Kafir İslam’a Girince Geçmiş Namazları Kaza Etmez
İslâm, ruha yepyeni bir hayat getirir; kalbi her türlü kirden .rındırıp vicdanı berraklaştırır. O bakımdan yıllarca küfür ve şirk »ataklığında kirlenen bir gişi, İslâm'ı din olarak seçip Kelime-i Şe-ıadeti getirince, anasından yeni doğmuş gibi olur ve o güne kadar naibini karartan, ruhunu silik hale getiren bütün mânevi kirlerden .emizlenir. Artık geçmişiyle muahaza edilmez, o güne kadar yap-ııklarıyla kınanmaz. Onun için taze bir hayat başlar. İslâm'a gir-liği andan itibaren iyilik ve kötülükleri yazılır...
İlgili hadîs:
Amir b. Âs (r.a.)'den yapılan rivayette, Peygamber Ca.s.) Efen-dimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: «İslâm kendinden önceki şeyleri söküp ıatar...
Bu hadisi aynı zamanda Taberânî ile Beyhakî de tahric etmiş*tir. İbn Sa'd ise Cübeyr b. Mut'im hadîsinden naklen rivayet etmiş*tir. Müslim ise bu hadîsi değişik bir lâfızla kendi Sahîh'inde şöyle rivayet etmiştir: «Bilmez misin ki, İslâm kendinden önceki şeyleri (temelinden) yıkar da (atar) ve hicret de kendinden önceki şeyle*ri yıkar. Hacc da kendinden önceki (kul hakkı dışındaki) şeyleri (günâhları) yıkar...»
Yine Müslim'in Sahîh'inde Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'den ya*pılan rviâyette, adı geçen şöyle anlatmıştır: «Ya Resûlellah! Cahi-liyye devrinde işlediklerimizden dolayı muahaza olunacak mıyız?» Diye sorduk. Buyurdu ki : «Kim İslâm'da ihsan üzere bulunur (îs-lâmiyetini güzelleştirir) se, cahiliyyetteki yaptıklarından dolayı mu-âhaza edilmez. Kim de İslâm'da kötülük işler (İslâmiyetini güzelleştir-mezse), hem öncekilerle, hem sonrakilerle muahaza edilir.»
Bu hadîs mukayyed, yukarıdaki ise mutlak anlamda idi. O halde mutlakı mukayyed üzerine hamletmek vâcibdir. Bu nedenle İslâm'ın kendinden önceki günâhları kökünden yıkıp temizlemesi için ona girenin İslâmiyetini güzelleştirmesi, ihsan doğrultusunda bulunması şarttır.
Burada hadîsteki «ahsene» fiilinin asıl delâlet ettiği manâ*yı, taşıdığı hükmü bilmeye ihtiyaç vardır. Aksi halde sağlıklı bir sonuç veya hüküm çıkarmak mümkün değildir. İlim adamlarına göre, konunun temasım teşkil eden «ihsan», küfrü bırakıp İslâ*m'ı seçerken gönülden inanmış olması, İslâmî hükümleri tereddüt*süz kabullenmesi ve Allah'ın emrettiklerine inanıp imkânı nisbetin-de yerine getirmesi demektir.
Çıkarılan Hükümler:
1- İslâm kendinden önceki günâhları kökünden koparıp atar.
2- Bir kâfir günâh ve kusuru ne olursa olsun, iyi niyetle ha*lisane bir özentiyle İslâm'ı seçip kabullendikten sonra onun bütün emirlerini tereddütsüz benimser ve amel etmeye çalışırsa, geçmiş bütün günâhları temizlenip anasından doğmuş gibi olur.
3- Hicret de, kendisinden önceki kusur, günâh ve ihmalleri yıkıp temizler.
4- Hacc da kendinden önceki günâhları yıkıp temizler. An*cak son iki durumda şu istisnayı unutmamak gerekir: Kul hakkı bunun dışındadır, yani o temizlenmez, hakk sahibi razı edilmedik*çe...
Özetliyecek olursak, İslâm'a giren kimse hakikaten girmiş ola*cak, yani hem zahiren, hem batmen onu kabullenip benimseyecek. O takdirde geçmiş günâhları temizlenip atılır. Nevevî de buna ya*kın bir yorumda bulunmuştur..Nevevî aynı zamanda bu hu*susta icma' vaki olduğunu belirtmiştir.