eğer kadınsa ' Allah iffetini artırsın. ' gibi hayır dualarla başlanmasındaki rik-kat anlaşılmadan nezaketin sözlük-lerdeki mahkûmiyeti devam ede-cektir.
YASİN ŞİMŞEK
Cevap: Nezaket Hayatımızın Neresinde?